merhaba, ben dun 12.04 yorum yazmistim ve galiba 21:10 yazan arkadas ta bana cevap yazmis. dun okudum da, bos verdim, konuyu uzatmanin anlami yok diye karar verdim. ama sonra dusundum de benim yorumumu anlamadiniz gibi geldi bana.
1) ben bu yorumu “banu hanim, seray’i geri getir”, ya da “seray, geri don” diyenlere yazmistim aslinda. cunku dizi gercekten de ne miray’dan, ne seray’dan ibaret degil. insanlar da bosuna umit etmesin, umutlarini kessinler diye yazmistim. yani amacim tamamen bu konuyu kapatmakti. gercekten de sizin arkanizdan konusanlarin yanina geri doner miydiniz siz? ya da hayal kirikligina ugratti diyen birini geri alirmiydiniz? zaten iki-uc ay once kizi cikardilar…o zaman da hayatinizda olmasina izin vermek istemiyorum demisti dizinin patronu. sonra geri getirdi. ne oldu, ayni seyler tekrarlandi.

2) avukatlikla ilgili. benim de bir patronum var, ve ben de birilerin patronuyum. siz de bunu biliyorsunuz ki bazen her ortamda kavgalar oluyor. bazen de insani cineden cikartan calisanlar oluyor. bunun sektor farkliligiyla alakasi yok. is hayatinda boyle seyler oluyor. ve biz boyle insanlari isten atmak zorunda kaliyoruz. bu cok dogal bir sey. ben niye seray’i cikardilar, ya da niye seray gitti demiyorum. ben butun olarak diziyi izliyorum. zaten fatih’le miray’in sahneleri de sahsi cok basit ve azdi. anlamiyorum ki insanlarin ne buldugunu bu ikiliden. neyse bunlari gectim, tercihler farkli…

ben de, patronum da calisanlarimizi isten attigimiz zaman bu olayin diger calisanlarimizi, en onemlisi de musterilerimizi etkilememesine cok onem veririz. burada calisanin hatalarinin ne kadar buyuk olmasinin hic te onemi yok. ben seray’in hatalari yok demiyorum, tepkilere gore hatalari var. ama inanin ki kiz haksizken hakli duruma dustu. bu durum da insanlarin onu savunmasini gerektirdi. ben duydugum seylere degil de, gordugum seylere inanmayi tercih ederim. benim icin “belki de” kelimesinden cok ya “evet”, ya da “hayir ” sozlerinin anlami buyuk. is hayatinda kesinlik onemli bir sey. eger birinin hatalarini gostermek istiyorsaniz, hepsini soyleyin. ama eger insanlari hayal kirikligina ugratmak istemediginiz icin calisaninizin tam olarak ne yaptigini soyleyemezseniz, o zaman imalarda da bulunmayin, hic te bu konuyu acmayin. boyle imalar yaparak sadece oyuncuyu degil en cok seyirciyi kirdilar. unutmayin ki bu sektorde insanlar allahin izniyle seyircinin sayesinde para kazaniyor. yani burada da “satici-musteri” gibi iliski var. ve bunu da ben seray tarafindan da, yapim sirketi tarafindan da seyirciye olan en buyuk saygisizlik diye biliyorum. simdi niye seray hakkinda elestri yapmiyorsunuz diyeceksiniz, ben de buna soyle cevap veririm: ben kesinlikle seray sutten cikmis ak kask demiyorum. belki de hatalari oldu…yine de “may be”. ama ben onun tam olarak ne yaptigini kendi gozlerimle gormedim, okumadim, dedikodulara gore yorum yapmak istemiyorum da. onun tarafindan sadece aciklamasini okudum, inanin ki kiz hatali olsa bile ona olan saygim dizide oldugu sureden de binlerce kez artti. bazilari gosterme yani window dressing diyor. olsun. en azindan bir halk adami olarak nasil davranmali onu biliyor. tabi ki onun tarafindan aciklamayi annesi yapmasi yanlis bir sey.
diyelim ki kizin buyuk haksizligindan dolayi yapimci duygusalliga yenildi. insanoglu sonucta. bunu da kapatabiliriz. o zaman digerlerinin tepkisi neydi o. hepsi mi duygusalliga yenildi? sizi bilmem ben calisanlarim musterilerimize bizim “mutfagimizi” gosterseydi, o adami dusunmeden isten atardim. her sektorde yazili yada yazili olmayan policy and procedures diyen bir sey var. ona uymak lazim. kiz kendi istegiyle gitti, biz de zorla tutamayiz deseydiler konu bu kadar uzamazdi. ama boyle konusabilmek icin de en basindan sevmedigini belirtmemelisiniz. unutmayin ki onemli olan seyirci ve siz de kendi haklarinizi bilmelisiniz.

3) ben kesinlikle diziye devam ediyorum. sonucta bu sadece hikaye. evet, bu olaylari okudugumda 48. bolumu izlemedim. bir oyuncu cikti diye degil, cunku sogudum diziden, yapim sirketinden. yani tek izledigim diziydi. aile var orada cunku. ama sonra dusundum de beni ne yapim sirketi, ne de senarist, ne de diger technical emekciler ilgilendirmemeli. ben sadece neticeye diziye devam ediyorum. cok sevdigim oyuncular var orada. siz diyorsunuz ki boyle yorumlardan dolayi diziden soguyorsunuz. niye? cunku siz de bu olaylarin size yansitilmamasini tercih ederdiniz. ve diziden sogumamanin da tek yolu seray’i suclu olarak gormek ve de yapim sirketinin hareketlerine hak vermek. bence siz oyle dusunmeyin, sadece hikayeyle ilgilenin. diziye sahip cikin, bunun icin birilerinin de gunahini almayin. benimki sadece bir tavsiye, buna uymalisiniz demiyorum.

4) dizi ile ilgili yorum yazin. kimse de sizin dizi ile ilgili yorum yapmanizi yasaklamiyor ki. bir aydir yorumlarin bu olaylardan gecememesi de seyircinin ofkesini ve asil haksizliga seyircinin ugradigini gosteriyor.

ps. bu benim sahsi gorusum. konu kapanmaliydi, ama yorumuma alan tepki icin ben de kendimi ifade etmek istedim. en onemlisi de umarim bu yorumumu yapim sirketinden biri okur. belki de benim gorusum sizinkinden farklidir. biraz uzun bir yorum oldu. ozur dilerim.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.