Kiralık Aşk - moralimi bozmayayım felaket tellallığı yapmayayım diye

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
kübra
Bayan
istanbul /türkiye
23/2/2012 (13)
moralimi bozmayayım felaket tellallığı yapmayayım diye akşamdan beri kendimi tutuyorum ama bir tarafım bazı arkadaşların dediği gibi senarist bu büyüyü bozmaz bu aşkı kirletmez derken diğer tarafım hiç hoş şeyler fısıldamıyor bana.

bu aşkı senaristimiz mi kirletmedi yoksa kirlettirmediler mi? bu noktada kafam karışıyor işte. öncelikle izi ele alalım
bir çikolatayla tanıştık hanımefendiyle. adı geçtiği andan itibaren ömerde bir hallenmeler sırıtmalar gördük. sürekli mezuniyet gecesine gelmeyeceğini üstüne basa basa söylerken bir taraftan da özene bezene mezuniyet gecesine hazırlandığını gördü bu gözler ya gelirse gibisinden. derken hanımefendi teşrif etti. gelir gelmez ilk karşılaşma da ömerin bakışlara dikkat edin. galoya attığı meşhur bakışlara ne kadar da benzer. sonra beraber içmeye gittiler bir mekana. hanımefendi şak diye öpüverdi bizim esas oğlanı. tabi bu öpüşmede ömer hemen çekmedi kendini. birkaç saniye bu eziyete katlandık cümle kiralık aşk ahalisiyle. sonra uzun uzun biz izle ömeriz, götürücem seni buralardan, sen benden başkasını sevemezsin ömer, yokluğumda kafan karışmış, dövme duruyor mu dövme gibi konuşmalara şahit olduk. sonra sosyal medya yıkıldı. ömere herkes dilinin kemiğine göre saydırdı. senaristimiz “herşey daha fazla tutku için” anlamında fransızca bir yazı paylaştı sosyal medya hesabından ve ertesi hafta fragmandaki otel sahnesi kesilip meşhur duvar sahnesi gösterildi bölümde. daha sonra gittikçe silikleşen bir iz karakteri izledik öyleki basit bir lise aşkı mıydı yoksa liseden sonra görüştüler mi emin olamadık (izle defne defnelerin evinin önünde konuşurken beni hiç affetmedi diyor iz sanki lise sonrasında hiç görüşmemişler gibi ancak iz ömerin işkolilk olduğunu, evini sadri ustayı vs. her şeyi biliyor bir yandan tutarsızlık diz boyu yani…)
şimdi ize baktığımızda senaristimiz baştan bu aşkı bozmayacak mıydı yoksa tepkilerden çekindiği için mi izi birden değiştirdi otel sahnesini kesti düşünüyorum açıkçası. aynı zamanda dizinin eski yapımcısının eşinin iz gelmeden hemen önce siz şimdi ömeri sevmeye devam edin gibisinden bir paylaşımı olmuştu ki akabinde iz hanımefendi teşrif etmişti. yani yazılacak çok sahne belki de bir ilişki vardı ama dizinin sosyal medya kanadının tepkisiyle bu kadara neler dediler fazlasını yazmayalım gibisinden çekindiklerini düşünüyorum. ikinci defa getirdiklerindeyse birkaç ufak kıskançlık dışında pek etkisi olmadı izin çünkü oyuncunun başka kanalda başlayacak aynı türde bir dizisi vardı ve kendini hatırlatmak ve oynayacağı karaktere zarar vermemek için etliye sütlüye karışmadı. zaten bir şeyler yaptırtsa yarım kalacak oyuncunun dizisi başlayacaktı.
gelelim gallo hanımefendiye:
bölümlerce ayak sesini dinledik daha gelmeden anasından, babasından, şöhretinden sığır çiftliklerinde yaptığı tatillerden, ördek sevdasından v.b. birçok şeyden haberdar edildik. yetmezmiş gibi de ömer hakkında kadın ruhundan anlamıyor gibilerinden söylemleriyle “ en büyük aşklar kavgayla başlar ” mottosuna yaraşır bir gerilim yaratıldı ikili arasında. birden hikayenin merkezine yerleşti. hanımefendinin katılacağı resepsiyona ömeri gönderebilmek için herkes kırk takla attı. paşamız nihayet teşrif etti ve ne hikmetse kimsenin bulamadığı galloyu eliyle koymuş gibi buldu ve yine ne hikmetse sudenin bile bulunduğu resepsiyonda defne yoktu. o sinir bozucu konuşmalar ve bakışmalar hepimizin hatırındadır eminim. aynı akşam sosyal medyadaki isyan ize çıkan isyanı aratır nitelikteydi. dizinin eski yönetmeni ekipten birkaç kişi bunlar olmuş yakıştılar gibilerinden tek tük yorumları cımbızla ayıklayıp beğendiler. tepkiler daha fazla büyüdü. o zaman ki yönetmen izleyiciye kumanda gösterdi. sanki izleticiye yav he he diyerek veya işi oldu bittiye getirerek bir şeyler kabul ettirilmeye çalışılıyordu.
ertesi gün oyuncuya methiyeler dizildi. gallo- ömer yakıştırması yapıldı birkaç yazar tarafından. resmi hesap o akşam ki sinir bozucu ömer- fikret karşılaşması fotolarını paylaştı. ertesi haftaki bölümde ömer eve geldiğinden defne evde valizlerle bekliyordu defne evden ayrıldı gallonun meşhur arması eve yerleşti. obje, kitap tablo vb. analiz yapan arkadaşlar da farketmişlerdir ki bu pek hayra alamet değildi. normalde bizim bölümlerdir izlediğimiz aşık ömerin defne o evden gidince o evi mabede çevirmesi gerekirdi. ancak birkaç saniyelik sesler dışında pek bir şey görmedik. zaten özleyen bir ömerde görmedik. defneyi tiye alan dalga geçen bir hali vardı. o bakışlarından aşk damlayan adam yoktu. herhalde bu oyuncunun performans düşüklüğü değildi senaryo da vardı bir şeyler. özellikle hanımefendiyi sevdirmeye tanıtmaya çalıştılar. ömer gallonun şirkete gelip kendine uğramadığını duyunca bozuldu. kızı görünce bir hallere girdi. dizinin romantik müzikleri özenli sahneleri yazıldı gallo ömere. dizinin başından beri ne sevdiği kadının ne kardeşim dediği adamın nede ailem dediği amcası ve yengesinin evinde pek sık göremediğimiz ömer her bölüm 2-3 kere gallonun evine baskına gitti. hususi bir ambiyans yaratılmaya çalışıldı. hele bir 36. bölüm var ki ekranda ya gallo, ya galloyla ömer vardı ya da herkes gallonun şahaneliğinden bahsediyordu. bakışlar, müzikler, gülüşlere sinir olmalar daha neler neler…

bölümler ilerledikçe tepkiler büyüdü tepkiler büyüdükçe reytingler azaldı ve yapım aşık ömeri sahalara geri sürdü. öyle ki yaseminin sinandan uzak durmasının sebebini sude kaynaklıdır diye nokta atışı yapabilen dikkatli ve akıllı paşamız gözlerini belerte belerte bakıp biz şimdi ne olacağız diyen ensesinden dal yaprak toplayan her sahnede adamın ağzının içine giren melül melül bakan gallonun ilgisini anlamamış oldu. meğer ömerimizin hiçbir şeyden haberi yokmuş gallo söyleyene kadar aklından geçmezmiş böyle bir şey.(duyda inanma ) yani nihayetinde izleyici baskısıyla ve reyting korkusuyla ingiltere kraliçesi gibi diziye soktukları galloyu taraftar marşıyla postaladılar.

yukarıda yazdıkları mı düşünürsek dizinin eski yönetmeninin kumanda göstermesi ve gallo ömer yakıştırmalı yorumları beğenmesi sizce sadece kendi yorumumuydu. yoksa senaryoda olacaklardan haberi vardı da izleyiciye biz buyuz, olacak olan da bu isteyen izlesin istemeyenin elinde kumanda demekmiydi. veya o otel sahnesi niye kesildi yoksa ömer orda aşkına ihanet edecek miydi. yoksa siz şimdi ömeri sevin paylaşımı çok yakın zamanda ihanet edecek o zaman saydıracaksınız demek miydi. ize kitabı veren ömer ertesi hafta çok şık bir şekilde geri aldı. şimdi bu baştan beri planlanmışmıydı yoksa herkes bir hafta o kitap nasıl verilir diye topa tuttu diye mi yazıldı. 16. bölümdeki ömerle 17. bölümdeki ömer çok farklı. 17 de aşkından eriyen bir adam var. 16 da eski sevgilisine melül melül bakan bir adam. 34-35-36 da çok başka bir ömer var sonrasında çok başka. dizi bana göre hep uçuruma giderken son dakika baskıyla o uçurumdan döndü. başka türlü hem izin hem gallonun hikayeye girişlerindeki ihtişama karşın sonraki bölümlerde ve çıkışlardaki sönüklüğü kafamda oturtamıyorum.
sonra senaristin şu seminerde dediği galloya neden bu kadar tepki aldı anlamadım anlamına gelen bir söylem vardı ki eğer gerçekten anlamadıysa 2. sezon vay halimize diyorum ve eğer geçen sezon ki hatalarından ders almadılarsa ve biz böyle yaptık izlendik yine aynısını yaparsak izleniriz mantığındalarsa da vay halimize diyorum. çünkü şimdi kimse ne yazıldığını bilmediğinden ortalığı yıkan bir sosyal medya yok. dolayısıyla uçurumdan döndüren de yok. o yüzden çok rahat seda ömer sahneleri yazmış hatta italya ya yalnız giden ömerimiz oradan tekneyle ve bonus olarak sedayla dönmüş olabilir.
şimdi aman canım heyecan için öyle sahneler yazılmış olabilir sen neticeye bak diyebilirsiniz. ancak bir aşkın kirletilmesi için illa birinin koynuna girmek gerekmez bence. sürekli sedayla gezip tozan bir şeyler paylaşan defneyle hayal ettiği teknede ve italyada sedayla veya başkasıyla olan kadının ona asılmalarına belki öpmelerine ses çıkarmayan bir ömer görmekte ( ki bu güne kadar ona asılan hiçbir kadına net bir tepki koymadı. ) bu aşkın büyüsünü bozuyor. ve geçmiş tecrübelerimden söylüyorum ki senaristimiz bu hususlara hiç dikkat etmiyor. (bkz. kitabı ize vermesi, bkz. galloya defne ömer sahnelerini simetrilemesi ve ikiliye özgü müziklerin kullanılması…. ) hal böyleyken çokta güvenemiyorum senariste ve eğer ilk sezon ki tepkileri dikkate almadılarsa 2. sezonun ilk bölümlerinin olumsuz olarak ortalığı yıkabileceğini düşünüyorum.


şimdi yukarıda kendime sorduğum soruyu siz perilerime de soruyorum sevgili senaristimiz baştan beri mi bu aşkı kirletmemeyi planlıyordu yoksa kirlettirmediler mi ?

sürç-i lisan ettiysek affola :)

Oy Ver

7.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.