Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
bekleyenler için geliyor
yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 29
gece. ömer ve defne telefonda konuşmaktadır.
ö: nasılsın güzel nişanlım
d: ömer! ben çok mutluyum
ö: bende sevgilim.
d: mutluluktan gözlerime uyku girmiyor.. bugünü, bizi, tekrar tekrar düşünüyorum
ö: çok daha güzel günlerimiz olacak inan bana.
d: olacak di mi?
ö: tabi sevgilim, önümüzde beraber geçireceğimiz hayat bizi bekliyor
d: beraber. bak ben yine çok heyecanlandım
ö: yanakların mı kızardı senin
d: (şaşırır) aa, nasıl, nerden anladın
ö: (gülerek) tanıyorum seni aşkım, şu an çok güzel göründüğüne eminim
d: bak şımartıyorsun beni
ö: devam edeyim o zaman şımartmaya. sabah beraber kahvaltı yapalım dışarda ne dersin?
d: güzel bir fikir ama ben çok erken kahvaltı yapamam biliyorsun
ö: e orta bir yol bulacağız artık, sabah 8.30 da alırım seni..
d: peki hazır olurum ben o saatte. iyi geceler o zaman
ö: güzel rüyalar gör sevgilim
sabah. ömer defneyi kahvaltıya götürmek için gelmiştir
t: defne kızım, sen çıkmadın mı daha
d: yok annneanne şimdi ömer geldi.. kahvaltıyı dışarıda yapıp şirkete geçicez
t: peki kızım.. aaa şey defne, ben de makbule hanımlara gidiyorum. mantı açıcaz beraber. şu malzemeleri taşımam zor olacak yarım ette durağa kadar beraber gidelim
d: yardım ederim etmesinede ömer dışarda ona söylesek bırakır seni
t: ay yok kızım siz gidin gideceğiniz yere. zaten çok çalışıyorsunuz. işten güçten vakit kalmıyordur böyle şeylere
d: orası öyle de, benim içim rahat etmez şimdi
o sırada zil çalar. gelen ömerdir
ö: günaydın defnem, hazırsan çıkalım
d: hazırım hemen çıkabiliriz de..
t: günaydın ömer oğlum
ö: günaydın anneanne.
türkanhanım ömerin kendisine böyle hitap etmesini sevmiştir.
ö: sizden izin almadan öyle söyledim ama
t: aa içinden geldiği gibi konuş çocuğum.. sen de bu evin bir oğlusun artık. açıkçası beni de anneannen yerine koyman hoşuma gider
ö: teşekkür ederim efendim. defne hazırsa biz kahvaltıya gidecektik beraber..
d: hazırım ama anneannemi durağa kadar bırakıp gelsem olur mu?
ö: durağa mı? nereye gitmek istiyorsanız bırakalım, di mi defnem.
d: bende öyle söyledim ama kabul etmiyor türkan sultan. rahatsızlık vermek istemezmiş
ö: ne rahatsızlığı? oğlunuz olarak ısrar ediyorum desem
t: ee, peki madem. açıkçası yüküm çok olmasa zahmet vermezdim size.. zaten yakında koşturmaktan böyle kahvaltı mahvaltı vakit bulamayacaksınız.
d: neden vakit bulamayacakmışız
t: hem kısa süre içinde evlenmeyi düşünüp hem de böyle gezmelere zaman ayırabileceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun küçük hanım
o sırada arabaya yerleşirler. konuşma arabada devam eder
ö: (ikisine dönerek) aslında defneyle daha konuşmadık ama şimdilik benim oturduğum evde yaşayalım, sonra defnemin beğeneceği bir eve geçelim diyorum. bu sayede zevkimize göre hazırlarız herşeyi, ne dersiniz
t: siz bilirsiniz evladım, önemli olan sağlıkla, ağız tadıyla yaşamanız benim için. ama ben eski kafalıyımdır. öyle çok gezip tozmak yok.
d: (fısıldayarak ömere) canım benim sen ne düşüncelisin ya.
ö: (gülümser) yani olur diyorsun defne! tamam annneanne yakında düğün olacak hiç endişelenmeyin siz.
d: o halde düğün hazırlıklarına odaklanalım.
t: çocuklar beni şu köşede bıraksanız iyi olur, geldik çünkü.. eh size afiyet olsun şimdiden.
ömer kahvaltı için defneyi deniz kenarında güzel bir yere götürür. arabadan inerler.
ö: buranın kahvaltısını beğenirim ben. umarım sen de beğenirsin
d: senin yanında olduktan sonra, ne yediğimin önemi yok
ö: bak sen sabah defnesine. gel şöyle doyasıya sarılayım içime çekeyim seni..
d: (sarılır ömere) manzarası harikaymış buranın
içeri girerler. ömerin daha önceden ayırttığı masaya yerleşirler. kahvaltı siparişini verirler.
d: sen önceden ayarladın yani burayı
ö: evet sevgilim. bu arada ev konusunda anlaştık herhalde. yani şimdilik benim oturduğum evde kalıyoruz. sonra başka ev. hatta diyorum ki tam gönlümüze göre bir yer bulamazsak biz çizelim, ona göre yapalım evimizi.
d: sen ciddi misin?
ö: tabi. bahçeli olsun ne dersin? büyük bahçe hemde.
d: aklımdan geçeni söyledin. ben de bir sürü çiçek dikerim. rengarenk olur.
ö: (defnenin elini öper) bu ellerin değdiği her şey bir başka güzel oluyor. bak bana, sen dokundun, bambaşka bir insan oldum.
defne utanır.. gelen kahvaltılıkları gösterir.
d: aaa ne güzel domates var, salatalık var, yesene sevgilim.
ö: yiyelim madem
aşıklar manzaranın tadını çıkararak kahvaltı yaparken bir sesle bölünür kahvaltıları
neslihan: ömer! seninle burada karşılaşmak ne hoş
ö: (şaşırır) neslihan hanım. merhaba, nasılsınız?
n: sayende evimde huzurla kalıyorum
ö: sizleri mutlu edebildiysek bu passiondesign’ın başarısıdır.
defne şaşkınlıkla sohbeti dinlemektedir. aklından binbir türlü sorular geçerken, kadını süzerek dinlemeye başlar.
ö: şey.. bende nişanlımla kahvaltı yapıyordum (defneyi işaret eder) tanıştırayım sizi defne. defne hem nişanlım hem de birlikte çalıştığım yetenekli bir mimarımızdır. neslihan hanım.. neslihan hanım daha önce projesini hazırladığımız bir sitenin satış sorumlusuydu. tanışıklığımız oradan.
n: (defneyi süzer) memnum oldum canım.
defne bir taraftan ömeri diğer taraftan neslihanı gözlerini kısmış süzerken neslihan da defneyi incelemektedir.
d: ben de memnun oldum
n: yani ömer demekki seni de kaybettik. hiç evlenme taraftarı olduğundan bahsetmedin ama
defne bu sohbet nereye varacak dercesine dinlemektedir.
ö: evet evlilik konusu bana uzaktı. uzaktı çünkü bu durum şahane kadını buluncaya kadardı yani defneyle tanışıncaya kadar..
n: madem öyle düğün ne zaman
ö: yakında. sizleri de bekleriz.
n: elbette. davete icabet etmemek olmaz.
ayaküstü yapılan sohbet sona erip neslihan oradan uzaklaştığında defne de gözlerini dikmiş ömere bakmaktadır.
ö: sen kahvaltını etmiyor musun? doydun mu yoksa?
d: ee, şey, doydum ben.
ö: eminmisin aşkım, pek bir şey yemedin.
d: (fısıldar) sinirden kendimi yiycem şimdi o olacak. allahım ne güzel kadındı ya,
ö: efendim
d: yok, bir şey demedim ben
ö: yapma defnem. sor haydi ne soracaksan
d: kim? ben mi soru sorucam. hem neyi sorucam niye sorucam? (fısıldar) maşallah bey falan demek te yok. ömer dedi ya ömer dedi.
ö: defne diyorum.. peki sen sormuyorsun ben anlatıyorum
d: ay dur ben duymaya hazır değilim galiba
ö: daha neyi anlatacığımı bile bilmiyorsun, neye hazır değilsin?
d: madem kaçış yok, öğreneceksin diyorsun, anlat seni dinliyorum
ö: defne ne bu haller ben anlamadım şimdi. neyse.. şimdi bu neslihan hanımın çalıştığı firma ile çalışmamız sayesinde ismimizi daha geniş kitlelere duyurmuş olduk. sitedeki evlerin mimari tasarımın bize ait olduğunu öğrenen başak firmalarda bizimle çalışmak istediler. o zaman talepleri karşılamakta zorlanmıştık. ama hızlı büyümemizi sağlayan bir iş olmuştu..
d: iş diyorsun yani, başka birşey yok
ö: (anlamıştır defnenin kıskandığını) güzel kadındır kendisi, pek beceriklidir
d: (birden açar gözlerini) öylemi ömer bey! allah, sahibine bağışlasın demeli o zaman
ö: (bir yandan kahvaltısına devam eder) tabi tabi, bir keresinde sinanla bana sarma yapıp getirmişti
d: hemde sarma. afiyet olsun. güzel miydi bari (fısıldar) sarma diyor bir de
ö: eh işte. sen yemedin bak bu salatalık çok lezzetli (defneye uzatır bir dilim)
d: alayım. (sinirle yemeye başlar)
ö: defne!
d: hı
ö: salatalığı değil de beni yiyor gibisin şu an
d: evet yiycem seni
ö: (kaşını kaldırır ve gülümser) demek aklından beni yemek geçiyor
d: (toparlanır) yemekmi ne yemesi
ö: sen dedin şimdi seni yiycem diye
d: yok daha neler ya
ömer gülümser, defnenin ellerini tutar
ö: benim tatlı defnem, beni kıskanmış mı yoksa
d:kim? ben mi? ne kıskanıcam o uzun boylu, uzun bacaklı kadını (dudaklarını kemirir)
ö: o kadar süzdüm diyorsun
d: kimseyi süzmedim ben
ö: bak bakayım sen benim gözlerime.. kıskanırken bile bu kadar güzel olan birini daha tanımadım ben
d: (gülümser) bak şimdi ya
ö: benim gözüm senden başkasını görüyormu sence. parmağımdaki yüzükte ve kalbimde yalnızca senin adın yazılı sevgilim
d: ne bileyim işte öyle samimi konuşunca seninle.
ö: ben nasıl konuştum sevgilim sen ona bak. elbette senden önce sevgilim oldu olmadı değil. ama sen varsın hayatımda şimdi ve şimdiden sonra sen olacaksın.
defne derin bir iç çeker ve gülmser sevdiği adama
ö: kahvaltınız bitirdiysen gidelim artık şirkete. yetişmesi gereken çok iş var. tabi evlilik hazırlıklarımızı geciktirmeden başlamalıyız.