Kiralık Aşk - herkese merhaba dizimizin izlediğimiz bölümünün bana

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
herkese merhaba

dizimizin izlediğimiz bölümünün bana hissettirdiklerini paylaşmak isterim...içimde kalmasın dedim...

hiç canınız yandı mı aşktan? siz aşkınızı sarıp sarmalarken, cam fanus içinde korumaya çalışırken, onu avuçlarınızdan alıp başka yerlere fırlattıklarında acının kızgın bir ok gibi kalbinize saplandığını, baştan ayağa acıya kestiğinizi ve dahası aşık insanları gördükçe sol yanınızdaki o derin sızıyı hissettiniz mi? cam kesiğinden beterdir can kesiği…


defne ve ömer, bu aşkın asıl kahramanları… bunca zamandır hatırlamasalarda veya hatırladıklarını bize göstermeselerde o yağmurlu günde köşebaşında çarpışarak karşılaştıkları günden beri fark etmeden aradı biri diğerini. ister koca okyanusta tek başına bir yelkenli olmayı tercih etmiş olsunlar, ister ailesi için hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmış olsunlar… onlar aşka susamış iki yalnız kalpti…. su gibi akarak buldular yollarını. yollar dediysem yalnızca birini diğerine götürüyordu bu yollar. yalandı, oyundu, sırdı derken ayrı düştüler çoğu zaman… sınandılar.. kendi paylarına düşen ayrılığı peşin peşin nefessiz kalarak yaşadılar sonuna kadar. acıyı tüm hücrelerine kadar yaşadılar… yalnız nefesleri değil canları da kesildi. ama biri diğerine hep yer verdi gelecek planlarında, asla çıkarmadı onu hayallerinden. fark etmeden senin oldum dediler.. elbette uzaklara gittikleri de oldu. hangi şehir, hangi ülke geride bıraktıklarını zannederken aslında hep yanlarında taşıdıkları aşklarıyla kabul ederdi onları. hem kabul edilseler bile onlar kalamazdı ki. sonunda vazgeçip uzaktan sevdiğinin yanına, fırtınalarda kaybolurken gönüllerindeki ıssız adanın olduğu yere döndüler.


onların arasında bir şey var, bir giz, bir elektrik… bir araya gelişleri seremoni gibi mesela. aslında tek kelime bile konuşmadan çok konuşuyorlar. yoksa nasıl olur da üzerinde kara bulutlar dolaşırken, dilinin kilitlendiği bir anda, sevdiğinin bir anlık ellerini sımsıcak tutmasıyla yüzü birden bire aydınlanır, nefes alış verişleri olması gereken ritmine kavuşur, gözleri parlar, sözcükler dilinden rahatlıkla dökülür hale gelir? yoksa nasıl olurda bir bakışla “iyi ki yanımdasın, iyi ki sen” diyebilirler. çünkü dokunmadan karanlıkta dans ederler.. evet kendilerince sakladıkları bir sır var. bakarsanız hiç iki yabancı gibi durmadıklarını, ezelden beri birbirlerini tanıyor gibi davrandıklarını görürsünüz. yakından bakarsanız görürsünüz. bazen konuştukları sıradan şeyler gibi gelebilir size. fakat onlar bizim bilmediğimiz, bir tek kendilerinin bildiği, bir tek kendilerinin geliştirdiği dilde konuşuyorlar.

hayatlarında engebeleri hiç bitmedi. şimdi de defnenin ailesi.. sahi ne yaptı size bu ömer? önceleri pek seviyordunuz ne oldu da nefretle bakıyorsunuz. evet! aile, kimse yanınında olmasa bile her zaman yanınızda olandır. "biz nerelerden çevirdik seni defne... ne çabalarla dirilttik. seni ölümlerden döndürdük. şimdi yeniden onun uğruna koptun bizden. onun için mi kandırdın bizleri..." bu sözleri sarf ediyorsun türkan hanım da belli ki sen tüm gerçeği bilmiyorsun. ömer gitmeseydi, kalsaydı keşke.. tamam ama başka türlüsü olmuyordu demek ki.. yapamazdı bu kadar yalanın ortasında... öyle veya böyle döndü ömer. artık burada. defnenin yanında defnede onun yanında. haydi sen tüm gerçekleri bilmeden söyleniyorsun da serdar’a ne demeli. tüm bu yaşananlarda zerre kadar payı yokmuş gibi rahat, geleceğini kurarken hala defneden yardım isteyebilecek kadar da aymaz. siz sordunuz mu defneye “döndün hayata ama yaşıyormusun gerçekten?” diye. veya “bizler için hayallerini çöpe atıp, canını dişine takıp çalıştın ama bir gün bile bırak isyanı tek kelime serzenişte bulunmadın. bunca zaman biz seni gerçekten anlayabildik mi?” diye. sormazsınız. şimdi kendisi için bir şey yapmak istiyor ve siz onun kanatlarını koparmaya çalışıyorsunuz. artık susun!.. kabul edin!.. defne ömersiz ömer defnesiz o-la-maz ve olmayacak…

şimdiye kadar attığı adımları hesapladığına pek fazla şahit olmadık ama ne olursa olsun ailesinin yanında olmayı bildi defne. tek bildiği hiç aşina olmadığı bir maceraya atıldığı… tabi ki kolay değil ailesine arkasını dönüp gitmesi. ama acaba yuva dediği yer neresi? doğduğu yer mi? doyduğu yer mi?... artık bilmiyor.. ama asıl yuvasının yani ömerin yanında olmayı seçiyor. bu macera ona sevdiği, sevildiği adamın kollarında uyanarak güne başlamayı vaadediyor. o, sevgiye doymaya gidiyor.

yaşadığımız, belki de nefes almaktan bile zaman zaman utandığımız şu günlerde bir kaç saatte olsa nefes almamı sağladığı için tüm kiralık aşk ekibine teşekkür ederim, ellerine, emeklerine sağlık…

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.