silinen ...


kırılınca bir büyük ayna
şarkılar da yarım kaldı
büyü bozuldu, durdu saatler
suda suretimiz asılı kaldı.

yoktu, şehirler gezdim ülkeler
düşlerim sahipsiz kaldı
ve şimdi kim bilir nerdeler
gül güle değdi solmuş kaldı.

anıları öğütür değirmenler
bir aşk söyleyin ki bana
daha başlarken öl demeler.

kırılınca bir büyük ayna
aşk bitti şarkılar yarım.


behçet aysan...


silindi...
yarım bırakılana yas varken ..
oysa her sabah ikisinin resmiyle güne başlıyorlardı ..
parlak ve canlı olan insan hafızasıdır ,orda çocukluğumuzun filmi bile eskimez ,,döner durur dönme dolap gibi neşeyle ...
insanların kıymetlisi önemlidir ..hele içinde bir umut barındırıyorsa ...
umuda kurşun işlemez..bir hayal perdesinde izlenenden farklı duygular buldu herkes kimi yazanı sevdi, kimi oynayanı, bir çok kişide oynananı gerçek kabul etti ..ben suyu akışına bırakanlardanım çoğunluktan ayrılan çok yönüm var hikayenin anlatım biçiminide hiç tutmadım ,bilenler bilir sürekli eleştirdim .
oynayanların inandırıcılığı olmasa bu kadar sürmezdi ...
araştırma konusu olacak bir kitle var ...izlemesem inanılmaz bir anlatım olduğunu düşünürüm ...ama izledim hatta bir sezonu tekrar izledim ..
ben inanılmaz değil tersine sürekli şoförün el fereniyle durdurmak istediği araba gibi hissettim ..
bir masal izlemek istedi izleyenler dizide bulamadıklarını gerçekte aradılar ...
öyle yada böyle herkesin gerekçesi farklıda olsa izlendi ..
kızanda izledi kızmayanda izledi ...çok beğenenleri saymıyorum her bölümü beğenen çok az kişi vardı onlar dizi bitince gittiler mesaisi bitmiş gibi ...
kalanlar sadık kitle sayılır ..bu tanımlama benim değil evrensel tanımlamadır
her şartta kızsada köpürsede farklı tanımlasada sevmiştir ...
gönlünün bir köşesindedir sevdikleri birini veya öbürünü yada herbirini sevmesi farketmez... silersen gönlündekini ancak ulaşabildiğin yerden silersin ..hafızasından kalbinden silemezsin ...orası ulaşılmaz olan yer..
orda hepsi taze kalır ..
cumaları eve nasıl heyecanla geldiğini ,eşiyle nasıl dizi pazarlığı yaptığını ,
eve sadece kiralık aşk adında misafiri kabul ettiğini nasıl unutur ...
arkadaşlarıyla maç izler gibi izlediğini bir yandan izlerken bir yandan yorum yaptığını unutmaz ...
dış dünyayla iki saatliğine ilişiğini kestiğini kim unutturabilir ...
yada bir dakikalık fragmandan bir sayfa yorum yazdığını ...evden biri haline gelen ömere nasıl öfkelendiğini ,kendi gibi gördüğü defnenin saflığına akıl sır erdiremediğini ..bunca dalaverede kir pas içindeki kızı gönül sularında nasıl yıkayıp pakladığını unuturmu ...
unutulmaz gördüğünü unutturma çabası niye ..testmi ..görelim diye ..
gerek yoktu hangisine sorsan söylerdi unutmadım diye ...
burdan sağlıklı sonuç alınmaz ...nede olsa rengarenk hunili hepsi..
olanı korumayan ...olacağı nasıl belirler ...
hepsinin bir seveni var ama silmeye çalışanı seven yok ...neden ...
biz burdayız, yazıyoruz görün bizi diye uğraşan ,didinen arkadaşımızın çabasını unutabilirmiyiz ..
maç oynanırken ve takım sıkıntıdayken sorumluluk almıyan teknik direktöre söylerler seyirci gibi seyretti diye ...
olan oldu maç yarım kaldı ..iki kelimeye hasretti herkes ...tık yok ...
sağdan soldan ,yorumcudan ,arkadaştan, dış kapının mandalından ,
haber duydu millet ..sevmediler,sevemediler..adam yerine konmamak üzer insanı ..tek bekledikleri iki kelimeydi ..olmadı ..gelmedi iki kelime ...
silinen önemli değil sebeb ne olursa olsun ..ister teknik ister taktik ...
gönülde olana ulaşılabilirmi kimse ...
elde kalan resimleri bağrına basanlar bilirler ..o resimler onlarla yaşar ...
bu sefer söyleyen haklı kumanda onlarda ,tek bir fark var ellerinde değil gönüllerinde ...paşa gönülleri bilir ister silerler ister yaşatırlar ...
benim fikrim yaşatırlar ...en çok yarım bırakılmak üzer insanı ..
onca hengameden arta kalan ne varki ...izledikleri masal..
üç beş resim ..bağırlarına bastıkları ...bari onlar kalsın ...
hatıralarında ...



tamer

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.