Kiralık Aşk
58. bölüm
ömer sinanın hallerine güle güle yukarı odasına çıkar.
sinan da yaseminin odasında alır soluğu.
yasemin sinanla aralarinda gecenlerden sonra hala evlilik mevzularına girmemesine biraz tepkilidir ve dağ evinde ona mesafeli olacağına söz vermiştir kendi kendine.
yasemin kapısının aniden açılmasıyla yataktan fırlar.
sinan: ya dur sakin ol aşkim benim benim
yasemin: ya senin benim odamda ne işin var, belki müsait değildim niye çalmıyorsun kapımı.
sinan:ne kapısı aşkım ya , aşmadik mı biz bunları.cok özledim seni (yataga bırakır kendini, yasemine doğru uzanır)
yasemin: ayağa kalkar olmaz
sinan : ( şaşırır) niye ?
yasemin: ya burası baskasının evi, biz karıkoca degiliz aynı odada olmaz,lütfen odana geç
sinan: (biraz bozulur)
ha karıkoca diyorsun, peki iyi geceler yasemin hanım.
odadan çıkar.
yasemin: karıkoca diyorum tabi taş kafalı
bu benimle oynuyor mu ya, alacağın olsun sinan
bu esnada ömer defnesine sarılmış çoktan huzurlu bir uykuya geçmiştir.
sabah ilk yasemin uyanır, sinirden pekte uyuyamamıştır.
bahçe de masaya oturmuş, internetten haberlere bakmaktadır.
bu arada defnenin pamirle yurt ziyreti fotolarını görür.
bir cok sitede "pasyonisin kanatsız meleği", " yüzü kadar , gönlü de güzel", "iyilik meleği defne iplikçi" gibi
bir çok başlıkla haber olmuşlardır.
yasemin bunları okurken, defne de yanina gelir.
defne: günaydın yasemin, rahat edemed7n mi niye erken kalktın.
yasemin: günaydin canım rahat edememekten değil, uyku tutmadı
bak gel ne var burda,
pamir bey ve senin yurt ziyaretlerini yazmışlar, birsürüde fotoğraf
defne eğilip fotograflara ve yazılara bakar
gazetenin birinde, pamir marden " yurt ziyaretlerini ülke geneline yayıp, defne iplikçi ile birlikte devam edeceklerini söyledi"
yazısı dikkatini çeker.
defne: allahım bunu nasıl uydurdular şimdi pamir böyle birşey demediki
yasemin: ya haber değeri olsun diye birazda abartılıp yazılıyor defne, boşver
defne: ay ben boşveririm de , ömer bunları görünce hiç boşvermez hiç.
yasemin: ne güzel sahipleniyor seni defne
defne: senin niye canın sıkkın boyle, gece sinan ömere yakalanmış sana gelirken, kötü birsey mi oldu.
yasemin: oadasina yolladım geri
defne: bir sorun var yasemin, gayet iyi gidiyordunuz
yasemin: sinan benimle ciddi düşünmüyor defne, hiç evlillikten falan bahsetmiyor.
defne: ya saçmalama tabiki seninle ciddi, sadece biraz zamana ihtiyacinız var okadar.
yasemin: ya gercekten mi , ay biraz kırdım ben onu galiba dün.
defne: neyse geliyor bak sen gönlünü alırsın. ben iceri geciyorum.
defne mutfaga gecince omeri görür, coktan kahvaltı hazırlığina başlamıştır ömer.
defne: günaydın sevgilim
ömer: günaydın canım, kurt gibi açım
defne: yardim edeyim, hemen hazırlarız.
yaseminle, sinan bozuşmuş biraz
ömer: haberim var sinan anlattı şimdi
seninle kahvaltıdan sonra, onları evde bırakıp çıkacağız.
hem onlar hem biz biraz başbaşa olalaım.
defne: hıımmm başbaşa, iyi fikir aslında.nereye gideceğiz
ömer: süpriz olsun, oda
piknik sepeti var bak şurada ona bir seyler hazırla sen
biraz uzun kalacağız acıkırız.
defne: ay piknik en sevdiğim
ömer: tabi tabi piknik, benimde en sevdiğim olacak bundan sonra
(muzipçe gülümserler birbirlerine)
kahvaltı hazırdır, yasemin ve sinana seslenir masaya otururlar.
herkes iştahla kahvaltısinı ederken, ömerin telefonucalar.
arayan feryaldir
ömer: bu niye arıyor ki şimdi, efendim feryal
feryal: ömercim merhaba, aşkolsun sana, eşinin katıldığı bir organizasyon var ve bizim yerimize başka dergiler cekim yapmış.
biz de bir röportaj kaparız eşinden diye aradım.
ömer: inan anlamadim feryal
feryal: yurt ziyaretlerini diyorum ömer, çarsaf carşaf yazmış heryer.
defne hanıma ısrarcı oldugumu söyle lütfen, ondan haber bekliyorum.
ömer: tabi anladim, en söyliycem feryalcim, göŕüşmek üzere
defne: feryalcim mi dedi o
ben mi yanlış duydum
ömer: evet feryalcim aradı, senin yurt ziyaretlerini yazmış basın, bize de röportaj versin diyo
dur ben şu haberlere bakayım bir.
yasemin, sinan, defne yandik der gibi birbirlerine bakarlar.
defne: ya aşkım birak şimdi sırasımı, hadi sofrayı toparlayalım bana yardım et
ömer: yok artik ya yazmayan yer kalmamış, bukadar basın mensubuna ne gerek var bir hayır işinde anlamam
defne hanımda harika poz vermiş yalnız.
yasemin: kıskanclik yapma ömer, defne hiç poz vermemiş
baktim ben, onlar cekmiş habersiz
defne her haliyle güzel tabi.
sinan: yasemin atese korükle gitmesen mi
yasemin: ay ne var ki bunda
defne: (ömerin elinden telefonu ceker)
tabi canim onemsiz şeyler işte, hadi biz işimize bakalım.
ömer :defneye sinirli sinirli bakar.hadi bakalım bakalım
sofrayı toparlar,evi yasemin ve sinana bırakıp çıkarlar.
yol boyunca ömer susar
defne: aşkım yapma böyle, üzülüyorum
kötü bir sey yapmadim ki ben
ömer: uzanıp defnenin elini tutar, tamam geçer birazdan
klask omer iplikçi kıskanclığı
defne : (ömerin elini yanağına götürür, öper sonra.)
kıskanc iplikçi ye ayrı hastayım bende, laf aramızda.
capkın çapkın bakarlar birbirlerine.
sinan ve yasemin bahçe masasında kahvelerini iciyordur.
yasemin: ya niye gittiler şimdi
sinan: biz yalnız kalalım diye
yasemin: dağdan gelip bağdakini kovduk resmen
sinan: aşkım ben iceri geçiyorum,20 dakika sonra sen de geleceksin tamam mı ?
yasemin: o niye
sinan: öyle işte, daha önce gelmek yok
yasemin: (heyecanlanır) tamam söz
sinan iceri gecer masaya gül yapraklari döker, iki kadeh şarap koyar, yaseminin en sevdiği cikolatalardan ve meyvelerden hazırlar.
dans müziğide hazırdır.
beklemeye başlar.
yasemin kapida görünür.sinan yasemine doğru yürür
hızlı bir hamle ile belini sarar kendine çeker.
dans başlamıştır.
yasemin masayı bile farkedememiştir daha, sinanin nefesi nefesine karışırken, ayakrta durmak bile zordur onun için
yasemin: başımı döndürüyor sun
sinan:sen de benim sevgilim, oturalım mı biraz
masaya gecerler.
ömer ve defnede piknik didecekleri yere ulaşmıştır.arabadan inerler
defne: neresi burası ömer, yemyesil heryer cok bakımlı bir arazi.
ömer: dedemin bir arkadaşınin defne, onlar yoklar şuan sadece bekçi var
ileride evleri falanda var ama biz sadece, bahceyi kullanacağız biraz.
bekçi gelir, ömerle konuşlar.sonra gider, zaten geleceklerinden haberdardır.
ömer: bagajdan çıkardığı piknik sandalyesine oturtur defneyi , kilimi serer üzerine sofrayı hazırlar.
sonra bagajdan kamp çadırını çıkarır, kurar.
defne: yok artik ömer, gece burda degiliz heralde buna ne gerek varki
ömer: uzun kalacağız demiştim sevgilim, asıl önemli olan bu tabi,elinde cift kisilik şişme bir yatak vardır.
defne: hayır ya, sen delimisin, gündüz vakti milletin arazisinde
ömer: ben sana son gülen iyi güler dememişmiydim defme hanım, yalniz kalmanin binbir türlü yolu var bende.
defne: anladim anladimda beni o cadira sokamazsın, girmem ben acık hava iyi böyle.
ömer: tamam gel sen yanıma şöyle mindere otur, meyvelerimizi yiyelim, seveyim seni biraz gel.
yasmin ve sinan masadadırlar.
yasemin: cok incesin sinan, en sevdigim sarap ve cikolatalar, teşekkür ederim çok
sinan :yaseminin eline uzanır, asıl ben sana tesekkür ederim yasemin
hayatima girdiğin için
kalbimi ısıttığın için, her şey için
ayağa kalkar, yaseminin sandalyesine gelir ve diz çöker.
cebinden, yüzüğü çıkarır,
"evlen benimle yasemin"
yasemin: şaskın şaskın bakarken birden aglamaya başlar,
sinan yüzüğü takar
ayağa kalkıp sarılıp öpüşmeye başlarlar
adimlar yaseminin kaldığı odaya dogru yol alır.
ömer ve defne bir seyler atıştırır biraz etrafı dolaşılar elele
sonra geri donerler çadırın oldugu yere
omer: aşkım cadırın icine baksamiydik bi, okadar uğraştım
kurmak için
defne: sen dün beni almaya gelmeden gidip bunları aldın değilmi , hain planlar yaptın
ömer:aynen öyle defne iplikçi, artık hicbir fırsatı kaçırmam, yakinda hasret kalıcam sana zaten.
defne: ben gelmem
ömer: defne bişey diycem, su ilerdeki koca köpeği görü yormusun bize doğru gelen
defne: ne köpek mi ?
ömer: defnenin elinden tutar cadira çeker, gel aşkım koşuyor bize doğru
defneyi iceri alıp, cadırın fermuarinı ceker içerden.
defne: aşkım ya çadırı yırtarsa, tırmalayıp
ömer: defneye sarılır, gel bakalım sen bana,pasyonisin kanatsız meleği.sana ihtiyacım var bemim.
defne: ya inanamiyorum ya , yine yedin beni
ömer: yok daha yemedim, şuan tadina bakıyorum, birazdan yiycem .