uçurtma..


"uçurtmanın ipini sımsıkı tutmalısın; maviliklere dalar gider yoksa, sonra dönerse paramparça döner"

romain gary..


uçurtma sevdası her çocukta vardır ,ve uçurtmalar çeşitlidir basit olanı defter yaprağından bile yapılır ..
benim arkadaşımda görüp özendiğim altıköşe denen çıtayla yapılandı ...
abim isteğimi kırmadı belki kendine olsa bu kadar titizlenmiyeceği bir uçurtma yaptı ...
önce çıtalar bulundu onlar terazisinde çatıldı sıra kaplamaya geldi ,
eskiden yağlı kağıttan okul kapları vardı mavi ve kırmızı iki renktiler onlardan kaplandı ..yapım aşamasında iki arkadaşıda yardım etti ,çeşitli renkte kağıtlarla süslediler,hummalı çalışmanın sonunda uçurtma olmuştu ..
dengesi ayarlandı ip bulundu uçurma ipi kınnap denen ince kenevirden yapılan ipten olurdu bunu alamayanlar pazarcı kasalarındaki pamuk ipleri toplar kısa olan bu ipleri düğümleyerek uzatırdı çok sağlam olmaz kopma ihtimali yüksek olurdu ...
kınnap ip bir kısa kalın çubuğa sarılırdı uçurtma uçarken bilek hareketleriyle ip bırakılır ve toplanırdı , bu ustalık isterdi hızlı çekmek uçurtmayı düşürürdü ,
uçurmayı aldık rüzgar yeterliydi ve uçurduk , dengesi iyiydi özenmeye değmişti ,abim ve arkadaşları benim kadar sevindiler ..
uzun uzadıya uçurtma nasıl uçurulur püf noktalarını anlattılar onların kontrolunde uçurdum ..sonraki günler kendim uçuruyordum ...
artık çevrenin en güzel uçurtması bendeydi ,havalar bir süre iyi gitti ve keyfini çıkardım uçurtmanın ,uyarılardan biri gerçekleşene kadar sürdü bu ..
oysa güzel bir hava vardı ve ben herzamanki gibi uçurtmamı alıp tepeye vardım ..herkes neşeyle uçurtma uçuruyordu ...
bende aralarına katıldım , bir süre sonra hava bulut toplamaya rüzgar sertleşmeye başladı ...uyarı belliydi hava bozmadan toparlan ...
oyun tatlı geldi sorun yok gibiydi ...
herkes ne zaman toparlandı anlıyamadım oyuna dalmış gitmişim arkadaşım yanıma geldi uçurtması elindeydi hadi dedi ..
son uyarıyı aldığımda artık çok geçti rüzgar uçurtmamı kandırmıştı ..
beraberce çabalamaya başladık çektikçe uçurtma metrelerce sağa ve sola sürükleniyor ve direniyordu ..
sonunda uçurtma sert rüzgarda yırtıldı ve denge kayboldu hızla yere çakıldı sertçe taşa denk geldi ve çıtası kırıldı ..
yanına koşarak gittiğimizde nazlı bir kuş gibi süzülen uçurtmam artık ölü bir kuş gibiydi ...çok üzüldüm orda bırakamadım elime aldım eve doğru yürüdüm
kapının önünde ne kadar oturdum bilmiyorum abim geldi görünce anladı durumu ,kızmadı üzülme yenisini yaparız dedi ...
yaptıda ,eskisimi çok güzeldi yoksa ilk göz ağrısımıydı bilmiyorum onun kadar güzel gelmedi ama çocukluk oynamaya devam ettim ...
yıllar sonra iş yerinde bir kız arkadaşıma yolunda gitmeyen sevdası için örnek verdiğimde anladım insan ilişkilerinde uçurtmayı örnek almışım ..
arkadaşım hassas ruhlu iyi bir insandı sevdiği kişi hoyrat yapıda ve kızın yüzü gülmüyordu ona , uçurtma gibi olma rüzgarın büyüsüne kapılırsın farketmeden dedim ...anlamamış ertesi gün sormuştu ne demek istedin diye ..seninle çocukluğumuza gidelimmi dedim gittik ..
dinledi ,ve anladı bitince çokmu üzülmüştün dedi yüzüne baktım senin kadar dedim ..eliyle yaşaran gözünü sildi ...
beraber uçurtma uçuralım artık hazırları var dedi olur dedim ...
hayatın hızlı aktığı zamandaydık bugün yarın derken kaldı ...
onu sarıp sarmalayacak gerçek bir sevdaya yol aldı ..epey zaman sonra uçurtmadan söz açtı onu çeyiz sandığıma koydum dedi ..niye dedim
benim için değerli, bir arkadaşımın armağanı ,uçuralım diye aldım anı diye sakladım sağol dedi ...kırık bir uçurtmanın kalbi kırık birine yol göstermesi beni çok mutlu etmişti...


tamer ..

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.