Kiralık Aşk
tamer bey britney spears'ın sesini beğeniyorum diyen bir sizi gördüm. hep kötü şarkı söylediğini söylerler, bence de söyleyemiyor da niye çok satıyor onu da bilmiyorum.
meriç hanım hakkında söylediklerinize katılıyorum, sadece erkeklere değil kadınlara bakışı da sorunlu, neriman karakterinin ağzından yaptığı kadınlık tarifleri çok çirkin.bunlar neriman karakterin görüşleri mi meriç a.'nın görüşleri mi bilemiyorum artık.
son bölümde mi bir öncekinde mi bilemiyorum neriman karakteri böyle durumlatda erkek hep atıl kalır hep kadının üstüne oynayacaksın gibi birşey dedi, her halde diziyi neden hep defne'nin hataları veya çırpınmaları üzerinden götürdü eleştirisine bir cevap verdi.
zaten meriç hanımın dizide sürekli sosyal medyadaki eleştirilere gönderme yapmasını da hiç hoş bulmadım.artık burda senarist kime ne laf söylemiş diye düşünmekten dizde olan bitene odaklanmadım ki olan biten birşey de kalmamıştı.burada bu konuda yazdım yazım silindi.bu da silinir belki.
ömerciler,defneciler,elçinciler,barışcılar gibi birde meriçciler var ki dizinin bittiği kesinleşene kadar "acemi ne eyletse güzel eyler, acemi yazıyorsa vardır bir hikmeti.bu bölüm kötüydü ama sonrası güzel olacak." diye takılıyorlardı.yazara yapılan eleştirileri kabul etmiyorlardı.sadece bu sayfada değil bu diziyle ilgili sosyal medyanın tamamında.
evet acemi güzel şeyler de yazdı ama dönüp yine kendi çok fena batırdı.artıları ile eksilerini yan yana koyunca eksileri fazladır benim için.meriç hanım sadece kendi önemsediği birkaç şeyi yazmak için dizinin geri kalanını fasa fisoyla doldurdu.oysa neler neler bulup işleyebilirdi o boş sahnelerin yerine.
hadi defne ile ömer yazmıyor yazamıyor diyelim, ben mesela yasemin neden annesi ile konuşmak istemiyor bilmek isterdim.nerimanın geçmişini neden böyle hırslı bir kadın oldu bilmek isterdim.defnenin annesini babasınını geçmişini küçük defne olarak görmek isterdim.( 30'larındaki elçin s.'nin küçük defne rolü yaptığı bölümü saymıyorum.)hiçbir karakterin derinine inlmedi, ömer'inde eh işte.
meriç hanım klişe yazmadı deniyor ben buna da katılmıyorum.ama olayları istediği yönde çevirmek için karakterlerinde ve olaylarda, sözlerde, sözlerle olaylarda tutarsızlık yaratacağına keşke klişe yazsaydı.
kısacası meriç hanımda olay örgüsü ve karakter kurgulamak diye birşey yok,bazen güzel sahne ve replikler yazıyor bazen de insanı delitiyor.yani meriç hanım bir senaryoda başyazar değil, güçlü bir başyazarın senaryo ekibinde yazacak yardımcı yazar olabilir, işinde pişmemiş hala.
ama benim meriç hnım'a kızgınlığım bundan değil.
1-başta defne karakterini mecburiyetten entrika işlerine girmek zorunda kalmış saf temiz ve dürüst bir kız gibi tanıtıp deniz t.'ye tasarım satmasından başlayarak bu saflığı bozması ve kaybolan saflığın yerine dümdüz salaklığı koymaya başlaması.yani senaryoyu uzatmak adına kendi yarattığı karakteri bozması, senaryoyu uzatmak adına daha da başka bir çözüm aramaması hep burdan devam etmesi.
2-nerimam hanımın bitmek bilmeyen tehtitleri karşısında defne'nin bitmek bilmeyen ezilip büzülmeleri ile dizinin ana temasının "iyiler her zaman kazanır."dan "iyilerin görevi kötülerin karşısında boyun büküp apışıp kalmaktır."a gelmesi.
3-yine defne'nin ona kazık atan serdar, tehtit eden neriman, alay eden derya'ya affedici ve hoşgörülü davranırken ona zarrı olmayanlara bağırıp çağırması.
4-lojistik müdürü defne'nin iş yaptırmak için muhasebe müdürünün üstüne atlaması, tırmalaması.çünkü adam mesaiden sonra çalışmıyorum dedi diye dövülmesi lazımdı. ne korkunç bir sahneydi.
5-derya karakterini " ben ezik büzük memur bir baba ile evhanımı bir annenin çocuğuyum.hayatımda kahraman olarak gördüğüm tanıdığım bir siz varsınız ömer bey." lafı evet çünki memur babalar ve evhanımı anneler kahraman olamazlar, kahraman olmak için italyan lisesi mezunu tasarımcı ve şirket patronu olmalısınız.( bu repliğe eleştiri getiren bir yazı vardı ranini'de ayşegül kelebekli yazmış olmalı.)
6-neriman ve korayın zaten sürekli insanları aşağılamaları ve böylece komedi yazdığını sanması.
7-hangi bölüm dü hatırlamıyorum, konkur sırasında ömer'in oyunu güya ömer'in zekasını kanıtlayacak ( o günden sonra da zekasını pek kulanmadı herhalde bir tek deniz karşısında çalışıyor. ) aslında dürüstlük dürüstlük diye dolanan ömer'in de gerekince birazcık dürüst olmayıverebileceğini gösterdi.birde o oyun güya sude'den defne için hesap sorulmak için yapıldı aslında yasemin ve defne de sude ile beraber aşağılandı ki aşağılanmayı hak ediyorlardı o aralar.bunun ertesi günü defne'nin ömerin yüzüne gayet rahat bakabilmesi ve kendini de aşağılayan oyun için ömer'e teşekkür nerdeyse etmesi.
8- yine o konkur zamanı defne'ye "seni tanımam büyümem ve tasarımcı olmam içinmiş." repliğini yazarak karakterini kendi aşkını hor gören yok sayan bir karaktere dönüştürmesi.nerde yıldızlardan ve herkesin eşsiz olduğundan bahseden kız nerde bunu söyleyen odun defne.
9-bütün bu tantana defne karakterinin bir süre sonra önemsizleşecek ve ikinci sezon tamamen ortadan kalkacak tasarımcılık kariyeri içindi.geçmişe dönük bölümdeki çocukluk hayali duyarı da mundar oldu.ne çıkarımlar yaptılar defne'nin neden tasarımı bırktığı yada ne zaman tekrar başlayacağı ile ilgili bence tek bir sebei vardı defne'nin tasarıma başlamsı ve bırakması için : aynı işi yapan rakip olan veya birlikte çalışan sevgililer yazılacaktı yazıdı sonra gerek kalmadı defne iş değiştirdi.çünki insanlar istedikleri zaman öyle kolay iş değiştirebiliyorlar uzamanlaşamak öyle kolay yani.
10-nihan ile defnenin ayşegül'ü şiddetten kurtarmak adına cevdet'i dövüp bir de bunula övünmeleri.ayşegülü kurtarma derdinden çok eylence arar bir halleri vardı.cevdet o anda bıçak çekse ne yapacaklardı.allah'tan meriç hanım klişe sevmiyor da paçayı kurtardılar.mahalle kızı , delikanlı kız sürekli birilerini pataklama derdinde olan kız mıdır?
amaç toplumsal mesaj vermek miydi? nihan'la defne ayşegül'ü bir adım ötede olan evlerine sokup, kapıyı kitleyip polis çağırsa daha doğru bir mesaj verilirdi.ya da topal ailesi ayşegül'ü birdaha yapmam diyen cevdet'e teslim emek yerine istemden evlendiği cevdetten kurtulmanın yasal yolları konusunda yardımcı olsalar.
11-ömer ile sinan'ın çocuklara hediye verme sahnesinin kafalarına atar gibi olduğuna zaten değinen olmuş.bu yazarın mı, yönetmenin mi sorunu bilmiyorum ne o öyle sokak ortasında arabadan hediye dağıtmak, özensiz.bir çocuk yuvasına gidilse çocuklarla konuşurken oynarken hediye verilse, dizide zaman mı yoktu.bir başka forumda siyasilerin otobüsten hediye atması gibiydi demiş yorumcununbiri.
12-pazı sarması; hediye kitap; annenin yüzüğü; hediye ayakkabı, elbise gibi her güzel ve anlamlı objenin öyle böyle mundar edilmesi, kaybolması akıbetini belirsiz olması.
13-nikah iptali gibi boşanmadan beter bir yöntemle defne ve ömer'in ayrılmış olması.o nikah hiç kıyılmayaydı daha iyidi.bir de topalların yemek masasında sedar ömer'e hadsizce çemkirirken ( çünkü bu olayda çemkirmek onun hakkı değil.) sırf topallarda ömer'i savunan var olsun diye esra'ya "ömer ablamı zor durumda bırakmadı, evlendi, eraesi gün nikahı iptal etti." lafını söyletmesi. çünki evlenip ertesi gün nikahı iptal edilince, kocası çekip gidince hiç zor durumda kalmaz bir kadın özellikle defne'nin oturduğu gibi bir mahallede oturuyorsa komşuların ağzına sakız olmaz mesela.böylece nikah ne oldu konusunu gibi en az bir bölüm çıkarabileceği bir konuyu kısa yoldan açıklayıp hunharca harcayarak daha sonra ne yapsam da bölümleri doldursam tadında saçma konulara daldı.
daha çok yazılacak var da kısacası özenle oluşturlan güzellikleri bu özensizlikler mahvetti
sayfanın üyesi değilim, okurum sadece çok nadir yazarım o yüzden üye olmaya gerek duymadım. adım sıla k.