bi küçük sahil kasabası 18. bölü (ortak senaryo )

sabah gün ışığı aynı anda hem defnenin hem ömerin üzerine doğmuştur ikisi de yataklarından doğrulurlar ikiside aynı rüyayı tekrar görmüşlerdir

ö:(çarpık gülerek) o neydi ya nasıl güzel bi rüyaydı tekrar gördüm hayır olur inşallah
d: (dudağına dokunur) allah allah aynı rüyayı ikinci kez gördüm ne demek oluyo ki bu acaba..

ikiside kendine geldikten sonra kahvaltı yaparlar

d: günaydın anneane
türkan: günaydın yavrum gel otur bişey yemeden çıkamazsın
d:(güler) tamam anneanne
halime: (içerden gelir elinde çaydanlık vardır) aa günaydın kuzum erkencisin
d: öyle oldu halacım hep beraber kahvaltı yapalım istedim
halime: yapalım tabi ohh mis gibi çay da yaptım
d: (çayları doldurur aklına gördüğü rüya gelir halasına üstü kapalı şekilde sorar) halacım bi rüya gördüm ben
halime: hayır olsun kızım ne gördün
d:(ne gördüğünü söylemeden konuşur) hala tam hatırlamıyorum ama aynı rüyayı iki kez görmek ne demek
halime: (bi an düşünür) kızım pek anlamam ama verilmek istenen bi msj olabilir, yani o rüyadan bişey çıkarmalısın kendine. yada yaşadığın bişey bilinçaltına yerleşmiş ki görmüşsündür
d:(kafası karışır içinden düşünür) nasıl yani şimdi ömerin beni öptüğünü görmekten ne mj ı çıkarmalıyım ki.( aklına gelir bişeyler) tövbe tövbe yani şimdi..
türkan: kızım sustun ne düşünüyosun
d:(kendine gelir anneannesinin sesiyle) anneanne ne olabilir diye düşünüyodum
halime : kızım rüyanda verilmek istenen ösj belki hayatını güzelleştirecektir bilemiyorum
d: tmm hala ben bunun üstüne bi düşüneyim ne msj olabilir acaba, tşk ederim
halime: hadi bakalım kahvaltımızı yapalım o zaman

hep beraber kahvaltılarını yaparlar. ömerde kahvaltı yapıyodur dedesiyle

hulusi: gel oğlum gel bişey yemeden göndermem seni
ö: dede ben hazırlardım bişeyler sen niye yordun kendini
hulusi: gel hadi gel bişeyolmaz torunuma kahvaltı hazırlamışım çok mu
ö: ellerine sağlık dedem

ömer kahvaltı esnasında dalgındır hiç konuşmaz hulusi durumu farkeder

hulusi: ömer oğlum bi sorun mu var dalgın gibisin
ö: (kendine gelir) yo yok dede iyiyim bi rüya gördümde iki defa gördüm acaba ne demek olabilir diye düşündüm
hulusi: hmm ben anlamam öyle şeylerden ama iki defa gördüysen vardır onda bişey
ö: evet de ne acaba, neyse dede

beraber kahvaltılarını yaparlar ömer odasına çıkar hazırlanır. siyah kotunun üstüne haki yeşili spor bi gömlek giyer evden çıkar aklına bugğn maçının olduğu gelir, defnenin izlemeye geleceği de aklına gelince içini bi heyecan kaplar. atölyeye doğru gider

defnede hazırlanıyodur. yeşil renk pantolanunun üstüne siyah spor bi penye giyer hafif bi makyaj yapar evden çıkar. aklına ömerin bugün maçının olduğu gelir bi heyecan kaplar içini ve emin amca ile fazilet teyzenin arasını yapacaklardır ömerle. atölyeye doğru gider

sinan : hoşgeldin kardeşim
ö: hoşbulduk sinan çok iş var hemen yapalım akşam maç var
s: biliyorum biliyorum da oğlum daha afyonum patlamadı bi kahvemi içsek
ö: içelim kardeşim

kahvelerini içerler bu sırada sinan ömerin ağzını yoklar

s: ee defneyle nasıl gidiyo
ö: normal gidiyo kardeşim neyi ima ediyosun yine
s: (bozuntuya vermez) oğlum adımız çıkmış dokuza inmez sekize, sordum öylesine
ö: bugün maça gelecek bizi izlemeye, çok farklı bi kız dün görecektin maçtaki hallerini
s: deli bi tarafı var diyosun yani

ömer tam cevap verecekken defne görünür kapıda. önce sinan görür

s: iyi insan lafının üstüne derler
ö: ne diyosun sinan anlamadım
s: (kafasıyla kapıyı işaret eder ömere)
ö: (kapıda defneyi görür gülümser)
s: hemen de bi gülümsemeler falan yani
ö: (ters bakış atar sinana ve defneye bakar) hoşgeldin defne kahve içer misin
d: hoşbuldum afiyet olsun isterim valla

sinan defneyede kahve yaparken ömerle defne birbirlerini süzerler aynı renk giyinmişlerdir farketmeden ve aynı anda ikiside gülümser

ö: yok artık
d: yok artık ayarlasak ancak bu kadar olur
ö: (sesli düşünür farketmeden) olur belki
d: efendim?
ö: yo yok bişey , şey maçımız var bugün geleceksin demi
d: gelecem tabi maçı sevdiğimi biliyosun
ö: bilmez miyim hiç bizzat gördüm dün
d: ha sen onu diyosun çok mu şaşırttım seni
ö: ee yani

sinan kahvesini getirir defnenin

s: al bakalım, maça gelecekmişsin
d: evet izleyici olarak gelecem
s: hmm bence bize destek olmak içinde geliyosundur (gülümser)
d: (gülümser) tabi ki onun içinde gelecem
ö: (sinana bakarak) kardeşim defne maçtan anlıyo ofsaytı biliyo ordan anla durumu
s:(şaşırır defneye bakarak) hadi be
d: (kafasını önüne eğer) eh işte biraz anlarım
ö: oo bakıyorumda çok da mütevaziyiz
d: (cevap vermez lafı değiştirir)şey ömer zamanın varsa fazilet teyze ile emin amcanın arasını yapalım olur mu
ö: (sinana bakar ve imalı şekilde) bence sen halledersin kardeşim idare et beni
s: ah ömer ah tmm öyle olsun alışkanlık haline getirmezsen sevinirim
ö: tmm kardeşim merak etme

sinanla defne tokalaştıktan sonra çıkarlar beraber fakat karşı sokaktan seyit geçiyodur ve görüp yanlarına gelir

seyit: selam gençler nereye sabah sabah, (defneye bakar) merhaba defne
ö: (sinirlenir) sabah sabah hesap mı vereceğiz seyit efendi
d: ömer sakin ol
seyit: ömer senle iki dk konuşalım (defneye bakar) müsade eder misin
d: (ne olduğunu anlamaya çalışır bu ikisinin arasındaki gerilimin) tabi tabi olur
ö: istersen atölyeye geç defne
d: tmm

defne atölyeye gider tekrar, sinan şaşırır
s: ne oldu geri döndün
d: seyit le ömer konuşacaklarmış aralarında bi gerilim var ama ne olduğunu anlamadım
s:(anlar durumu hemen ama defneye söylemez) bilmem konuşur hallederler öğreniriz sonra, sen gel geç otur ayakta kalma

seyitle ömer konuşuyolardır ikiside hararetlidir konuşurken

seyit: defneden hoşlandığını biliyorum o yüzden lafı uzatmayacam bende hoşlanıyorum
ö: ne demek hoşlanıyorum lan senden önce ben tanıdım tmm mı hem senin ne pislik olduğunu o kız bilmiyo ama ben biliyorum
seyit: o kıza pislik yapmam hoşlanıyorum aramızdan çıkarsan sevinirim
ö:(sinirleri tavan yapmıştır yakasına yapışır seyitin) ne diyosun olum sen defneyi sana yem etmem, hem sor bakalım o da senden hoşlanıyo mu?
seyit: (iter ömeri) senden hoşlandığı ne malum
ö: daaha geçen gün bi şise su boşalttı kafandan aşağı sence karşılık verir mi sana
seyit: onu zaman gösterecek ömer ama şunu bil vazgeçmem ben
ö: sende şunu o ufak beynine kazı o zaman , defneyi sana yem etmem
seyit: elinden geleni ardına koyma
ö: hiçbişey yapamazsın buna defne karar vermeli
seyit: kimi seçeceği belli
ö: zamanla göreceğiz kimi seçeceğini ama şunu bil defneyi sana bırakmam pislik herif
seyit: göreceğiz kim kime bırakmıyo
ö: göreceğiz

sinanla defne olanları izliyolardır defne ömerin seyitin yakasına yapıştığını görünce panik yapmıştır

s: tehlike çanları çalıyo galiba buyur burdan yak
d: anlamadım
s: boşver defne bitti konuşmaları galiba bak geliyo zaten

ömer atölyeye gelir sinirini yatıştırmaya çalışıyodur sakinliğini koruyarak

ö hadi çıkalım
d: ne oluyo ömer kavga edeceksiniz sandım korktum
ö: (defneye bişey söylemez) bişey yok defne eski bi hesap hadi çıkalım
d: olur çıkalım

beraber emin amca ile fazilet teyzenin arasını yapmaya giderler. fazilet teyze daha inatçıdır diye önce onu ikna etmek için evine giderler

fazilet: buyurun gençler hayırdır geçin bakalım içeri
ö: hayır hayır fazilet teyze

içeri geçerler

ö: (hemen konuya giremez) nasılsın fazilet teyze
fazilet: iyiyim ömer siz nasılsınız
d: iyiyiz fazilet teyze
ö: aslında bişey konuşşmak için gelmiştik
fazilet: söyleyin bakalım
ö: emin amcayı gördük yolda rahatsızdı galiba dedi ki bi çorba yapanım bile yok
d: (alttan alttan güler) iyi görünmüyodu fazilet teyzecim
fazilet: (bi ömere bakar bi defneye bakar) geçmiş olsun iyileşir inşallah
d: faizlet teyze ben anlamam yemekten çorbadan sevaptır sen bi el atsan bu duruma
fazilet: aa üstüme iyilik sağlık bi ben mi kaldım çorba yapacak
ö:(gülmemek için zor tutuyodur kendini) ne olur ki fazilet teyze sevaptır bugün sana yarın ona
fazilet: güldürme beni ömer hasta olursam o mu çorba yapacak, ayol yumurta kırmayı beceremez o ne çorbasından bahsediyosun
d: ne olur yani fazilet teyzem çorba yapsan iyi görünmüyodu diyoruz
ö: ne bu inat böyle fazilet teyzem ya siz beraber bu yaşa kadar gelmiş aynı mahalle sakinlerisiniz hiç mi hatır yok arada
fazilet: sizin ne amaçla geldiğiniz belli oldu da yok ömer geçmiş olsun emine benden bişey beklemeyin

defne ile ömer ikna olmayacağını anlarlar ve bu sefer emin amcaya gitmeyi düşünürler

d: öyle olsun fazilet teyze sevap işleyecektin ne güzel
fazilet: güle güle kızım görüşürüz ömer oğlum

kapıdan çıkarlar emin amcaya giderler konuşurlar aynı şekilde ikna etmeye çalışırlar ama sonuç negatif olur ordanda ayrılırlar

d: iki inatçı keçi
ö: hiç deme ya ne yaptıysak olmadı
d: neyse en azından elimizden geleni yaptık
ö: öyle tabi içimiz rahat en azından, şey akşam maça gelecek misin izlemeye
d: gelecem tabi ama eve gitmeliyim önce
ö: eşlik edeyim sana
d: et bakalım

ömer defneyi evine bırakır vedalaşırken tokalaşmak yerine öpmeyi istiyodur ama yapmaz, elini uzatır defneye defnede karşılık verir tokalaşırlar ve ayrılırlar. defne içeri girer hatice evdedir

d: (hafif sesli düşünürek) sabah oğlunu gördüm akşam anasını tövbe ya
hatice: aa hoşgeldin defne
d: hoşbuldum sizde hoşgeldiniz (iğneleyici konuşur) alıştınız galiba sohbet muhabbet koyu anlaşılan
halime: öyle kızım kahve içmeye gelmiş hatice hanım
anneanne: gel istersen kızım
d: (içinden) insanın istemediği ot burnunu dibine düşer diye boşuna dememişler
haitce: gel otur defne yüzünü görelim biraz

haticenin amacı oğlu seyitle defnenin arasını yapmaktır o yüzden kahve bahanesiyle defneyi görmek konuşup iyice tanışmak için gelmiştir halimeye. defne kadına bi türlü ısınamaz o yüzden bahane uydurur

d: saol hatice teyze sizin sohbeti bölmeyeyim devam edin ben çıkacam zaten birazdan tekrar
halime: otursaydın kızım
hatice: aa olur mu hiç defne öyle gel bakalım
d:(içinden) la havle.. saolun başka zaman inşallah
annenane: peki kızım ısrar etmeyelim çık odana o zaman

defne odasına çıkar, hatice bozulmuştur çünkü defneyi görmek konuşmak için gelmiştir, amacına ulaşamayınca fazla durmaz kalkar

ömer atölyededir maça gitmek için hazırlanıyolardır ömerle bi yandanda sohbet ediyolardır

s: neydi kardeşim sabah ki haliniz seyitle
ö: hiç sorma sinan defneye bişey çaktırmadım ama seyit defneden hoşlanıyomuş ileri geri konuştu canımı sıktı atıştık
s: tahmin etmiştim zaten de defne sorunca bende çaktırmadım kızı huzursuz etmek istemedim
ö: iyi yapmışsın kardeşim
s: yani sen şimdi defneyi seviyosun öyle mi
ö: sence sinan
s: tamam be huysuz şey bence karşılklı
ö: anlamadım
s: karşılıklı diyorum kardeşim defnede seviyo bence seni
ö: öyle mi kardeşim emin misin
s: eminim bekle ve gör, yalnız çok yakışıyosunuz be oğlum
ö: ah sinan ah ben kapatmıştım bu kapıları
s: ama şimdi o kapılar aralanıyo ve bu gidişle iyice açılacak
ö:(sinanın omuzuna vurur şaka amaçlı) öyle mi diyosun
s: öyle kardeşim
ö: inşallah kardeşim hadi çıkalım hazırsan defneyi bekletmeyelim
s: (güler) vaayy iyi bakalım bekletmeyelim madem

atölyeden çıkarlar defnede evden çıkmıştır eş zamanlı olarak. sahaya doğru yol alırlar ömer le sinan önce giderler defne sonradan gelir. buluşurlar biraraya gelirler maçın başlamasını beklerler beraber heyecanla..

bu arada fazilet teyze inadını kırmıştır ve sevabına tarhana çorbası yapmıştır emin e, evinden çıkar kapısını çalar, eminde gerçekten hasta olmuştur o haliyle kapıyı açar ve şaşırır

emin: fazilet?
fazilet: emin sen gerçektende iyi görünmüyosun
emin: gerçektende derken
fazilet: bugun ömerle defne geldi senin hasta olduğunu söylediler bende sevaptır diye çorba yaptım
emin:(durumu anlamıştır, içinden) ah gençler ah.. ellerine sağlk fazilet buyur gel

fazilet içeri girer emine çorbayı verir ve emin bi kase çorbayı bitirince kendini daha iyi hisseder..

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.