Kiralık Aşk - 43. bölüm dağ evi o sabah ömerin anne ve babasından

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
43. bölüm

dağ evi o sabah ömerin anne ve babasından sonra birbirini böyle seven evli bir çifti ilk kez ağırlıyordu.
aylar önce birbirini deli gibi arzulayan iki aşığın yarım kalan hikayesi de tamamdi artık, onlar evli mutlu ve cocukluydu

defne: ömer den önce uyandı, güneş daha yakıcı olmadan erkenden, evin kapısındaki defne ağaçlarını ve ortancaları kendi elleriyle sulamak istedi.
hortumu alıp işe koyuldu.
bir şarkı dolanmıştı diline

" ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim
ben koynunda yüz sene bin sene durabilirim
ben leyla'yı mecnun'u ferhat'ı aslı'yı kerem'i bilmem ama
bağdat'ı iki gözüm kapalı bulabilirim (ayla çelik)

seside pek güzeldi ve ömer daha öncede sahit olmuştu buna.
ömer de uyandı defneyi yaninda bulamadığında hep tadı kaçardı, o sabahta öyle oldu.
pijamalarla fırladı merdivene, ve o muhteşem ses aldı tüm telaşını.
sakin sakin kapiya yöneldi, bir süre durup seyretti.
sonra yanasti ve seslendi arkasından
ömer: bende kalabilirim
defne cok dalmıştı , bir an irkildi.ani dönüşü ile hortumla istemeterek kendi ayaklarını ıslattı
defne: efendim
ömer: koynunda diyorum,100 sene 1000 sene bende , hiç itiraz etmeden kalabilirim
defne: sen niye beni gizli gizli dinliyorsun, bak ayakkabımi ıslattım senin yüzünden.
ömer: sen niye erkenden yataktan kaçıyosun bak mutsuz uyandım seni görmeyince yanımda.
defne: bak ya, ne yapalım yani ben hep seni mi bekliycem
ömer: bekle nolmuş, yada severek uyandır beni o da kabulüm.




defnenin aklına ıslanan ayaklarının intikamı gelir bir an.
defne:ömer sana bir sır vereyim mi ?
ömer: tabi
defne: suyla oynamayi çok severdim küçükken ve bu hala değişmemiş şimdi düsündümde, sende seversin belki
ömer:aklından geçeni sakın deneme defne, sakın
demeye kalmaz, defne elindeki hortumla ömeri, baştan aşağı sulamıştır.
sonra hortumu bırakıp kacmaya başlar, suyla başlayan bu oyun kovalamaca ile devam eder.
defne öyle adapte olmuştur ki duruma, hamileliği aklinda bile değildir.
ömer defneyi yormamak adına yürüyerek peşinden girmektedir.
defne bu esnada kiraz ağacının en üst dallarında yerini almıştır.
ömer: defne tamam çık ortaya bişey yapmıycam
defne: söz mü ?
ömer : başını kaldırır, senin ne işin var orda defne.
inanmiyorum bu yaptığına.
şimdi nasıl çıktıysan , yavaş yavas iniyorsun ordan.
hadi bekliyorum
defne: inmeyi dener ama, nasıl çıktığıni o hizla kendi bile anlamamıştır inemez.
inemiyorum ömer olmuyor yani.
ömer: hay allahım ya , senin ne işin var ağaçta "çalı kuşumusun " sen
sakin ol ve bekle merdiven alıp geliyorum hemen.
ömer kosarak gider, bebegi hatırlatıp defneye panik yaptırmak istemez
defne: bekledikce korkulari artar ve o esnada bebegi gelir aklına, hıçkıra hıçkıra ağlıyordur,
ömer: defne ne yapıyorsun sevgilim, niye aglıyorsun.geldim işte.
defne: bebegi tamamen unuttum ömer, benim burda işim ne.onu tehlikeye attım.
ömer: tamam merdiveni uzatıyorum sakin ol lütfen,ben tutuyorum merdiveni, yavaş yavas iniyorsun sende.
defne: tamam sevgilim.



defne merdiveni yüreği ağzında,korka korka iner ve kendini ömerin kucağına bırakır.
ömerde defneye sarılip olduğu yere yığılır.
ömer: sıkı sıkı sarılır defneye, çocuksun sen, hic büyümeyecek bir çocuk.

defne: özür dilerim sevgilim, çok düşüncesizce davrandım.
hala gözyaşları içindedir.
ömer: tamam annesi isteyerek yaptığın bisey değildi.sen üzülünce oda üzülüyor hunu biliyorsun degil mi ?
yalnız sen daha önce "sat komandosu egitim kursuna falan mı katıldın acaba" oraya tırmanmak herkesin yapabileceği birsey değil.
defne : gülmektedir.yok " yaramazlık yapıp , türkan sultandan en hızlı kim kaçar kursuna "katıldım küçükken.
ömer: yüzünü güldürmeyi başardım sonunda.
hadi kahvaltiya benim çılgın sevgilim.
elele eve geri dönerler.
ömer ıslak kıyafetlerini değişir, defne kahvaltıyı hazırlar bahceye.
kahvaltılarını edip, ormanda yürüyüşe cıkarlar.
defne: hayattaki en büyük çılgınlığın neydi söylesene
ömer: sensin sevgilim
defne : ben mi, niye ki, ağaca çıktım diye mi ?
ömer: (gülerek cevaplar)
ağaca çıktın diye degil, benim çılgın sevgilim
" bana göre birine koşulsuzca teslim olmaktı çılgınlık, hasta derecesinde kıskanmak, deliler gibi özlemek"
bunlari ilk sende yaşadım ben.bu yüzden en büyük çılgınlığım sensin.

defne: anladım.
dönelim mi artık, yarın iş var eve dönüp biraz dinlenelim.
yarina hazırlanalım.
ömer: yarın italyan misafirlerimiz olacak, dogru söyluyorsun aslında.
defne: omer dönerken bir yerde kebapçı bulurmuyuz
ben fena halde acıktım
ömer: hoş geldin, hamile



defne, olayımız başlıyor sanırım.
bundan sonra 8 ay kebap üstü künefe diyoruz.
defne: inanmiyorum ya dalga geciyor bide benle.ben mi istiyorum , cocugun istiyor heralde.ay bak künefe dedinde onu da istiyorum ben ya.yiycem ondan da
ömer: ne tatlısın sen ya, gel buraya.aclıktan gözün dönmeden gidip bulalım kebapçıyı.
eve döner, toparlanıp çıkarlar.yolda bir restoran bulup girerler.
defne iştahla önce şalgam eşliginde acısız adana kebabı, sonra künefe yi mideye indirir.ömerse sadece salata istemiştir kendine.
defne: ya sanırım cok yedim, niye uyarmıyorsun ömer
ömer:askım ne yapayım, önünden mi alayım.hamilesin sen tabiki çok yiyceksin.
defne: tabi 100 kilo olayım, cirkinleşeyim, sende git baskalarına bak.
ömer: inanmiyorum ya şurdan çıkardığin sonuca bak.hadi çıkalim yoksa ben bu tatlı seyi herkesin ortasında öpecegim şimdi.
defne: tatlımıyım ben, şişkoyum ben, şisko.
ömer: ben şişko seviyorum belki
hesabı öder kalakarlar.
eve gider hazırlıklarını yapar dinlenirler.
ertesi gün erkenden şirkettedirler.
toplantidan sonra doktor kontrolleri vardır.
ömer, sinan, defne, yasemin italyanlari toplantı odasında beklemektedir.
kapı açılır iki erkek,bir kadın girer iceri kadın 1.75 boylarında, uzun bacaklı ve oldukça şık giyimlidir.
yasemin ve defne bu durumdan hicte memnun değildir
sinan: ilk bayana uzatır elini, hoşgeldiniz hoşgeldiniz ne iyi ettiniz,
ömer: sinana eğilip sesizce söylenir ağzına düşseydin kardeşim.
hoşgeldiniz buyrun oturun lütfen.
anna: ben sizin hayranınızım ömer



yurt dışından sıkı takip ediyorum sizi
diger arkadaslarımın dili cok iyi değil, ben izah edecegim onlara konuştiklarımızı
sinan: ağzının icinde söylenir, keşke beni de sıkı takip etseydin anna..
anna: efendim
sinan: sey diyorum anna, magazalarınizda, ürün satış listelerimizi inceledim.cok güzeo bir grafik cizmişiz
bunu yaz ve sonbahar modellerimizle percinlemek isteriz.
yasemin: ya ya tabi, sinan bey onu söyledi.
ömer: cok incesiniz anna, yurtdışından calışmalarımın takip edilmesi cok güzel.
anna: sadece calışmaları değil ömer bey ben bizzat sizi takip ediyorum.her yönünüzü
defneyi bir öksürük tutar.
defne:(kısık sesle söylenir)
ömer hayatım bu anna anlamadı heralde bizim evli oldugumuzu, sen izah edecekmisin.ben mi anlatayım.
ömer: hayatim hiç zamanı değil simdi, kıskanclık ediyorsun lütfen.
anna : ee ne diyorsunuz beyler, sohbetimize akşam boğazda bir yemekle devam ederiz degil mi ?
yasemin: beyler diyor ya, giymiş minicik eteği, seytan diyor..biz neyiz burda acaba
defne: sakin ol defne sakin
sinan: tabi tabi ederiz ömer degil mi ?
ömer: defneye bakar, mecburen edecez artık.
defne: gabi mecburen, yasemin bizde gidicez artık, öyle hep beraber guzel olacak cok.
anna: ozaman nasil derler sizde.
"sizi duymak olmaz, bize müsade."
defne: öyle değil canım o " size doyum olmaz , yavaştan yol alalım biz" olacak.
anna: tamam , teşekkürler, hemen düzeltiyorum

misafirler cıkar
sinan: hanımlar cok ayıp, bu neydi böyle
yasemin: asıl ona ayıp, az bile yaptık.
defne: sinirle ömere bakar, dur bakalım bunun akşamı var bide yasemin.
kapıyı carpıp odasina geçer.

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.