Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
bekleyenler için geliyor
yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 20
defne ve ömerin rehin alındıkları yerde..
ö: defnem. (defnenin yüzünü avuçlarına alır, gözlerine bakar) seni gördüğüm günden beri aşığım sana. sensiz olmayı, sensiz kalmayı düşünmek istemiyorum. hayat tekrar çıkardı seni karşıma!. böyle olmaz. biz çıkıcaz buradan inan bana ve çok ama çok mutlu günlerimiz olacak.
d: tekrar mı? sen şok yaşıyorsun herhalde. ben passiondesign da işe başlayınca tanıştık.. öncesi yok ki
sonra ömerin gözlerine merakla bakar. ömer defnenin gözlerine bakar ve kafasını sağa sola sallar.
d: yani biz önceden tanışıyor muyuz? ben, ben niye hatırlamıyorum..
ö: sen üniversitede okurken. okuldaki son senende. okuduğun üniversitede arkadaşlarım vardı.. yurt dışından yeni dönmüştüm.
d: (şaşkın) yani daha önce gördün beni
ö: evet. arkadaşlarım senin sınıf arkadaşlarındı.. emre ve mehmet..
d: (düşünür) aa. evet, hatırladım onları.. benim arkadaş grubum başkaydı ama tüm sınıfla muhabbetim olurdu bir şekilde.. sonra yurt dışına gittiler diye duymuştum.
ö: doğru duymuşsun. onları görmek için uğramıştım. ilık bir bahar günüydü. bahçe de oturuyorduk. işte, defne de geliyor dediler. başımı çevirip gösterdikleri yöne doğru baktım ve..
d: (heyecanlanır, şaşkındır) vee ne?
ö: kızıl saçları güneşin ışıklarıyla dans eden, bal gözleri ışıldayan, gülüşüyle bir anda beni esir alan… seni gördüm.
defne duyduklarına inanamaz.
d: ne yani biz tanışıyoruz ve sen daha o zaman bana aşık oldun öyle mi? neden benim haberim olmadı bu durumdan
ö: sevgilin varmış.. öyle söylediler
d: sevgilim mi varmış.. iyi ama benim öyle sevgilim oldu diyebileceğim bir ilişkim olmadı ki hiç..
ö: (şaşırır) nasıl yani.. yanında sürekli dolanan ve defne benim sevgilim diyen biri varmış.. yani öyle söylemişti arkadaşlar..
d: selim! kendisi öyle sanıyordu evet. biraz uçuk biriydi.. ben arkadaş olarak gördüğümü söyledikçe o başka beklentilere girdi.. zor kurtuldum ondan.. hımm demek o yüzden kimse bana yanaşamamış. offf ne diyorum ben..
ö: (gülümser) olsun konuşalım bunları tabi. senin yüzün gülsün başka bir şey istemem.
d: bunları konuştuğumuza inanamıyorum.. yani şu içinde olduğumuz duruma bak. ne düşüneceğimi bilemiyorum. bir yanım korkuyor bir yanım senin yanında olduğum için kendini güvende hissediyor.
ö: ben söz verdim kendime seni bir daha kaybetmeyeceğime dair. kurtulucaz buradan. sinan dediklerimi anladıysa kurtulucaz inan bana
d: bak delice bir şey yapmazsın değil mi.. silahlı adamlar bunlar. ömer! sana bir şey olmasın..
ö: canım esirgemem vallahi senden* defnem… hem güven bana ikimizede bir şey olmayacak.
d: (derin bir nefes alır) sen öyle diyorsan..
defne başını ömerin omzuna yaslar, ömer onun saçlarından öper..
d: yani bana olan aşkın daha eskiye dayanıyor ha. peki seninle konuşmadım mı hiç
ö: dilim tutulmuştu. bana baktın, gülümsedin. sadece senin o ortamda nasıl neşe saçan, nasıl zarif biri olduğunu izlemekle meşguldüm. sen yaydığın ışığın, ne kadar güzel olduğunun farkında mısın acaba sevgilim. eğilip öper defnesini.. bir daha ve bir daha.
d: ömer!
ö: defne!
ikisi aynı anda “seni çok seviyorum”
bir süre sonra uzaktan yakına doğru gelen siren sesleri duyulmaya başlar. dışarıda silah seslerini takiben bir koşuşturmaca ve yoğun bir panik havası oluşmuştur. belli ki defne ve ömer için yarım kalanlar tamamlanabilecek, birlikte ve el ele hayatlarına kaldıkları yerden devam edebileceklerdir.
sinan ve yaseminin evi.. vakit gece yarısı olmuştur.. sinan’ın telefonu çalar.
s: efendim seda.. bir gelişme var mı.. yani… ohhh çok şükür… tamam.. buraya?. olur olur teşekkürler.
birden dizlerinin bağı çözülür ve kendini kanepeye bırakır bu saate kadar tuttuğu gözyaşlarını bırakır sinan.
y: ne olmuş, iyiler miymiş sinan kötü bir şey yok değil mi
s: yok.. iyilermiş. birazdan seda onların buraya bırakılmasını sağlayacak.
y: (sevinir, eli ayağı dolanır) şimdi ağlayamam lazım.. ben şeyi hazırlıyım.. açtır onlar değimli.. yok ben odayı hazırlıyım uyumak isterler belki çok perişan olmuşlardır. şey acaba çay, kahve mi yapsam.. offf..
sonra yaseminde sinana sarılıp ağlamaya başlar.
bir müddet sonra ömer ve defne gelir. defne ayakta durmakta bile zorluk çekmektedir. yaseminin ısrarlarıyla duşunu alır ve ağzını bıçak açmadan salonda kanepede elinde bir fincan çay öylece oturur. ömer de farklı değildir. ama duşunu aldıktan sonra konuşmaya başlayabilecek gücü kendinde bulmuştur.
s: anlatabilecek misin neler olduğunu kardeşim. çok endişelendik burada. önce anlamadık senin ne demeye çalıştığını. sonra birleştirdik parçaları ve sedaya ulaştık.
ö: kötüydü sinan, korkunç bir olaydı. yani kurtarılmasak bize neler olacağı belliydi ama düşünmek istemiyorum artık. (dönüp defneye bakar) ama defne çok sarsıldı.. bu gece buraya geldiğimiz iyi oldu eve gidebilecek durumda değildik.. sağolun
sinan ömere sarılır.. yasemin de ömerin omzuna dokunur
y: o ne demek ömer, tabi ki buraya gelecektiniz. zaten yalnız kalmanıza müsaade etmezdik bile.
s: ee kardeşim yani şimdi sorulmaz ama.. ifadenizi falan nasıl aldılar.. ben sizi sabah getirirler diye düşünüyordum.
ö: seda işte.. sağolsun.. yardımcı oldu.. şu an kapınızda koruma amaçlı nöbet tutanlar var… ifadelerimizi hızlıca vermeye çalıştık.. ama aklımıza gelenler olursa yeniden anlatıcaz.. defnelerden çıkarken anneannesine söz vermiştim kızınız bana emanet diye, ama koruyamadım
s: yapma ömer.. nasıl koruyamadın. o kadar plan yapmışsın, hani benimle bile paylaşmadığın. belli ki seda’nın pek çok şeyden haberi var. araçtaki takip sistemini sen düşündün değil mi.. geçen gün yaptığımız iş bahaneydi.. aklının bir köşesinden geçirmişsindir sen bunları.. tabii plan ortağın seda..
y: gerçekten ömer.. o projenin bölümlerini göndermen, özellikle senin bilgisayarından göndermen.. bunların hepsi onu korumak içinmiş belli..
ö: iyi ki takip sistemini fark etmedi adamlar.. yoksa bizim için yolun so…
s: o lafı tamamlama sakın…
ö: peki sinan peki.. defne orada ailesi içinde çok endişelendi..
s: o bizim aklımıza geldi de.. şimdi ne diyelim ailesine bilemedik. kızınız kaçırıldı sizde tehlikede olabilirsiniz ama merak etmeyin mi?
ö: o kısmı seda halletti. derhal evlerini koruma altına aldırmış. sonra defnenin abisine ulaşmış.. bizi kurtardıklarında defne hemen abisini aradı.. iyi olduğunu söyledi.. onların iyi olduğunu duyunca rahatladı.. neyse ki anneannesini idare etmişler. ah. sinan ah.. çok korktu defne, çok ağladı ama yinede çok cesurdu. sadece ailesini ve beni düşünüyordu. kendisi için.. ne bileyim kendi canı için yalvarmadı onlara..
s: kimin defnesi.. tabi ki mert ve cesur olacak..
y: neyse yataklarınızı hazırladım. uyuyun artık isterseniz.
ö: uyuyabilir miyim bilmiyorum ama uzanıp dinlenmek iyi gelecektir.
defneye seslenmek için dönüp bakar. defne daha fazla dayanamamış kanepede uyuya kalmıştır. ömer onu kucaklar ve hazırlanan yatağa yatırır. dokunmaya kıyamadığı defnesi, korku dolu saatlerden sonra, her an onu kaybetme endişesiyle dolup taşan o saatlerden sonra, nihayet yine yanındadır. kendisi de onun yanına uzanır. ellerinden öper. saçlarını koklar. güzel yüzüne bakarak yavaşça kendini uykunun kollarına bırakır.
*karacaoğlan