Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
bekleyenler için geliyor... hemde biraz havamız değişsin
yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 34
hafta sonu çeyiz alma…
t: hazır mı her şey.. misafirlerimizi güzel ağırlayalım.
d: anneannem sen merak etme. zaten maksat bir araya gelmek sohbet etmek. biliyorsun biz evimize alacaklarımızı daha sonra halledicez ömerle
t: biliyorum güzel kızım. şimdi sizler öyle çeyiz falan sermezsiniz, kullanmazsınız bilirim ama yine de beni kırmayıp bu çeyiz alma işlerine girdiniz ya ben pek mutlu oldum
d: (sarılıp öper) canım anneannem. sen onları ne zorluklarla hazırladın.. bana da öğrettin ama ben okuldan vakit ayırmadım biliyorsun.. hem sen dert etme o havluları, yatak örtülerini kullanırım ben.
t: aman kızım ömer severmiki öyle şeyleri
d: e ama çok şatafatlı değil ki gayet sade şeyler. hem ben evimizin ruhuna uygun kullanırım artık.. ben kullanmasamda çocuklarımıza saklarım
t: bak sen evlenmişte şimdiden neler düşünür olmuş.. allah yolunuz açık etsin kuzum. sevginiz daim olsun. (gözleri dolmuştur)
d: oy kıyamazmış bana. ama bak sen böyle yaparsan gitmem kalırım seninle
t: yok kızım yok. kur sen evini barkını.. nasıl olsa sevdim ben ömer oğlumu.. görüşürüz sıksık, mutlu olduğunuzu bileyim bana yeter.
ser: ne oluyor bakayım burada bende sarılayım sizlere kıskandım
d: gel abi. öyle işte konuşuyoruz türkan sultanla.
ser: aradılar mı geliyorlar mı?
n: (şaşkın) korna seslerini duyuyor musunuz? yok artık onlar mı?
e: abla ömer abiler geldi davul zurna da çalıyor kapının önünde
d: (şaşırmıştır) yok artık!
neriman, necmi, hulusi, ömer, sude çeyizi taşımak için araç tutarak konvoy yapıp gelmişlerdir.
d: (şaşkın, mutlu) aşkım! sen ne yaptın böyle.
ö: madem böyleymiş.. biz de türkan anneanneyi üzmek olmaz dedik.
misafirler eve davet edilirler. herkes birbiriyle görüştükten sonra defne ve ömer girişte kısa bir süre yalnız kalırlar
d: sana inanamıyorum sevgilim. sen böyle şeylerle ilgilenmezsin hatta hoşalnamzsın diye düşünmüştüm.
ö: pek sosyal biri olmadığım için böyle ortamlara katılmazdım diyelim. ama şimdi senin için yapamayacağım şey yoktur defnem. yeter ki senin yüzün gülsün.
sonra sarılır defneye yanağına kocaman bir öpücük kondurur
ö: oh.. sabah defnesi.. ne iyi geldin. haydi içeri geçelim. sen daha sudeyle tanışmadın
mutluluğu gözlerinden taşan defne ve ömer salona geçerler.
d: (sudeye dönerek) hoş geldin tekrar. memnun oldum tanıştığımıza.
sude: (sarılır defneye) ben de memnun oldum. tebrik ederim ikinizi de.
d: teşekkür ederim.
sude: açıkçası benim huysuz kuzenimin gönlüne girip evliliğe kimse ikna edemez herhalde diye düşünüyordum ama sen başarmışsın
d: (utanır) şey? ben..
ö: asıl ben onun gönlünü kazanmak için uğraştım.
sude: hem çok güzel hem akıllı olduğu belli yoksa seni tanırım kuzen. sen ve evlilik.. kolay kolay düşünmezsin
d: ya! hiç mi düşünmüyordu evlenmeyi
sude: her zaman “evimin kapısını kapatınca gerçek olan bişey istiyorum ve öylesi karşıma çıkmadıkçada evlilik bana uzak” derdi. (gülerek) ama ömer’in peri kızı gerçekmiş ve üstelik onunla çalışıyormuş meğer
ö: hem gerçek hem peri… defne..
aileler keyifli bir sohbet eşliğinde yemeklerini yerler. sıra çeyizi götürmeye gelmiştir. sandıklar dış kapıya kadar getirilmiştir ama…
n: (defneye, fısıltıyla) bak şimdi ben göndermiycem sandıkları. üstüne oturucam
d: (fısıltıyla)saçmalama nihan ne yapıyorsun sen
n: (fısıltıyla) aman sen de kıyma hiç ömerine. adettendir kızım işte. peki madem esra otursun
nihan esraya kaş göz işareti yapar esra anlamaz
e: efendim nihan abla
n: kuzum.. otursana sandığın üstüne hemen
e: o niyeymiş
n: sen otur ablacım, bu sandık çıkamaz de…adettendir.
e: (sandığın üstüne oturur) olmaz bu sandık çıkamaz.
neriman hanım önceden ömerle konuştuğundan eğlenerek karşılarlar bunu.
t: kızım artık o kadarına da gerek yoktur.
h: olsun türkan hanım, defne kızımız için hepsi
ö: (bir miktar para çıkarır esraya uzatır) oldu mu acaba? alabilirmiyiz sandığı
e: aaa para mı alınıyormuş böyle…
ö: (gülerek) yetmedi galiba.. biraz daha ekleyelim o zaman
sonra esrayı sandığın üzerinden kaldırırlar. sandık evden çıkarılır davul zurna eşliğinde arabaya yerleştirilir
e: (kendisine verilen parayı ömere uzatır) ömer abi bunları alabilirsin
ö: neden geri veriyorsun. hem adetmiş bak
e: yok benim harçlığım var. ablam veriyor zaten
ö: o halde bunları da ömer abinden kabul et.. üzme beni
esra büyüklerine bakar, herkes gülümseyerek ve onaylayarak bakınca kabul eder.
düğünden 5 gün önce. passiondesign. defnenin odası
d: ee gelmemiş daha ömer. nerede kaldı acaba
s. günaydın defne
d: günaydın sinan bey
s: ömer yokmu. odasına uğradım henüz gelmemiş belki sen biliyorsundur diye sorayım dedim
d: yok bende en son akşam konuştum. sabah görüşürüz dedi fakat gelmemiş
s: gelirse bana hemen uğrasın. acil bir iş var
d: şey, yardımcı olabileceğim bişeyse bende yaparım
s: yok sağol. çok önceden aldığımız işle ilgili dönüş var.
d: olumsuz mu yoksa
s. sence
d: (gülerek) ömer yaptı di mi o işi. yani olumsuz olmasına imkan var mı?
s: yok tabi ki.. yeniden bizimle çalışmak istiyorlar ama acil cevap bekliyorlar
d: peki ömer gelince hemen bakar o halde
s: yani öyle de defne bu işi alırsak düğünden sonra balayı falan olmayabilir. çok yoğun olur ömer
d: (üzülür) olsun.. sonuçta iş yani.. sadece kendimizi düşünecek değiliz ya, şirketin yeni çalışmalar içinde yer alması güzel tabi
s: kızmazmısın yani
d: niye kızayım sinan bey..
s: yasemin olsa yıkardı ortalığı herhalde
o sırada yaseminde defnenin odasına girmiştir. sinanın ne dediğini tam anlamamıştır
y: ben ne için ortalığı yıkıyormuşum acaba
sinan defneye sakın söyleme dercesine bakar
d: şey için, şey işte.. bir iş görüşmesinde hazırladığınız sunumlarda bir sorun çıksa gerçekten çok kızarmışsınız. titiz çalıştığınız için böyle aksaklıkları hiç sevmezmişsiniz onu anlatıyordu sinan bey de, öyle değil mi sinan bey?
s: yaaa evet bunları konuşuyorduk.. (fısıltıyla) teşekkürler
y: tabi ki çok özen gösteririm işlerime. ne oldu ömer yok galiba. ne yapıcaz firmaya ne cevap vericez. bekliyorlar sinan ona göre. sen de mi bilmiyorsun defne ömerin yerini
d: yok yasemin hanım akşam konuştuk en son.
k: ay kaçtı.. kesin kaçtı..
s: kim kaçtı koray
k: ay kim olacak hayatım tabi ki ömer kaçtı
d: kaçtı mı?
y: ne diyorsun koray?
k: tabi dayanamadı adam. yok isteme, yok çeyiz, yok organizasyon.. fazla geldi tabi şekerim buz şelalesi adama.. hem demiştir zaten tek çiçekle ömür geçer mi.. başka çiçeklerden bal almak varken
defnenin gözleri dolar birden
s: koray olur mu hiç öyle şey allah aşkına. nerden uyduruyorsun bunları
y: evet koray hiç olmaz
d: olmaz di mi?.. size gidiyorum mu dedi. bir şey mi biliyorsunuz koray bey.
k: (şaşırır) olmaz mı? hııı ne bileyim ben… siz öyle ömer nerde ömer nerde diyince her allahın günü işine vaktinde gelen adamın gelmediğini söyleyince ben de öyle şeyettim işte
s: şeetme koray sen bişey şetme. kızın kalbine inecekti burada (defneye) sen buna inanma defne. ömer yapmaz öyle bir şey seni bulmuşken asla bırakmaz
d: (sakinleşir) tamam ama ne bileyim bir anda öyle emin konuşunca koray bey işte…
k: ay ne bileyim ben ömer gider mi kalır mı.. öyle fikrimi söyleyiverdim ne olacak.
y: hiç iyi olmayacak koray. ömerden önce benim elimde kalacaksın çünkü. böyle boş konuşmalar yapma bir daha lütfen.. baksana kızın yüzüne kireç gibi oldu birden
k: aaa hakikatten. çok seviyor demek bizim buzlar kralını bu kuru kız.. aman üzülme şekerim senden güzelini zaten bulamaz o kara kuru haliyle
s: koray sus istersen toplamak yerine batırıyorsun
k: yaa.. bak üzüldüm şimdi.. defne kusura bakma oldumu hayatım. ben bazen böyle coşuveriyorum,
d: yok tamam koray bey. sorun değil
o sırada ömer gelir
ö: günaydın hepinize. hayırdır sorun mu var böyle toplanmışsınız. defne aşkım iyimisin rengin kaçmış resmen. ne oldu?
k: eee şey benim çok işim vardı haydi kaçtım ben
s: koray gel buraya kaçma.. (ömere) yok önemli bir şey yok.. neyse siz konuşun biraz. ömer sen sonra bana uğra işle ilgili konuşmamız lazım
y: ben de çıkayım seninle sinan. kolay gelsin size
ö: tamam sonra konuşuruz.. (defnenin yanaklarına dokunur) neyin var senin kötü bir haber mi aldın?
defne biraz önce yaşanan yanlış anlaşılmayı anlatır.
ö: of koray of ne diyeyim sana.. defne! sen bakma onun saçmalamalarına. iyi niyetlidir aslında
d: yok zaten sonra düzeltti konuyu ama işte korkularımı biliyorsun.. yani ona kızmadım.. öyle işte bir garip hissettim
ö: anne ve babanı hatırladın di mi.. benim de seni bırakıp gittiğimi düşündün. ah defne ah. normalde olsa benim seni bırakabileceğime nasıl inanırsın derdim, kızardım ama şimdi kızamıyorum da. sadece tekrar duy diye söylüyorum… sen istemedikçe asla ve de asla gitmem… hoş sen istesen bile gidemem ki senin yanından. ben seni görmeden, senin varlığını hissetmeden yaşıyormuyum acaba.
d: (sarılır ömere) biliyorum sevgilim.. özür dilerim.. bir daha böyle şeyler düşünmem artık.
ö: tamam sakinleş artık. gel şöyle sarılayım sana (sarılır defneye)
d: bu çok iyi geldi aşkım.
ö: sinan niye gelmiş iş falan dedi.
d: daha önce çalıştığınız bir firma tekrar ama en acilinden passiondesignla çalışmak istiyormuş. yani kabul edersen, balayımız olmayacak
ö: etmem. hayatta olmaz.
d: öyle kestirip atmasan canım.. sonuçda sadece bizi değil çalışanlarıda ilgilendiren bir durum bu
ö: iyilik meleği sevgilim tamam ben bir yolunu bulup hem işi alırım hem de balayına sevgili karımla mutlu mutlu giderim
d: ya delisin sen. çok seviyorum seni
ö: (gülerek) sana deli olan ve seni çok seven bir adamım ben