sayfa renklensin madem...bekleyenler için geliyor...

yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 32

iki hafta sonra. akşam. ömerin evi. defne ve ömer kanepede oturmuş beraber film izlemektedir.
d: bak şimdi kız oğlanı çok seviyor ya kesin affedecek
ö: affetsin zaten. hem çocuk bile isteye üzmemiş kızı. kendiside çok acı çekmiş. bu durumda aşkları ikinci şansı hak ediyor.
d: yaa çok güzel seviyolar birbirlerini, kimsenin karışmasına izin vermeden kavuşsunlar bence de.
ö: kavuşsunlar defnem. hatta tüm sevenler hiç ayrı düşmesin. sevdikleri hep yanlarında olsun, onlara sarılsınlar (defneye sarılır), saçlarını koklasınlar (defnenin saçını koklar), gözlerinde kaybolsunlar (defnenin gözlerine bakar), öpsünler (defneyi öpmeye başlar)..
d: (gülümser) ama sen çok fenasın. bende film hakında konuşuyorsun sanıyorum. meğer hepsi beni öpmek içinmiş.
ömer filmi durdurur.
ö: (muzip gülümser) ne yapayım defnem. ama bak yalan değil söylediklerim.
defne ömere sarılır. başını ömerin göğsüne yaslar
d: az kaldı sevgilim. artık hep beraber olucaz. ben hep kollarında olmaktan mutluluk sarhoşu olucam.
ö: defnem!
d: efendim canım
ö: biz balayımızı konuşmadık, nereye götüreyim istersin seni.
d: bilmem hiç düşünmedim. düğün telaşından onu düşünecek vaktim olmadı.
ö: italya, fransa, isviçre.. isviçreye kayak yapmaya gideriz. sever misin?
d: (güler) ben ve kayak. defne kayakta.. kayarken hızımı alamayıp norveçten veya finlandiyadan çıkmasam iyidir. daha önce hiç kaymadım ki ben
ö: öğretirim ben sana. sen şöyle sıkı sıkı sarılırsın bana.
d: sana sarılarak kayak öğrenebileceğime emin misin acaba?
ö: kandıramazsın diyorsun yani?
d: çok ayıp diyorum. insan nişanlısını kandırır mı? sen beni kandırmaya çalışmadan da ben sana sarılırım.
ö: ama bak olmuyor böyle tutamıycam kendimi.
d: nasıl yani?
ö: böyle güzel güzel bakmalar, söylediğin sözler..
d: belki de tutmamalısın diyorum
ö: sen, sen emin misin?
d: ailelerimiz de tanıştı. nişanlıyızda
ö: yok! bakalım verdiğim sözleri tutabiliyor muyum diye sen beni deniyorsun, kesin. ben sözlerimi tutarım defne hanım (bakışlarını defnenin üzerinde gezdirir) bu konuda çok ama çok zorlansamda bekliyorum..
d: (muzip gülümser) sen bilirsin. şansını kaybettin.
ö: (şaşkın) bak sen, ciddiydin yani
d: öğrenemeyeceksiniz bunu ömer bey. filmi izlemeye devam o halde
ö: seni bu nazınla da çok seviyorum defnem. başka da bir şey demem.
defneyi çeker kendine ve dudaklarından tutkuyla uzun uzun öper.
d: ben de seni seviyorum aşkım.
film biter. defne yavaş yavaş toparlanır
d: beni eve bırakırsın di mi?
ö: gitmesen olmaz mı?
d: ben de istiyorum kalmak ama yarın çok koşturmacalı bir gün olacak.
ö: uyu burda, dinlen
d: (bir kaşını kaldırır) uyuyamamaktan korkuyorum belki.
ö: defne bak yine kışkırtıyorsun
d: tamam tamam ben gideyim en iyisi. yarın gelinlik provam var, yorgun gitmesem iyi olur.
ö: ben de gelirdim seninle.
d: olmaz! düğün günü göreceksin beni gelinlikle. daha önce görmek yok.
ö: ne olacak canım
d: bak hala ne olacak diyor.. doğru olmaz… hem de ben çok heyecan yaparım aşkım.
ö: ama ben nasıl sabredicem, seni gelinlikle görmek istiyorum
d: (gülümser) oho sayın ömer iplikçi! ne oldu size. çelik iradeli bir insandınız siz. böyle sabırsızlanmalar.. cık cık cık hiç yakıştıramadım..
ö: (bir kaşını kaldırır) demek öyle defne! sen şimdi beni kışkırtmanın cezasını çekeceksin
d: ya! ne! ne dedim….
ne olduğunu anlayamadan oturdukları yerde ömer onun üzerine doğru eğilir, defne kanepede geriye uzanmak zorunda kalır. ömer sımsıkı sarılınca defne kaçacak yer bulamaz.
ö: evet defne! artık kaçamazsın
d: (gülerek) ama hile var. kıpırdayamıyorum bile.
ö: yok öyle nişanlınızın aklını çelip eve kaçmalar. izin vermiyorum
d: aşkım. sevgilim. bıraksan mı beni? olmuyor ama böyle
ö: olmaz! bırakmam.
d: evlenicez bak az kaldı. artık hep aynı evde olucaz.
ö: olmaz dedim defnem, bu gece buradasın
d: (kızarır) ama yani nasıl olur.
ömer, defnenin utandığını fark edince iyice yaklaşır öpmeye başlar.
ö: borçlusun bana, bu gece borçları ödemeye başlama vakti
d: (gözlerini açar) şey, kim, ne borcu.. ya çok mu sıcak oldu, şey biraz serinlesemiydik acaba
defnenin bu halleri çok hoşuna giden ömer onu kızdırıp heyecanlandırmaya devam eder.
ö: serinleriz defnem. hem yanarız…. hem serinleriz.. (defneyi boynundan öpmeye başlar)
d: (heyecanlanır) ya ama olmaz ki.. ama ama demiştin ki
ö: ne? ne demiştim? sevcez seni biraz o kadar.
d: yani hani sen beklerdin, bak korkuyorum ama..
ö: kork! kork sen.
defnenin bu utangaç, heyecanlı hallerine kıyamayıp gülmeye başlar ömer
d: ya! sen dalga geçiyorsun benimle.
ö: ama çok güzel oluyorsun utanınca, ne yapayım o hallerine dayanamıyorum.
d: sen geç dalganı ömer bey.
ömer defneyi uzandığı yerden yavaşça kaldırır. hayranlıkla gözlerine bakar..
ö: seni çok seviyorum aşkım. evleneceğimiz günü, aynı evi, aynı hayatı paylaşmaya başlayacağımız günü sabırla bekliyorum.
d: (ömere sarılır) ya ben ne yapıcam seninle acaba? ama kıyamıyorum sana. peki.. uslu durursan kalırım bu gece.
ö: şaka yapıyorsun
d: yok yapmıyorum. sana sarılarak uyumak iyi gelecek bana da.. kaç gündür düğün hazırlıkları bir yandan iş bir yandan çok yoruldum.. zaten fazla görüşemedik.
ö: öyle mutlu olurum ki anlatamam.
d: tamam ama nihanı arayıp sorayım beni idare edip edemeyeceğini. sende benim için çay yaparmısın? aslında çekirdekte olsaydı güzel olurdu ama yoktur sende kesin
ö: sevdiğim kadın burada kalırda ben ona çay yapmaz mıyım? çekirdek almaz mıyım? sen seviyorsun diye çekirdek almıştım ben daha önce. hemen getiririm.
d: (çok mutlu olmuştur) canım ya
ömer mutfağa gider. defne nihanı arar
n: efendim defne! dur tahmin edeyim. eve gelemiyorsun
d: aa nerden anladın nihancım
n: akşam akşam beni niye arayasın, özlediğinden değil her halde
d: ay benim nihanım bana küsmüş mü? ben onu ihmal mi etmişim?
n: ya, öyle oldu valla. bana ne.. hayır yani enişteyi kıskanıcam böyle giderse
d: kıskanma canım. senin yerin ayrı..
n: hee tabi tabi.. madem ayrı niye benim yanımda değilde ömerin kollarındasın
d: kim? ne kolları canım? yok öyle bir şey. o bir kanepede oturuyor. ben diğerinde
n: hımm..savunmaya geçtin. demek ki öptü seni
d: ya yok öpme falan
n: hala inkar.. tutkulu öptü demek ki? (gülerek, hızlıca) anlatsana güzelmiydi? ne hissettin?.. böyle bulutlara uçtun mu? nefesin kesildi mi? böyle gözlerini açtın mı kapattın mı? hadi anlatsana yaa.
d: nihan topla şu ağzını, yoksa fena olucak
n: aa nerden anladın
d: (bezmiş) neyi anladım nihan
n: ağzımı açarak konuştuğumu
d: ayhh.. yemin ederim şiş-tim.. şiş-tim.. canım, nihanım, türbe yeşili gözlüm.. konumuza dönsek mi?
n: konu neydi canım
d: konu bu gece topal malikanesine dönmeyi düşünmemem ve bunun olurunun olup olmadığı.
n: türkan teyze yattı bu gece erkenden. sabahta senin erkenden çıktığını söylerim istersen
d: canımsın ya… yalnız abime de çaktırma tamam mı?
n: tamam tamam merak etme sen. selam söyle ömere’e
d: baş üstüne. öptüm canım

defne telefonu kapattığında ömer elinde bir kase çekirdekle yanına gelir.
ö: ne oldu halledebildin mi? ne dedi nihan?
d: (ciddi bir ifadeyle) yok canım. yardımcı olamayacakmış. olmaz öyle şey dedi. zaten anneannem huysuzlanmış. defne niye işten dönmedi diyormuş. ben eve gidinceye kadar da bekleyecekmiş
ömer birden çok üzülür
ö: çekirdeğini yede git bari. çayda içersin bir bardak.
d: ne yapalım canım üzülme sen
ö: (üzgün) evdekileri üzme sen yeterki ne yapalım defnem. (sarılır defneye) bu kadarıyla idare edicem artık
d: (gülümser) yaa daha fazla tutamıycam kendimi. nasıl da üzüldün. şu yüzünün haline bak. kıyamam.
ö: (sevinir) nasıl yani? kalıyor musun?
d: evet sevgilim. nihan yardımcı olacak. burdayım gece
ö: kokunla uyuyabileceğim nihayet. çok sevindim aşkım
d: bende sevgilim bende.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.