50. bölüm

ömer gidip kapıyı açar otelin balayı çifti için hazırlattığı pasta ve egzotik içeceklerle dolu bir sepetle otel görevlisi kapıdadır.
ömer görevliyi iceri alır.defne de görevliyi görünce toparlanır, kalkar.
görevli masayı toparlayıp pastayı ve içecekleri yerleştirir.
yanında getirdiği iki tane dilek fenerinide , odaya bırakır.
defne: ay ömer harika görünüyor pasta hadi hemen keselim.
defne kesip servis eder pastayı, sepetten seçtikleri içeceklerle birlikte mideye indirirler bir güzel.
ömer :hadi dilek fenerlerimizi uçuralım
defne: hadi aşkım uçuralım, dilek dileyelim ama söylemeyelim birbirimize.
ilk önce defne dener, ilkinde olmasada bir kaç deneme sonrası uçurur fenerini.
" son nefesime kadar elimi hiç bırakma ömer " demiştir içinden feneri sonsuzluğa gönderirken.
sonra ömer gönderir fenerini gökyüzüne .
oda " hayat geçerken , o benden hiç vazgeçmesin" demiştir içinden.
sarılıp fenerlerin gökyüzünde kayboluşunu izlerler.
ömer: geç oldu artık iceri gecelim mi karıcım.
defne: ya görevli gelmeseydi senden bana kitap okumanı isteyecektim ben.azcık okusana şimdi.
ömer: ( ağzınin icinde söylenir, görevli gelmese ben sana ne kitaplar okuyacatım da, neyse)
tamam canım alıp geliyorum hemen.
defne yine sezlonga uzanır, ömer de yanına
okumaya başlar ömer:




"aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. kırık bir umut taşıyorum. aklım sende kala kala senden gidiyorum. insan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? ediyorum. tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum…"
(kahraman tazeoğlu/vazgeçtim)

ömer bir ara okumaya ara verir, defneye döner.
defnenin narin vücudu yol yorgunluğuna yenik düşmüş, gözleri çoktan teslim olmuştur geceye.
ömer yan döner ve uzun uzun izler sevdiği kadını
öyle masum uyuyordur ki, eşsiz bir tablo gibidir, saatlerce izlenecek ne çok ayrıntısı vardır.
güzel kızıl saçları, süt gibi beyaz teni, kusursuz bacakları,
isaret parmağında,ömerin imzasını taşıyan narin elleri,
bakarken insanın gözünü okşayan kirpikleri...
ömer saatlerce izlese doyamayacaktır bu manzaraya.
sonra şezlongun uyku için ideal olmadığı gelir aklına.
kalkıp defneyi yavaşça kucaklar, iceri gecip yatağa uzatır.
yazlık mini elbisesini yukarı dogru sıyırarak çıkarır,
sonra şortlu ip askılı pijamalarından birini giydirir defneye .
son bir öpücük kondurur tam göbeğinden ve uykuya dalar huzurla.
saat bayağı ilerlemiş, defne de hafif kıpırdanmalar başlamıştır.
gözünü açması ile şükrü nün eşinin ona hazırladığı paket aklına gelir.kalkar parmak uçlarında odadan çıkar.
ancak koridorda yerde duran ahsap objeyi fark edemeyip, tekmeyi kondurur.obje devrilmiş epey gürültü cıkmıştır.defne azimlidir devrilen objeyi kaldirmadan





yoluna devam eder.nihayet buz dolabı ile buluşur.
paketi açması ile poça lara, sarmalara gözü dönmüşcesine saldırır. bir elinde sarma, bir elinde poça kapağı açık buzdolabının önündedir.
arkadan gelen sesle irkilir,
" cık cık cık"
ömer: ziyafet var ve ben davet edilmiyorum
defne: bir elinde sarma bir elinde dolma suçlu cocuklar gibi yavaşça ömere döner.
uyandırdım değil mi, sakarlığıma doymiyim
ömer : defneye doğru yüyür
defne: sarma var, poça var yermisin
ömer: (buzdolabının kapağını kapatır defneyi dolaba yaslar) ziyafet derken onları kastetmemiştim ben.
sen yeteri kadar dinlendin galiba
defne: hııı şey... elindeki sarmayı ömerin ağzına ittirir, kıvrak bir hamle ile kollarının arasından sıyrılır.
soluğu terasta alır.
ömer de peşindedir.havuzun etrafında dönmektedirler.
ömer: nereye kaçmayı planlıyorsun, okyanusun ortasındayız defne.
defne: buna" kaçan balık büyük olur taktiği "diyorlar canım.
ömer: ben böyle seviyorum diyosun, diyosunda fasulyeyi unutuyosun, ani hareketler yapma lütfen.
defne bir an durur, ayy ani hareket mi yaptım ben şimdi
ömer: bunu fırsat bilip yakalar defneyi, hayır yapmadın, büyük balık yemi yedi
defne: ya hayır ya kandırdın beni
ömer: defne
defne: söyle
ömer: havuzu deneyelim mi ? ne dersin
defne: benim üzerimde pijama var ömer, sahi bunları sen mi giydirdin bana.
ömer: giydirdiğim gibi çıkarmasını da bilirim.
yavaş yavaş önce üstünü, sonrada şortunu çıkarır defneninin.kendiside sadece şortla uyumuştur zaten.





defne:ömer delirdin mi terastayız
ömer: zaten bunu yapabilmek için su üstünde bir yer sectim defne
rahat ol kimse görmez.
defne: inanmıyorum sana
ömer : şiii konuşmak yasak artık, elinden tutup havuza ceker defneyi.
havuzun derinliklerinde el eledirler.camdan görünen manzara harikadır.nefes nefese su yüzüne çıkarlar.
ömer havuzun bir köşesine sıkıştırmıştır defneyi çoktan.elleri her an yer değiştirmektedir vücudunda.
defne: ömer bu aşağıdaki canlilarda bizi görüyor degil mi ?
ömer: defne sus diyorum fena olacak.
defnede kendinden gecmiştir artık, şezlong miderlerini havuzun kenarına atıp, sabahın ilk ışıklarına kadar balayına yakışan saatler geçirirler.

gün aydinlanmaya başlamıştır artık.
defne: okyanusun ortasında bir cam havuzun icinde , daha çılgıncaları da var mı aklında. yoksa bu sonmuydu ?
ömer: ilham perim sensin defne, son olduğunu sanmıyorum.
defne: hadi kalk iceri geçelim artık
duşlarıni alıp giyinirler.
ömer: kahvaltı için otele geçeceğiz canım.
defne: ne ile gideceğiz, bisklet benim için sakıncalı olabilir.
ömer: yürürüz defne bütün adayı yürüyerek dolaşsak yarım saat sürmez.cok küçük bir ada burası.
kahvaltıdan sonra dolaşalım adayı.
defne: olur sevgilim hadi çıkalım.

otele geçip kahvaltı larını ederler, lobi de kahvelerini icip, tavla oynarlar karı koca.
sonra adayı dolaşırlar elele, adada sadece bir dükkan vardır hediyelik eşya satan, oradan dönüş için minik hediyelikler alırlar.
yaşamak ikisi icinde daha anlamlıdır bu günlerde,
işten güçten,




akıl yoran herşeyden uzak, birbirini yeni baştan keşfettikleri bir maceradır balayı.
ömer: yoruldun defnem villaya gecip dinlenelim biraz.
akşam için planlarım var.
defne: yok artık ömer
ömer: çok art niyetlisiniz defne hanım,
tekneyle gün batımı turundan bahsediyorum.
defne: uzanıp öper ömeri yanağından, geçelim hadi.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.