Kiralık Aşk
nur44
Bayan
Malatya
13/9/1991 (34)
güzel bi bölümün ve toparlanan reytingin üzerine ortak senaryonun devamı gelsin o zaman :)
küçük bi sahil kasabası 11. bölüm
akşam olmuştur ömer işlerini toparlar ve içindeki heyecanla beraber kitabınıda alır tepeye gider defneyi bekler. bi süre bekler ve en sonunda defnenin geldiğini görür. defne gelir
d: iyi akşamlar rahatsız etmiyorum değil mi
ö: iyi akşamlar yoo ne rahatsizlığı (içinden) bende seni bekliyodum zaten..
d: (oturur) hmm seviyosun bu tepeyi anlaşılan
d: evet öyle, baksana şu manzaraya şu yeşilliğe huzur veriyo
(tepenin manzarası çok güzeldir kasaba ayaklar altındadır, ışıklar, manzara, ağaçlar, hava ve bi de gökyüzü. sanki iki aşık aynı gökyüzünün altındalarmıs gibi yıldızlarla doludur..)
d: (manzaraya bakarak konuşuyodur) evet çok sakin, şehrin gürültüsünden kalabalığından kaçıp derin derin nefes almak lazım insan böyle yerler arıyo, yeşilide çok severim zaten
ö: (gökyüzünün altındaki konuşan bu güzelliği izlemektedir)
d: (ömerin izlediğini farkeder) bişey mi oldu
ö: (kendine gelir) yo bişey olmadı seni dinliyodum
d: yine çenem düştü hep böyle olurum başını ağrıttıysam kusura bakma
ö:estağfurullah olur mu öyle şey
d: ee hadi okumayacak mısın
ö: neyi?
d: şeyi işte kitabı
ö:(içinden ) şiir gibisin ben seni okusam. (kendine gelir) ha tabi tabi okuyayım
henry miller- uykusuzluk kitabından bi bölüm okur
umutsuz bir aşk çökmüşse gönlüne sabahın üçünde, özellikle onun orada, yerinde olmadığı kuşkusuna kapıldığında telefon etmeyi gururuna yediremiyorsan, ister istemez içe dönüp kendinle baş başa kalırsın; o anda akrep gibi sokarsın kendini ya da hiçbir zaman postalamayacağın mektuplar yazarsın ona, ya da odanda ileri geri volta atarsın, hem küfür hem dua edersin, sarhoş olursun ya da kendini öldürecekmiş gibi davranırsın..
bu gidişat bir süre sonra tatsızlaşır, bıktırır insanı. yaratıcı biriysen acılı anılardan ortaya elle tutulur bir şey çıkarabilir miyim diye sorarsın kendi kendine. ve işte gece saat üç sularında başıma gelen, tam buydu.. birden karar vermiştim, çektiğim acıyı tuvale dökecektim.
defne karşısındaki manzara eşliğinde hayranlıkla dinliyodur ömeri. içinden düşünür
d: ne güzel okuyo sesi o kadar derin o kadar etkileyici ki..
ömer ara verir kitaba ve defneye bakar
ö: bişey mi oldu
d: yoo seviyosun okumayı anlaşılan (kafasını önüne eğerek mırıldanır)güzelde okuyosun..
ö: efendim bişey mi dedin
d kitap diyorum çok gü.. güzelmiş
saat geç olmuştur defne eve gidecektir.
d: şey ben artık gideyim tşk ederim kitap için
ö: rica ederim, bırakayım istersen
d: saolun ben giderim iyi akşamlar
defne eve gider yolda emin amcayı görür elinde poşetler vardır hemen uzanır eline
d: ben yardım edeyim izin verirseniz
e: yok kızım saol ben taşırım
d: olmaz öyle lütfen izin verin
e: ah be kızım ne güzelsin ne kibarsın allah ne muradın varsa versin senin gibiler çok az kaldı artık, ömer var bi de işte senden iyi olmasın o da , iyidir
d: ömer mi?
e: evet kızım efendi çocuktur çok severim, o da senin gibi yardımsever, bakarsınız belki bi gün güneş doğar ikinize
d: (ömeri tanıdığını söylemez) şimdi nerden çıktı böyle bişey
e:belli mi olur kızım sen güzel o yakışıklı, sen beyaz o esmer, ikinizde yardımsever, neden olmasın
d: (bişey demez ama içinden ömerle kendini düşünmüştür bi an )
yürürler defne emin amcayı hala tam olarak hatırlamamıştır, emin amcada yaşlı olduğu için aynı şekilde hatırlamamıştır ama tepede görmüştür defneyi
e: bu arada kızım adın ne senin
d: defne efendim
e: bi dk halimenın yeğeni defne misin sen yoksa
d: evet de siz? bi yerlerden tanıcam ama
e: emin amcan ben kızım, çocukken hep gelirdiniz oyundan bizleri görmezdiniz
d:aa hatırlıyorum evet (hemen buyur eder evlerine ) buyurun isterseniz bize gidelim hem halamda cok sevinir konuşuruz arayı kapatırız
e: rahatsızlık vermeyeyim defne kızım
d: olur mu öyle şey lütfen
eve gelirler. fazilet , anane, halime otumuş sohbet ediyolardır. zile basarlar fazilet açar kapıyı :) :)
f: hoşgeldin kızım (derken emin i görür) sende mi geldin, insanın istemediği ot burnunun dibinde bitermiş
e: burda olduğunu bilseydim gelmezdim (defneye döner) güzel kızımın hatırına geldim senin yüzünü görmeye değil
d: (anlamıştır durumu gülümseyerek konuşur) aa fazilet teyze ne ayıp, misafir o böyle konuşmalar yakışıyo mu size kocaman insanlarsınız
e: o başlattı defne kızım
f: (sinirle) bana bak şansını zorlama emin efendi
d: ama olmuyo böyle kapı ağzında , (emin amcaya döner) buyurun lütfen ayakta kaldınız (fazilet teyzeye döner) lütfen fazilet teyze
f: eh peki madem buyurun
hep beraber içeri geçerler çay kahve sohbet eşliğinde günün kalanını bitirirler bu sırada fazilet teyze ile emin amca gece boyunca ters ters bakışırlar birbirleriyle. kalkmak üzerelerken
f: eh geç oldu artık gidelim
halime: otursaydınız fazilet hanım
türkan: evet ne güzel sohbet ediyoduk
f: (mırıldanarak) ya tabi tabi ne sohbet ne sohbet
e: tşkler herşey için daha fazla rahatsızlık vermeyelim
f: ayol rahatsızlığı sen verdin vereceğin kadar
e: ( ayıp olmasın diye susar bişey demez)
halime: estağfurullah, buyurun eşlik edelim biz size
d: buyurun lütfen
emin amca ile fazilet teyzeyi kapıya kadar geçirir , halime ile türkanda arkadadırlar, hep beraber uğurlarlar. defne evdekilere iyi geceler der ve yatağına geçer yatar gününü nasıl geçirdiğini düşünür odasının tavanına bakarak.
d: vay be ne ömermiş herkes çok seviyo ilk başta sinir uyuzun biriydi demek ki öyle değilmiş (tepeyi getirir aklına) çok güzel sesi var büyülüyo resmen, acaba emin amcanın dediği gibi bişey olur mu?bi kaç saat önce gökyüzünün altındaydık şimdi ayrı yerde ama aynı gökyüzünü paylaşıyoruz. yok yok kızım hemen hayallere kapılma tamam çocuk efendi, yakışıklı da yok yani hemende değil kendine gel, bi kitap okumasıyla dağılma hemen hem yıllar geçti belki değişmiştir.
bunları düşünerek sol tarafına dönüp uyumuştur. ömerde sağ tarafına dönmüştür kendi yatağında o da gününü düşünüyodur
ö: ilk başta ukala bi kız gibi geldi ama hiç de öyle değilmiş (tepeyi getirir aklına) ne güzeldi yıldızların altında, o saçları o yüzü..o manzaraya o gökyüzüne o kadar yakışıyodu ki, şimdi aynı gökyüzünü paylaşıyoruz ayrı ayrı olsakta, ama güzel be aynı gökyüzünü paylaşmakda güzel.. ne diyosun oğlum kendine gel hayallere kapılma hemen, ne oluyo sana böyle neden böyle şeyler hissetmeye başladın, yoksa yoksa aklıma gelen şey mi oluyo? yok yok olmaz öyle şey uyuyayım ben en iyisi.. der ve uyur