Kiralık Aşk
çanlar kimin için çalıyor? !
bölüm kaldığı yerden başlar. .
ömer ve pamir defneyi kapıda karşılar. .
sinyor iplikci her zamanki cool haliyle elini kirletmez ve pamirin kendi ipini kendi çeksin diye ikisinin konuşmasına izin verir. .
pamir olanları anlatır ve defne yaşadığın şokun etkisiyle sinirlenir (hayret! )
o sinirlen koşa koşa nerimanin
evine gider kapısına dayanır. .
bizim bir senedir içimizde tuttugumuz öfkeyi suratına kusar.
"keşke iki de saçını cekseydin"
dediniz bu sahnede hadi itiraf edin.
sonra dedenin yanına gider ve mirası istemediğini söyler. .
aslında kabul etse.
paraların üstüne konsa. .
üstünde pahali bir kürk mücevherler falan. .
kırmızı dönen bir koltuğa otursa. .
"bir zamanlar hor gördüğünüz fakir ama aşık bir kız vardı. ."
diye o klişe sahneyi neriman 'a
yapsa nasıl olurdu ?
neriman'a böyle bir kabus sahnesi tiz yazıla!!
dede olanları defne'den öğrenip neriman ve dekor necmi'ye cezayı keser. .
bu sahnede yağları eriyen birkaç kilo veren vardır eminim. .
daha sonra rüzgar çanları nın altından geçen
defne , bankta şükruye sipariş ettiği ömer'i beklemeye başlar. .
ömer bey beş karış suratla yanına gelir ve
"buyur hanımım beni çağırmışsin" der çiftlik kahyasi edasinda. .
defne yine ona olan bütün hayranlığıni dile getiren bir konuşmayla kiralık aşk olayını özet geçer. .
defne'nin anlattıklarını sanki karnı ağrıyor ve gazı varmış yüz ifadesiyle dinler ömer iplikci güneşe bakamayan gözlerini kirpistira kirpistira. .
konuşma sonunda ne ilginçtir ki telefonlar çalar ve ikisi de kalkar buz gibi bir vedasmamsi bir konuşmadan sonra herkes yoluna gider.
bi dakka ! nasıl ya ? anlamadım ben ..
hepimizin içini kanirtan.. terk edilen sanki " benim"
hissine kapilmamiza neden olan o kara bank sahnesinin yansıması telafisi bu mu ?
yok artık! ben kabul etmiyorum eden varsa buyursun alsın. .
ekmek arasına yapılan sıradan daha önceden hazirlandik ama spontane gelişti havası vermeye çalıştıkları ( bari iki balon süsleme alsaydiniz) doğum günü canlandırmasindan sonra gün biter sabah olur.
defne sabah fuara gitmek için minik valizini alıp evden çıkar. .
kapıda can dostu iso'yu görür..
tamam itiraf ediyorum
isonun kollarını açıp yankıli bir şekilde "gel" demesi, defne'nin çocuklar gibi sendik edasıyla koşup ona sarılmasi ve
iso'nun kendi eliyle defne'yi ömer 'e teslim etmesi etkileyiciydi.
bu sahne sayesinde omerin defne cephesinde kazandığı ilk kalenin iso olduğunu anlıyoruz.
iki aşık arabada giderken cilvesirler kendi caplarinda. .
ömer sayesinde sözlüğümuze giren "rujunu bozma" deyimini duyunca defne dahil hepimizi bir ateş basar.
fuar alanına giden çifte kumrular bütün gün o toplantıdan bu toplantıya koşar. .
bir ara buluşurlar ömer tam ruj bozma operasyonuna girecekken derya'nin gribal virüsleri araya girer. .
derya hasta olduğu için defne sevdiceginin asistanlığıni yapabileceğini söyler tabi omer'in ağzı kulaklarında. .
eski günlerdeki gibi iki kafadar konferansa girerler. .
sinyor iplikci bir yandan sunum yapar bir yandan defneyi elle taciz eder. .adamın beyninin sağ lopu ve sol lopu aynı anda çalıştığı için aynı anda iki işi birden yapabiliyor.
hey yavrum hey analar neler doğuruyor !
ama aynı şeyi defne için soyliyemeyiz. .
ömüs dokununca hatun iptal!
akşam yine yeni yeniden ufak bir kovalamacadan sonra tüm ekip aynı odada toplanır. .
iki yabancı dili aynı anda konuşan adamlar oda numaralarını hatırlayamaz(!?)
ne tesadüfdur ki odaların kapısını açan kartlarda da yazmaz numaralar. .
bu insanlar odalarını nasıl buluyorlar ?
koskoca otel de beş oda var heralde. .
bari isteyen istediği odaya girip cikabilsin diye kartları ortak yapsaydiniz. .
ömer'in söylediği oda numarasini yanlış anlayan defne yapsalar daha yer yutulur olurdu bence. .
defne, karışıklık sonucu ortaya cikan sahneden utanip kendini odaya kapatinca; bizde sinanla sedanin vuslatini izlemek zorunda kaldık. .
her ne kadar ben onları defne ve ömer diye hayal etsem de iki oyuncu da sahnenin hakkını vermiş. tebriks !!
ertesi sabah pat diye bir sahne ve şap diye bir öpücük gelir ömer'den.
"şapadanak öpme" eyleminin mucidi ömer iplikci defne'ye "evde buluşalım" der ve olay mahalinden koşarak uzaklaşır. .
çünkü yapması gereken önemli biri işi vardır. ben tam vuslat için hazırlık yapıcak romantik bir ortamda defneye evlenme teklif edicek derken yengesini evine davet eder. .
hadi bunları yapmadı bari yengesini fırçalasa diye umutla beklerken. .
bizim ömer
iplikci gayet naif bir şekilde yengesini eleştirip onlar için dedesiyle konuştuğunu ve evden çıkmalarına gerek kaldığını söyler.
yeri geldiğinde herkese vicdanli davranan herkese merhamet dağıtan "merhametmatik"
bay iplikci defne hata yapınca "kır kalemi gitsin" dusturu ile hareket ediyor nedense (!?)
sakın bana aşk ömer'i şekillendiriyor onu değiştiriyor vs demeyin. .
herkese sapur supur defne'ye gelince "sana guvenmiyorum bu yaptığın çok ayıp ..ciss. ."
tavırları. . .
"senin yengen yüzünden oldu bunca olan. .
bir senedir size cehennem azabı yaşatan sevdiğin kadını evlendigin gün kaybetmene neden olan karşında duran kadın.."
diye eğilip kulağına fisildiyorum ama nafile beni duymuyor. .
neyse bunuda görmezden gelelim ki neriman kalkıp gitsin çünkü defne geliyor...
defne 1.vuslat vakasinda giydiği kıyafete benzer kıyafetle elinde rüzgar canı ömer'in kapısını çalar.
defne'nin "sana geldim" bakışını
ömer'in "bunun burda ne işi var ?"
ifadesi karşılar. .
onlar ererken muradına ispikci pamir girer defne'nin evinin kapısından. ..
rüzgar çanlarinin altında bir vuslat olur mu bilmem ama "tehlike çanları çalıyor. ." haberin olsun sayın acemi. ..
zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürler. .