Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
emoş, çok geçmiş olsun sağlığını ihmal etme canım...
gülçin 21.20 yorumunu şimdi okudum.. bisklet konusunda aynı şeyi düşünmüşüz.. aynı şeyi düşünmüşüz.. demek meriç aynı dozda kafayı yedirttiyse bize :)))
bekleyenler için senaryonun devamı
yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 5
defne çıktıktan sonra ömer yüzünde mutlu bir gülümsemeyle demek bana kızgın değil diye düşünür. gün boyu çalışırlar ve akşam ömerin evine beraber geçerler. ömer evin kapısını açar.
ö: buradasın…
d: efendim
ö: hoş geldin. (içeri davet eder)
defne evi incelemeye başlar.
d: eviniz! çok güzel. ne kadar ince bir zevkle döşemişsiniz. tablolar, heykeller.. hepsi harika..
ö: teşekkür ederim. (içinden, burada olduğunu hayal etmiştim ve şimdi buradasın)
d: herhalde her şeyiyle siz ilgilendiniz. e tabi insan sizin gibi bir sanatçı olunca böyle oluyor dimi
ö: evet, evin bütün planı bana ait. (içinden, keşke hep burada olsan, yanımda)
ö: çalışmaya başlamadan bir şey içmek ister misin ya da aç mısın söyleyelim dışarıdan istersen?
d: yok aç değilim (içinden, yanındayken yemek mi gelir aklıma sanki).. çay yaparsanız içerim.
ö: hemen yaparım. bu arada projeyle ilgili dosyalar masanın üstünde, bende bilgisayarı getireyim, iş dağılımını yapalım.
çay hazır olduğunda ömer ikisi için de birer bardak doldurup getirmiştir. defnenin çayına bir şeker atıp karıştırır. bu arada projeden bahsetmeye başlamıştır. defne çayına tek şeker atılmasına ve üstelik karıştırılmasına şaşırır. kalbine ılık ılık bir şeylerin aktığını hisseder..
d: tek şekerli içtiğimi nereden biliyorsunuz
ö: (defnenin sorusuyla kendine gelir) ofiste dikkat ettim diyelim.
d: yalnız siz çay mı içeceksiniz. hep kahve içersiniz.
ö: eh artık alışmam lazım ama değil mi?
d: ha? (içinden, ne demek şimdi bu..yoksa?)
ömer defnenin şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerine bakıp orada kaybolmaktan alamaz kendini.
ö: aa. ne diyordum. proje diyordum. evet! bu bir çocuk bakım evi projesi. kimsesiz çocuklar için yapılacak. bakanlık buna benzer bakım evleri yaptırmak istediğini ama şimdilik diğerlerine örnek teşkil edecek bir fikirle karşılarına çıkmamızı istiyor. bende sadece yemek yiyip barındıkları değil içlerindeki yetenekleri keşfedecekleri, hobi atölyeleri olan bir ortam hazırlamak istiyorum. resimle ilgilenenler için tuvallerin boyaların olduğu, müzikle ilgilenenler için bazı çalgı aletlerinin olduğu….
d: (ömerin sözüne girerek) heykelle ve seramikle ilgilenenler için şekil verebilecekleri mermer, toprak gibi materyallerin olduğu, bitkilerle ve doğayla ilgilenmek isteyenler için bahçede uygun bir köşe yapılması.. hem belki sera gibi bir yer.. ayy. çok güzel hayali bile o çocukların gözlerindeki ışıltıyı şimdiden görmemi sağlıyor. ne güzel düşünmüşsünüz.
ömer defneyi hayranlıkla dinler. kendi fikirleriyle örtüşen hatta onları “tamamlayan” şeyler anlatıyordu defne. defnesi.. bu yüzü kadar aklı ve kalbide güzel olan kadını yanında istiyordu artık. emindi. eğer o da karşılık verirse…
d: (hala konuşmaktadır) evet ne diyorsunuz fikirlerime
ö: ne mi diyorum şahanesin diyorum.
o sırada zil çalar. ömer şaşırmıştır. kapıyı açmaya gider
ö:kimseyi beklemiyorum ama..
gelenler ömerin amcası necmi ve yengesi nerimandır. ömer içeri davet eder onları
ö: amca, yenge hayırdır, siz?
neriman: ay ömerim kara gözlü oğlum, nasılsın? uzun zaman oldu uğramıyorsun bize
necmi: e merak ettik tabi oğlum, bizde kalkıp geldik. misafirin mi vardı yoksa?
neriman ve necmi hemen içeri girmiştir. defneyi görmüşlerdir
d: merhaba, necmi bey, neriman hanım ben defne
ö: sen amcam ve yengemi tanıyor musun?
neriman: evet! nereden tanıyorsun bakayım
d: nerden olacak canım dergilerden, verdiğiniz davetler hep yazılıp çiziliyor
ö: doğru oralarda çok sık görünür yengem
neriman: aman ömeer. sen söyle bakalım kim bu cici kız. ay necmi bu kız pek bir güzelmiş değil mi ama.
necmi: ya neriman aynen öyle
d: şey ben defne, ömer beyle beraber çalışıyorum.
ö: evet defne bizim şirkette çalışıyor. şimdi de yeni bir proje için bir aradaydık
neriman: haa. sadece proje yani!
d: (utanmıştır). şey geç oldu ben artık gideyim
ner: ay şekerim otursaydın, tanısaydık seni
d: evden merak ederler gideyim. çok memnun oldum tanıştığıma.
nec: kızı tutma istersen neriman, bak evden de merak ederlermiş. iyi akşamlar. çok memnun oldum kızım
ner: canım bende memnun oldum. bir gün ömerle bize de gel emi tatlım..
defne utançtan kızarmıştır ve çıkmak üzere kapıya doğru gider
ö: kalsaydın keşke… sen kızardın mı?
d: kim. ben mi kızarmışım (gözlerini kaçırarak bakar ).
ömer defnenin yanağına dokunur hafifçe. defne çekmez kendini ama şaşkındır.
ö: böyle ne kadar güzel oluyorsun.
ö: (defnenin saçlarıyla oynar) sen çalış bu akşam o zaman. çok yorma ama kendini şimdi elindeki dosyada binanın yapılacağı arazinin özellikleri var.. ben ana binayı hazırladım, içi ile ilgili ayrıntılar da bitti gibi. atölyelerin olduğu kısmı bahçeye ek binalar yaparak hazırlamayı düşündüm. sen bir değerlendir bakalım yarın sabah şirkette çalışırız. şimdi ben bırakmak isterdim seni ama malum misafir.. benim şoför şükrü de izinli bu akşam.. aklım sende kalacak ama
neriman: ömer hayatım gelmiyor musun yanımıza iki çift laf edelim
ö: (yengesine) geldim yenge geldim.
d: (heyecandan nefes almakta zorlanır) ben giderim taksiyle sorun olmaz.. ilgilenin misafirlerinizle. ben çalışayım bu akşam.. yarın görüşürüz..
ömer amca ve yengesinin yanına döner.
ner: ay ömer niye gönderdin kızı, ben pek bir sevdim.
ö: hayırdır yenge sen öyle kimseyi beğenmezsin
ner: niye beğen miyim. aşk olsun. hem belli mi olur belki sana istemeye gideriz kızı
nec: çocuğu sıkboğaz etmesene neriman! iş arkadaşıymışlar..
ner: aman necmi tamam, kıyamaz hiç yeğenine.. ama artık evlen de mürüvvetini görelim.
ö: tamam yenge tamam anladım. ne ikram edeyim size….
defne eve dönerken henüz aşk şarabını içmemiş, kokusuyla bile sarhoş olmuştur.
d: galiba fena aşık oluyorum.