mucize ...


hayatta çoğu kişi nasıl olduğuna inanamadığı ama olan her şey için kullanmıştır ...bir mucize oldu birden oldu der insanlar...
teyzemin oğlunu askeri bir kazada şehit verdiğimiz gün annem o güne kadar duymadığım ya da duyduysam dikkatimi çekmeyen o sözü tarif ederek söyledi ..hiç görmediğim bir kalabalık vardı teyzemin evinin avlusunda ağlayan kadınlara ve kalabalığa endişe içinde ne kadar baktım bilmiyorum..annemin yaşlı gözlerle elinde bir dürümle geldiğini gördüm ..ah oğlum senide unuttuk dedi elindekini verdi ,endişeli halim yüzünden sanırım elini alnıma götürdü düz bir çizgi çekti "yazgı" dedi benim istemsiz alnına baktığımı görünce onu biz göremeyiz anca yazan görür bizi yaratan dedi ...kıl payı kazalardan kurtulan kişiler yine o sözle ifade edilir yazgı işte göreceği gün varmış denir ...
kısa süre sonra taşındığımız büyük şehirde nedeni bilinmeyen bir şekilde hastalandım doktor doktor gezdirdiler hepsi farklı bir tanı koydu ama hastalık aynı şekilde devam etti ..
iki güne bir öğlen sonrası sıtmalanıp ateşim çıkıyordu ve gecenin bir yarısı terleyip geçiyordu ilaçlar fayda vermedi bir yaz böyle geçti ve kendiliğinden yok oldu ...
ben artık kendimi biliyordum sessizce eve gelip bir yatağa yatıyordum annem artık peşimi bırakmaz olmuştu...hastalığın en yoğun olduğu günlerden birinde başımda dua edip ağlarken niye ağlıyorsun dediğimde hiç öylesine demişti ...kaybetme korkusu ana yüreğini burkar ...
beni kaybetmedi çok uzun sürmeden tek kızını kaybetti ...
bense nedensiz hastalıktan sonra ciddi hiç rahatsızlık yaşamadım ve sevdiklerimin acılarını tek tek kalbime gömdüm ...
belki ondandır karanfile sevdam elimden düşmediğine göre ...
yaşadığım sürece yazgıya atfedilen mucizeleri de çok gördüm ...
yıllarca bebekleri olmayan olması tibben mucizelere bağlanan arkadaşımın ikizlerini sevdim mevlanın bize armağanı diyerek ...
hurda yığını otosundan burnu kanamadan çıkan tanıdığım da oldu ...
en şaşırtıcı olan yan komşum hacı amcanın yaşadıklarıydı ...
biz yeni evli sayılırdık oğlum küçüktü aynı katta yan komşumuzdu hacı amca ve hacı teyze birbirlerine de hacı dedikleri için bizde öyle söylerdik.
şehrin osmanlıyla yaşıt şehrin alınmasında geyik üzerinde şavaştığı için kayıtlara geyikli baba diye geçen ulu kişinin köyündendiler ve torunları olduklarını söylerlerdi ...
bizim ve çocuklarımızın üzerinde emekleri çoktur nur içinde yatsınlar ...
tanıdığımda yetmiş yaşın üzerindeydiler kendileri anlatmadı karşı binadaki aynı yaşlardaki komşuları söyledi bir bayram ziyaretinde ... yıllar önce yine sebebini bir türlü bulamadıkları bir hastalık sebebiyle hacı amca günden güne erimiş ..çocukları pervane olmuşlar ama nafile artık doktorlar da umudu kesmiş başında kuran okunmaya başlanmış ..bir hafta kuran okunmuş her türlü hazırlık yapılmış derken hacı amca günden güne toparlamaya başlamış ve eskisinden sağlıklı olmuş ..
kendileri pek bahsetmezlerdi bir keresinde hastalığın sebebini hala bilmediklerini söylediler ..bir dert geldi ve gitti rabbim şifa verdi dediler ..
hastalıktan sonra otuz küsür yıl yaşadı hacı amca doksan yaşını bastonsuz gördü ...
bugünler de yine bir şifa haberi duymak hepimizi mutlu eder...
türkan abladan gelecek iyi haberleri bekliyoruz mevlanın izniyle şifa bulacağına inanıyoruz ...
tüm hasta olanlara şifa diliyorum ...
sayfada emeği olan arkadaşların ellerine sağlık ..



müzik kutusu ...

türkan ablanın sevdiği türkü ...

yıldız ayhan...

erisin dağların karı erisin ..
akan sular düz ovaya yürüsün...




tamer...

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.