bahar çocukluğundan beri hatice ve enver ile bir arada yaşasaydı, belki de hayatının akışı daha olumlu olabilirdi, şirin de doğduğundan beri bahar'ı aynı evin içinde görerek büyüseydi, belki de şuan ki ruhsal dengesizliği ve bihassa bahar'a karşı düşmanca tutumu bu kadar büyük olmayabilirdi, ne yazık ki bazı anne ve babalar çocuğunun doğumundan sonra çeşitli gerekçeler göstererek onları kendi kaderlerine terk edip sorumsuzca davranabiliyorlar; dünyaya getirme de bir problem yok, ama sonra, o çocuğun yetiştirilmesi, eğitimi, öğrenimi, geleceğine ilişkin sorumsuzca bir tutum ne yazık ki izlenebiliyor. sarp'ın durumu da çocukluğun itibaren çok hazin !! her iki küçük çocuk anneler hayatta olduğu halde çocukluktan itibaren yaşadıkları, yetiştirilme durumları, aldıkları eğitim hep düşündürücü. büyük bir talihsizlik yaşamış olan bahar, maddi ve manevi yoksulluğa rağmen hayat mücadelesi vermek için her türlü çabayı sarf etmekte, güçlü bir kişilik sergilemekte ve topluma çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. şirin ruh hastası olmasının yanısıra, bilhassa anne tarafından fazlaca şımartılmış, her istediği yerine getirilmek için imkanlar ortaya konulmuş olup şirin de her fırsatta bunu anneye ile babaya karşı kullanmış, son derece bencil, sorumsuz, kötü fikirler üretmekte, paylaşımdan uzak ve geldiği nokta ortada !! bu kabil bireyler, ruhsal destek almadıkları takdirde sonları çok kötü. sonuç olarak sosyolojik ve pskolojik
sonuç olarak konu itibariyle sosyolojik içerikli, insan pskolojisini irdeleyen bir film. bahar, enver ağabey, şirin, eski mahalle halkı çok başarılı oyunculuk sergilemekte, hatice, mimik ve yüz ifadeleri bakımından donuk bir imaj çizmektedir, son sahne de şirin'e karşı gösterdiği tepki son derece normal, hatta çok geç bile kalınmış, ancak elinde bıçakla onun üzerine yürümesi olumlu görülmemiştir, kötü bir örnek davranış, unutmayalım ki bu filmleri herkes çocuk, genç dahil seyretmekteler !! bu hususlara dikkat edilmesini rica ederiz.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.