Kiralık Aşk - mahallemde vaktiyle gölgesinde dinlendiğimiz

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
mahallemde


vaktiyle gölgesinde dinlendiğimiz çınar,
eski mahalle, vakıf çeşme, bakımsız cami,
sakın zannetmeyin sizi garipsediğimi,
bir güvercin hüznünde susan geçmiş zamanlar!

affedin beni daldığım oluyorsa eğer,
neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler.”


cahit sıtkı tarancı

buyrun mahalleye çay var eğer canınız çektiyse kahvede ..
mısırda patlatırız ,kestanede koyarız sobanın üzerine , sonrasında hoplatarak alırız avuçlarımız yanmasın diye ..demini alsın diye demliğin ağzına tıkadığımız gazete kağıdından yapılmış tıkacı çıkardıkmı tamamdır ...
yaldızlı bardaklara dökülen çayı narin ellerinizle şıkır şıkır karıştırdıktan sonra başlar hikaye lacivert gecelerin sarı lamba aydınlığında ..
evvel zaman içinde kalbur saman içinde ,pireler berber,develer tellal iken..
bir mahalle varmış diye uzar gider .. hanım ninenin iyilerin mutlak zaferiyle biten masalları vardı bitince üzülürdük gözlerim açılmış bakarken gülümser ,
bitti kuzucuğum yarın yine anlatırım derdi ..komşumuzdu hanım nine ..bir memleket ziyaretine giderken arkamızdan su dökünce niye dedim anneme rahat gidip tez dönelim diye dedi ..ben hep akraba sandım çocuk nazını bile çektiğine göre akraba olmalı diye düşündüm ..sadece o değildiki komşu ablada aynıydı hatta ne yana dönsem öyleydiler ..kan bağım olmayan akrabamdılar sadece komşu ekini alıyorlardı teyze ,dayı, hala, amca ,sıfatları aynıydı ..ben hep eski mahallelerde büyüdüm memleketde öyleydi ,büyük şehirde öyle ..cumbalı evler gıcırdayan eski tahta merdivenler bahçeler hiç değişmedi ..şimdilerde uydu mahallelerde yaşam sürsede eski alışkanlıkları devam ettirme gayreti hep var ..sadece mahalleler değil yaşayanlarda zamana yenik düştüğünde gidenin ardından içim sızladığına göre akrabaydık
elimize ekmeği alıp sokağa çıktığımızda bile ekmeğin içindeki aynıydı salça birlikte yapılırdı kazanın kenarında hep birlikte olunca herkesin elinde salçalı ekmek olurdu doğal olarak ..olan olmayana verirdi böyle gördük ayrı gayrı yok
benden biraz küçük komşu kızı vardı annem kollardı garip derdi bende elimde olandan verirdim bir huyu vardı öper teşekkür ederdi hiç hoşlanmazdım , bir gün bizde toplanmışlar girişteki küçük avludalar bizde kapı önündeyiz yine elime baktı uzattım ve öptü.. kızdım görürsün deyip avluya girdim buda arkamda ,annesine şuna birşey söyle öpmesin deyince kadınların hepsi güldü annem dahil ..muzip bir komşu teyze vardı ne var gül biter deyince daha çok güldüler çocuk aklı yanağımda gül çıkma ihtimali canımı sıktı hırsla sildim yanağımı çıkıp gittim ..yıllar sonra biz şehir merkezine yakın semteyiz buda merkezde bir yerde çalışıyor karşılaştık huy aynı ,takılırdım bırakamadın tiryakilik yaptı diye gülerdi bir seferinde öpmedi ağladı oda annemi kaybettiğimi söylediğim zamandı ..annem yokmu artık diye sarıldı ağladı ilk defa komşu demedi sadece anne dedi mahalle demek bence buydu ..birimizin annesi hepimizin annesiydi ..
kamyon kasasında gittiğimiz piknikler vardı yemek yine aynı herkes birbirine kokumluk tadımlık diye ikram eder menü aynı olurdu ..
bayram telaşıda başka değildi baklava yapmaya ordu gibi toplanırlar tepsiler hazırlanır sadece oklavalar kişiye özeldi elim ona yatkın derlerdi usta olana kadar anlamadım ..cenazelerde aynı gözyaşı her eve düşerdi asla radyo açılmaz es kaza açarsan hemen kapatılırdı ..acıda ortaklık ne değerliymiş şimdilerde daha iyi anlıyor insan ...düğünler kolay görünürdü ne olacak demişti annem yoksul bir teyze oğlunu evlendirmeyi düşündüğünde bir sedir bir somya (bir yatak bir kanepe) onuda hallederiz hallettilerde eline tencere tava alan düğünlük gitti oldu bitti çokta mutlu oldular ...
kırgınlıklar lafı dinlenen kişiler sayesinde atlatılırdı lafı dinlenenlerden biri babamdı öğretmene saygı var birde otoriter yapıda tatlı sert hallederdi bir kaç tanesine şahit oldum iki kardeşi barıştırdığında birinin oğlu el öpüp teşekkür etmişti ..herkesin alet edevatı ortaktı git oğlum filancadan keseri al gider alırsın kimse sormazdı niye diye sessizce verilir teşekkürle iade edilirdi
gelenek görenek hamuruyla yoğrulurdu insanlar ..davranış ekskliği hoş karşılanmaz uyarılırdı görgüsüz denmesi ağır laftı ve görgüsüzlük öyle sanıldığı gibi mahalleye özgü sıradan davranış değildi ..ve benim mahallemde osmanlıca mezar taşlarını şakır şakır okuyan hem osmanlıca hem yeni türkçe kitapları kıtaplığında ,cilt cilt sıralı "güngörmüş"insanlar yaşardı ..ve bu insanlar ansklopedi kıymetinde insanlardı ...
çaylar bittiyse tazeliyebilirim sahi nerde kalmıştık hatırladım mahallemde..


tamer

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.