Kiralık Aşk - final bölümü sinan evde aysun için birşeyler

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
Hülya ben
Bayan
İstanbul
10/3/1981 (44)
final bölümü

sinan evde aysun için birşeyler hazırlıyordu . bir yandan da kendini mutsuz , suçlu hissetmemeye çalışıyordu . ama işe yaramadı . hatta aysun için defne'nin tarifini kullanıyordu . bir türlü içi rahat değildi . defne çok üzülmüştü . sinan üzüleceğini tahmin etse de bu kadar kötü olacağını düşünememişti .

ama bir yandan da en iyisini yaptığını düşünüyordu . şuanda olmasa da ömer defneyi zaten bırakıp gidecekti . çünkü ömer'in bencil herşeyi kendi açısından bakan , toleransı olmayan biri olduğunu biliyordu .

tam o sırada aysun kapıyı çaldı . karşısında bu güne kadar hiç hayatında olmayan tipte bir kadın vardı . bir yere ait olmayan gibi görünen sanki olaylardan sıkıntılardan kaçıp gitmeyi tercih eden bir kadın . bağlanmayı sevmeyen gününü gün eden birisi . bu nedenle hiç bir yerde kök salmamış , dolaşmış durmuş .

sonra ömer ve aysun'u birlikte düşündü . aysun'u çok iyi tanımasa da her ikisi de birbirine benziyordu aslında . sanki ömer ve aysun da ikisi de bağlanmaktan korkuyor gibiydi . şuanda aysun ile bir iliskiye adım atacak olması bu nedenle korkuttu sinan'ı .

karşısında hiç tanımadığı bir kadın vardı . görünen o ki, herşeyi bırakıp terk edip yeni bir hayata başlayacak kadar da cesur . acaba aysun da ömer gibi ardında hiç bir iz bırakmadan terk edip giden birisimiydi?

sonra hayır dedi kendi kendine , aysun farklıydı . ömer gibi bencil değildi.

s: aysun , çok güzel görünüyorsun . hoş geldin.

a: sen de çok iyi görünüyorsun . hımm, çok güzel kokular geliyor .

s: defne'nin tarifi .. yasemin çok severdi ( sinan kırdığı potun sonra farkına vardı )

a: şanslıymışsınız .. ( aysun sanki bunu umursamaz gibi davranıyordu )

zaten sinan'ın aysun'u beğenmesinin nedeni , ne kadar gergin olursa olsun son derece rahat olan aysun'un sinan'ı sakinleştirmesiydi.

a: defne nasıl ? en son bir anlaşmazlığınız vardı . nasıl gitti , çözdünüz mü ?

s: malesef , işte o ortak arkadaşımız olan kişiye gittim ve ona defne'den uzak durmasını söyledim .

a: sinan , hayır ! ( hayal kırıklığı içindeydi )

s: şimdi evet biliyorum, haddimi aştım . ama uzaklaştı en azından . hani sadece defne beni affeder mi bilmiyorum . onu daha önce bu kadar kötü görmemiştim . hatta bebeğini kaybettiğinde bile . ama şu var , ya işte şimdi olmasa yine terk edecekti.

a: hiç nedeni olmadan mı bırakıp gidiyor ?

s: yok , yani hayır . tabi onun da sebepleri oluyor .

a: ne gibi sebepler ? yanlış anlaşılma mı yoksa ihanet mi !

s: ya aslında en son sebep çok da haksız sayılmaz. ama ne olursa olsun arkasına bile bakmadan gitti ve hiç kimseyi ne aradı ne sordu ?

a: öyle mi ? yanı gitmekte pek de haksız değilmiş ? peki neden aramamış ?

s: detayları anlatamam ama bu konuda ona güvenmiyorum . yanlış bir işe bulaşmış . ama seçeneği vardı . bizlere haber verebilirdi . beraber çözerdik .

a: belki de sizi korumak istemiştir .

s: o zaten hep kendi bildiğini yaptı , kendi doğruları vardı . hiç esnek olmadı . bu yüzden hep terk etti , bıraktı .

aysun çok kötü hissetti kendini .

a: belki onun da haklı sebepleri vardır . birisini bırakmak terk etmek o kadar kolay değildir sinan . yanı ancak başka çıkış yolu göremezse yapmıştır .

a: sana bir hikaye anlatacağım . ama aramızda kalacak

s: elbette

a: ben bu zamana kadar hep kaçtım sinan . hiç biryerde fazla durmadım . çünkü saklanmak zorundaydım . hatta çocuğumu bırakıp kaçmak zorunda kaldım . bundan gurur duymuyorum . çok büyük hatalar yaptım . ama gençtim korkuyordum başka çıkış yolu göremiyordum . eski koca şiddetinden kaçtım hep . yurt dışında değişik değişik yerlerde çalıştım . en son öldüğünü öğrenince geri döndüm türkiye'ye .


a: o zaman kalsaydım kendimden vazgeçecektim . yapamadım . çok küçüktüm bebeğimi alıp gitmekten kendi ayaklarım üzerinde durmaktan korktum.

s: aman tanrım !

a: şimdi çocupum nerde ne yapıyor hiç bilmiyorum . karşısına çıkmaya cesaretim yok zaten . bir yandan da babası gibi bir caniye bırakıp gittiğim için pişmanım . ve korkuyorum . acaba babasına benzermiş midir diye .

sinan'ın ağzı açık kalmıştı

a: demek istediğim şu sinan . insanların neler yaşadığını neler düşündüğünü neler hissettiğini bilemezsin . hem bence sen de biliyorsun sadece siyah ve beyaz değildir hayat .

s: çok üzgünüm aysun . bu duyduğum en kötü hikaye .

a: çocuğun velayeti babasınıdaydı. onu alıp kaçabilir yasalara karşı gelebilirdim ve şimdi bu vicdan azabını yaşamazdım. ama ben o kadar cesur değildim .

s: seni kimse suçlayamaz ki ..

a: neyse bu kadar yeter . ben biraz da onların bakışı ile bakmanı istedim . hadi bakalım yemeğe çok acıktım.

sinan içini kemiren pişmanlıktan kurtulmaya ve gecenin tadını çıkarmaya karar verdi . en azından böyle muhteşem bir kadın güzel bir geceyi hakediyor diye düşündü.

sonra beraber bahçeye çıktılar uzun uzun sohbet ettiler ,yıldızları seyrettiler . biranda fark etmeden birbirlerine çok yaklaşmışlardı .

a: sen çok romantik bir adamsın sinan

s: öyle mi ?

a: ( sinan'a yaklaştı ve dudağına bir öpücük kondurdu )

s: bu gerçekten çok hoştu . hatta uzun zamandır başıma gelen en iyi şey .

a: ( göz kırptı) eğer doğru hamleler atarsanız daha fazlası da olabilir .

---/---

ömer'in gidişinden birkaç gün sonra defne kendini daha iyi hissediyordu . kendi kendine düşündü ve ömer olmasa da kendi işini kurmaya karar verdi .
sinan ile konuşması gerekiyordu .


s: rüyamda yasemin'i gördüm .

d: öyle mi ?

s: biliyorum , yapamadık biz . düşman da ayrılmadık . ama unutamamıştım işte . hayatımı yoluma koymamı söyledi . ve sana ve ömere bir şans vermemi .

d: öyle mi ?

s: üstüne çok geldim defne . çok pişmanım çok hatalıyım ben . çok özür dilerim .

d: özrünü kabul ediyorum . ama seni affetmek zaman alabilir . ben sana başka birşey söylemek istiyorum aslında . kendi işimi kurmak istiyorum artık .

s: yanı ayrılmak istiyorsun
affetmedin beni

d: eğer ömer burda olsaydı beraber yapacaktık . herseye baştan eşit başlayacaktık . hem olay seni affetmek olayı değil . farklı şey ikisi . ben özgür olmak istiyorum artık , kendi ayaklarım üstünde durmak .

s: keşke üçümüz hep beraber başlayabilseydik

d: sinan bunu sana nasıl anlatırım bilmiyorum . ben ömeri hep sevdim ve biliyorum o da beni hep sevdi ve sevecek . çok sıkıntılar ve acılar çektik . ama fikret'i saklamasında amacı bizi korumaktı . bundan eminim . sen ne kadar inanmak istemesen de .

s: haklısın . keşke hepsini geri alabilme şansım olsaydı .

d: keşke

s: neyse , şimdi bırakalım . sana bir haberim var .

d: ne ?

s: birisiyle görüşüyorum . hatta epey hoşlanıyorum

d: ( ağzı açık kaldı ) ne ?

s: sizin mahalledeki sahildeki çay bahçesi sahibi , ismi aysun


d:nee?

s: bu seni rahatsız eder mi ?

d: neden etsin ,saçmalama . çok şaşırdım sadece . ne zaman oldu nasıl oldu hepsini anlatıyorsun .

s: onu tanısan çok seversin bence

d: eminim severim .

o gece sinan ve defne bahçeye çıktılar . birlikte konuşmadan gökyüzünü seyretmeye başladılar . o anda her ikisi de yıldız kaydığını farketti ve ikisi birden " bir dilek tut " dedi. aslında her ikisinin de istediği aynıydı . keşke şuanda yanlarında ömer de olsaydı .

---/---

ömer aynanın karşısına geçip sakallarına baktı . epeyce uzamıştı . dağ evinde fikret'e bakarken , kaçarken bile bu kadar uzun değildi. ama içinden gelmiyordu . defneyi düşünmeden yapamıyordu.

istanbul'dan ayrılmamış sadece biraz rahatlamak için adaya geçmişti . burası herkesin bilmediği gizli eviydi . yeni kuracağı iş için görüşmelerini de adada yapıyordu .

bir türlü defneyi anlamıyordu.

ö: hiç mi sevmedin defne beni ? hiç mi anlamadın? sana gerçekten güvenmiştim halbuki . sen şimdi eminim sinan git dedi diye gittiğimi düşünüyorsun . bunu bile anlamadın , düşünmedin belki . ben eşime , karıma sonsuz , sorunsuz güvenmek istiyorum defne . her ne olursa olsun , her zaman yanımda olacağını bilmek istiyorum.

ömer kendi kendine böyle konuşurken bir faytonun evin önünde durduğunu gördü. kim olabilir diye düşünse de kısa süre tabi ki sinan diye tahmin etti .

s: merhaba

ö: merhaba

s: ömer , ben özür dilemek için geldim

ö: tamam

s: yok hayır anlamıyorsun . çok pişmanım ben. çok büyük bir hata yaptım.

ö: fikrini değiştiren nedir peki ?

s: bilmem . belki de ben de grileri yeniden görmeye başladım.

ö: dünyayı siyah beyaz gören sadece benim diyordum


s: ömer sana çok kızgındım , kırgındım . haber vermeden gittin . başını derde soktun . hem de bizi iflasa sürükleyen biri için . üstelik benden kardeşinden yardım istemedin . bana hiç güvenmediğini düşündüm . ve ben de sana güvenmemeyi seçtim . yeniden çekip gideceğine inandırdım kendimi .

ö: kardeşim ben sadece sizi korumak istedim . hem yardım etmeye mecburdum . borçluydum yani

s: şimdi bırakalım bunları. konuşuruz daha . ben başka birşey söylemek için geldim

ö: ne ?

s: defne . defneyi affetmen lazım . bilmediğin şeyler var çünkü .

ö: neymiş o ?

s: sana senin dağ evinde olduğunu defne'den öğrendiğimi söyledim ama bunun nedenini söylemedim .

ö: neden?

s: çünkü gerçekten defne'nin hayatından çıkmanı istiyordum . böyle daha iyi olur diye düşünüyordum . neyse, gerçek şu ki ömer defne senin dağ evinde olduğunu söylemek zorundaydı . seni korumak için .

ö: nasıl ?

s: polisler heryerde fikret'i arıyordu . bizim şirketin ortakların evlerin adreslerini istediler ve hepsini polis kontrol ediyordu . defne söyleyip uyarmasa dağ evinin adresini de verecektim . defneye söz verdiğim için evden polise bahsetmedim . yani seni korumak için bana söylemek zorundaydı .

ömer duydukları karşısında afalladı. demek defnesi ömeri korumak istemişti .

ö: anladım . bu arada sana da teşekkürler. söylemediğin için .

s: aslında o zaman seni korumak için yapmamıştım . sadece defne üzülmesin diye söylemedim . yanlız ömer defne çok kötü , çok mutsuz . ben bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim . bebeğini kaybettiği andan bile daha mutsuz .

ö: benim yüzümden

s: bizim yüzümüzden . defneyi affetmen ve geri dönmen lazım

ö: yani sen yine defneyi bırakmama rağmen bu defa onu bırakmayacağıma inanıyorsun?

s: inanmak istiyorum. defne sana güveniyor . herşeye rağmen hala güveniyor . ben de doğrusu defneye güveniyorum .

biraz daha konuşup sohbet ettikten sonra sinan adadan ayrıldı . akşam üstü adada yanlız başına defneyi düşünüyordu .

ö: tatlı defnem benim . demek beni sevmekten hiç vazgeçmedin . ve bana hep güvendin . peki ya ben ? ben seni gerçekten hak ediyor muyum ?


mutsuz , pişman bir şekilde kendini kitap okumaya veren ömer birden kapının çalınmadıysa kendine geldi . kapıyı açtığında karşısında yedi sekiz yaşlarında kızıl saçlı , yüzünde çilleriyle çok güzel gülen bir kız çocuğu duruyordu . elinde bir ayakkabı kutusu vardı .

kız : bir kedi ister misiniz?

ö: efendim ?

kız: bu zavallı kedicik annesiz kaldı . kimsesi yok . ona bir yuva arıyorum . siz almak ister misiniz?

bir yandan kutudan sürekli miyavlama sesi geliyordu .

ö: nesi var ? aç mı ?

kız : hayır . az önce süt verdim . sadece miyavlamayı seviyor . sanırım çok yanlız . konuşacak birine ihtiyacı var.

bu arada kedi miyavlamayı hiç bırakmıyordu .

ö: ona bakabileceğimi hiç sanmıyorum . çok meşgul birisiyim ve çoğu zaman evde durmam .

kız: önemli değil . siz yokken bahçede dolaşır işte . sadece onu sevin yeter, başka birşey istemez .

ö: tabi ya ,başka ne istesin !

o gece evde kedi ne miyavlamayı kesti ne de ömer uyuyabildi .

sabah olduğunda

ö: sen çok sevimli bir baş belasısın . hadi gel bakalım .
---/---

ertesi sabah ömer kediyi de yanına alıp defne'nin evine doğru yola çıktı . en azından , belki şansı olmasa bile defneyi görmeden yapamayacağını anlamıştı .

eve vardığında yine sürekli miyavlayan kediye dönüp

ö: acaba yanlış mı yapıyorum baş belası ?

---/---/

defne evde sinan ve aysun için yemek hazırlamıştı . her ikisi için bu birbirlerini tanımaları için bir fırsat olacaktı . fakat herzamanki gibi koray bu haberi öğrenmiş ve herkese defne'nin parti verdiğini yaymıştı . biranda ev kalabalıklaştı . yabancı kimse yoktu ama. nerimandan necmi beye nihan'dan serdar'a herkes evdeydi .

d: sinan , yani ben böyle planlamamıştım ama iyi oldu bence .

s: bence de . artık aysun'u herkes de tanımış oldu .

a: oldu da ... yani ben heyecanlanmam böyle şeylerden normalde . neyse , çok tatlısın defne . gerçekten sinan sana çok değer veriyor ve çok haklı . çok özel birisi olduğun belli .

d: sen de öyle . merak etme çabuk kaynaşırsın .


o sırada kapı çalındı . defne merak içinde kapıyı açtığında karşısında ömeri gördü.

d:ömer ? ( sanki nefesi kesilmiş gibiydi )

ö: rahatsız ettim galiba . sanırım içerde parti var

d: yok hayır . ben sinan ve kız arkadaşını yemeğe çağırmıştım sadece . devamı ise koray müdahelesi diyeyim anlarsın .

ö: tabi ki koray !

kısa bir sessizlik sonrası

ö: ben özür dilemek için geldim !

d: ya ?

ö: yani o şekilde gittiğim için .

d: evet , çok kötü bir gidişti yine .

ö: seni kırmak , üzmek istemedim defne . sen başıma gelen en iyi şeysin

d: öyleyse neden gittin ?

ö:sinan'la konuşmuştum

d: biliyorum . kötü bir konuşma olmuş . ama sen birtek sinan git dedi diye hemen gittin

ö: evet , kötüydü . gittim çünkü , sana güvendiğim , söylemeyeceğini düşündüğüm sırrımızı sinan'a söylemiştin.

d: ama..

ö: ben sana sorgusuz sualsiz güvenmek istiyorum defne . şimdi biliyorum ki beni korumak için sinan'a söylemişsin .

d: ben sana hep güvendim ömer

ö: çok özür dilerim defne . senin hep benim yanımda olduğunu her zaman beni korumak istediğini biliyorum . çok zor zaman'lar geçirdim , geçirdik biliyorsun .

d: biliyorum

ö: işte insan hayatı beraber paylaştığı kişinin her zaman yanında olacağını bilmek istiyor . özür dilerim . sen beni hiç sorgulamadan hep yanımdaydın . ama ben sana aynı davranamadım . gerçekten çok üzgünüm defne .

d: ben de .

ö: nasılsın ?

d: bilmem . sanırım idare eder .

ö: sanırım ?

d: yani işte iyi olmaya çalışıyorum . biraz iş ile oyalanıyorum . kendi işimi kurmaya karar verdim . peki ya sen ?

ö: gördüğün gibi . çok da iyi değilim . ben de senin gibi iş ile oyalanıyorum .

o sırada defne ömer'in elinde nabzının üstünde birşey fark etti .

d: o ne ? bileğindeki ?

ö: hiç . defne yaprağı . sen her zaman yanımda ol , bana hep güç ver diye .

defne ömere sarılmamak için kendini zor tuttu . sadece gülümsedi .

ö: az kalsın unutuyordum . bir de sana bunu getirdim .

diyip kedinin olduğu kutuyu defneye uzattı .

d: ayyy... ya sen ne sevimli bir şeysin . ne tatlısın öyle .

ö: belki almak istersin . hani buncuğun yerini tutmaz ama bir yuvaya ihtiyacı var .

o sırada kedi yine kesintisiz miyavlamaya başladı .

ö:yanlız böyle hep miyavlıyor . biraz baş belası .

defne kediyi kutudan aldı , göğsüne alıp sakinleştirdi.

d: sadece sevilmeye ihtiyacı var ve tabi bir de kendini güvende hissedeceği bir yuvaya .

o anda ikisi de göz göze geldi . her ikisi de ağlamamak için kendilerini zor tutuyorlardı .

ö: bu kabul ettiğin anlamına mı geliyor ?

d: evet, istiyorum .

ö: bu çok iyi oldu .

d: şimdi bakalım cinsiyeti ne ? hımmm erkek . uygun bir isim bulmalı .

ö: senin kedin , istediğin ismi ver .

d: o zaman ismi gurur olsun .

ömer gülümsedi .

d: biliyorsun sıkı bir jane austen hayranıyım .

ö: bilmem mi ? bütün kitaplarını okumuşsundur eminim .

d: o kadar zor olmadı . zaten topu topu 6 kitabı var . ama aşk ve gurur yeri bambaşka benim için .

ö: ( şevkatle gülümsedi ) neyse ben gideyim artık . belki görüşürüz

d: umarım

ömer arkasını dönüp gitmeye başladı. defne gurur'u göğsüne alıp arkasını dönmek üzereyken

d: gitme !

ö: efendim ?

d: ömer gitme ! ben seni ilk günkü gibi deli gibi seviyorum . beni bırakma artık

ö: emin misin ?

d: ben zaten hep emindim . bırakalım aramızdaki o saçma gurur sadece şu sevimli kediden ibaret olsun .

ömer sıkıca sarılıp defneyi öper.

ö: defne ben senin için deli oluyorum . seni çok seviyorum ve sensiz yaşamak istemiyorum

d: ben de öyle sevgilim . hep ayrı olmamıza hiç gerek yok . biz zaten evliyiz .

tekrar birbirine sarılıp öpüştüler .

d: yanlız bir sorun var ?

ö:( merakla ) nedir ?

d: bu baş belası ile yaşamaya alışabilecek misin ?

ö: sen beni böyle öpmeye devam et ben senin için herşeyi yaparım tatlı defnem benim .

tam o sırada büyük bir gürültüyse her ikisi de şaşırdı .

başından beri onları dinleyen sessiz seyirci bir anda alkışlar ile her iki tatlı aşığı tebrik etmeye başladılar .

/---/---

Oy Ver

6.3
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.