Kiralık Aşk
Hülya ben
Bayan
İstanbul
10/3/1981 (44)
bölüm 12
ömer defne'nin evinin arka kapısını çaldı . açan olmadı . gün boyunca dağ evinde çukur kazarken defneyi düşünmüştü hep .sonra eve baktı . hiç işık yoktu evde . bütün vücudunun ağrıdığını farketti ve hemen dağ evine dönmek istemedi . tekrar kapıyı çaldı , biraz daha kuvvetlice belki . defneyi uyandırmasa da sessizce onu uyurken seyretmek bile iyi gelecekti . saçlarını koklamayı hayal etti sonra .
daha sonra kapı tokmağı ile vurmayı denediğinde kapının açıldığını gördü . kapıyı kilitlememiş uyuyakaldı defne diye düşündü . içeri girmek için biraz tereddüt etse de defneyi görmeden gitmeye niyeti yoktu .
sessizce içeri girdi . salondaki taze boya kokusu dikkatini çekti önce ve duvardaki yasemin'in resminden geriye kaldı büyük boş alan . sonra yukarı kata çıktı . defneye çok ihtiyacı vardı ,
yatağında uyuyan defne herzamanki gibi muhteşemdi . pencereden ayışığı süzülüyordu . çarşaflar beline kadardı , kolları açıkta ve kızıl saçları yastıkta dağınıktı . ömer adeta nefesinin kesildiğini farketti . bir zaman'lar çarpıştığı ve hiç unutmadığı o muhteşem gülüşlü kızıl saçlı çarşamba cadısı buradaydı . karısıydı . nasıl da bu hale geldik diye düşündü . halbuki herşey çok basit ve kolay olabilirdi . sonra belki o zaman böyle tutkuyla olmayacaktı herşey . bu evde gerçekten evli olmayı birlikte yaşamayı , yaşlanmayı hayal etti sonra .
sessizce yatağa yanaştı , ayakkabısını çıkarıp defne'nin yanına uzandı. defneyi seyretmeye başladı . ama uyumamalıydı çünkü dağ evine dönmeliydi . çarşafı çekip defne'nin üstünü örtersen defne uyandı .
ö: uyandırmak istememiştim
d: ömer ... ( mutlu bir gülümseme )
ö: kapıyı açmadın . ben sadece seni seyretmek istedim
d: ( üstündeki geceliği tamamen çıkardı ) bence daha fazlasını yapabiliriz ...
---/---
gece yarısı olmuştu . defne ve ömer yatakta sohbet ediyorlar , geçmişten , ayrı kaldıkları sürede neler yaptıklarını anlattılar .
d: orda yani işte anla başka bir kız oldu mu?
ö: kız arkadaş mı ? ciddi misin defne ? hayatıma girdiğinden bu yana senden başka hiç kimse olmadı . zaten öyle olsa burda olmazdım .
d: güzel .
ö: peki sen ?
d: ya sanki cevabını bilmiyorsun. tabi ki olmadı .
ö: defne , hani şu kediden neydi adı boncuk , başka kedin oldu mu?
d: nerden çıktı bu ? hani tam da bugün önerdiler de . yok olmadı .
ö: kedi ve defne . tam sana göre düşündüm . neden istemedin ?
d: çünkü ölüyorlar, bırakıyorlar .
ö:herşey ölüyor ,herkes ölüyor ...
d: kediler çok çabuk ama. ama mesela yıldızlara bak . onlar da ölüyor ama milyarlarca yıl sonra.
ö: yıldızlar ve defne . muhakkak sen bunu kullanırsın bşr yerde . kendi tasarımında mesela ?
d: bilmem . var aklımda bişeyler . kendi işimi kurmak istiyorum , ne bileyim kendi markamı belki . ama zaman var daha . zaten bu konuda detaylı düşünmeye de fırsatım olmadı pek .
ö: eğer ciddi ciddi böyle bir planın varsa ben hep yanındayım söz veriyorum . ama ondan önce bana göster
d: neyi ?
ö: yıldızları
d: burda olmaz ki ?
ö: o zaman dağ evine gidelim
d: gerçekten mi ? şimdi mi ?
ö: elbette tatlım .
---/---
ömer teleskob ile birlikte yıldızları , gezegenleri seyrederken defne ona oldukça detaylı bilimsel denilebilecek detaylar anlatıyordu . ömer defne'nin bu kadar çok şey bilmesine hem hayret etti hem hayran kaldı .
ö:( defne'nin elini öper) teşekkür ederim tatlım .gerçekten çok iyi geldi .
d: yüzün güldü ya bana yeter
ö: sen çok güzelsin defne . ve hep beni kendine hayran bırakacak yepyeni özelliğin ile yine şaşırtıyorsun !
sonra öpmeye başladı defneyi .
ö: hiç istemesem de ayrılık vakti defne ! fikret'in ilaç saati
d: kusura bakma
ö: asıl sen bakma ! hepsi benim yüzümden .
---/---
defne hulisi dedenin pikniğinde eğleniyordu . herkes oradaydı . nihan , kızlar hatta gülçin bile . gülçin iso dan çok hoşlanıyordu ama yasemin olayını ( sinan sayesinde ) bildiği için pek yaklaşmıyordu iso ya.
gülçin : defne tekrar teklifimi burada da söylemek istiyorum . bizimle çalış lütfen . çok yeteneklisin .
d: can'ım benim . daha be yapacağım bilmiyorum . sinan'ı bırakmam biliyorsun . ama şu boşanma bir sonuçlansın ( aklına yine ömer geldi . gerçekten boşanma olacak mı ? )
sonra nihan ile ömer ile olanları konuştular. sinan'ın yasemin'in resimlerini kaldırmasına tepkisini .
herkes neşeliydi .o sırada defne mehmet'i farketti .
d: mehmet ?
mehmet: ( oldukça yakışıklı ve samimi ) seni burda görmek harika defne .
d: seni de
m: taşındığını duydum . hani bir davet olur en azından sinan bir şekilde arar diye umut etmiştim
d: vakit olmadı .
m: neyse , sonunda karşılaştık önemli olan bu .
n: ( sanki ömeri unut , sen mehmet'e bak demek ister gibi ) ben iso ya bakayım .
sonra mehmet defne ile sohbet etmeye başladı . bakışları, hareketleri tavrı aslında niyetini gösteriyordu . sonra mehmet boşandığını söyledi tekrar . defne de henüz boşanmadığını hatırlattı .
m: gülçin bahsetmiştir . beraber çalışmayı gerçekten çok istiyorum.
d: ciddi ciddi düşünüyorum diyeyim şimdilik
m: defne , biliyorum henüz çok yeni ve sana erken de gelebilir . beraber bir yemeğe çıksak ?
d: ( defne'nin kalbi sıkıştı .gerçekten ne bu acele. sonra acaba ömer dönmese kabul edermiydim diye düşündü ) teşekkür ederim ama henüz böyle birşeye hazır değilim .
m: endişe etme defne . başka zaman belki ...ilerde , hazır olduğuna
d: belki .
---/---
o piknikte hulisi dede ile sohbet etti defne . çok özel bir yeri vardı dedenin . aslında dede sebep olmuştu bir şekilde ömer'in hayatında olmasına . dede de kızı gibi seviyordu . bu nedenle kumaş işi yapan şirketin başına defne'nin geçmesini istemişti .
tam da bu sırada sinan sinirli sinirli pikniğe katıldı . birşeyler oluyordu ve nedense defne'nin kalbi sıkılmıştı .
d: neler oluyor sinan ? nedir bu halin ?
s: fikret , galo türkiye'deymiş . heryerde onu arıyorlar . vanni de türkiye'de . o da suç duyurusunda bulunmuş burda . ceza almış . yurtdışında da ceza almış . kaçmış buraya .
d: sen nerden biliyorsun?
s: feryal söyledi sonra da polis aradı . yanlız ona birisinin yardım ettiğini düşünüyor polis . daha önce iş yaptığı herkesi sıkıştıryor polis .
d: yani ?
s: yani sanmam bizden şüphelenmezler. bize yaptığı o kadar şeyden sonra . ama polis evlere baskın felan yapıyorlarmış.
d: ne evi ne baskını ?
s: ya işte yakalamak için . ben de seve seve yardım ederim dedim . benim , işte bizim evlerin adreslerini vereceğim . senin oturduğun eve de gelebilirler yani .
d: peki . peki ömer'in evleri ?
s: tabi can'ım . onları da söylemem lazım tabi . hala bizim şirket ortağı sonuçta . ortada olmasa da .
defne duyduklarına inanamadı . ne diyecekti , ne yapabilirdi ? sonra herşeyi sinan'a anlatmak zorunda olduğunu düşündü .
d: sinan sana birşey söyleyeceğim . ama kimseye anlatmayacak ve dediğimi yapacaksın
s:( şaşkın , endişeli ) defne neler oluyor ? neyin var? fikret sana mı geldi yoksa ? tehdit mi etti?
d: hayır , hayır . ama söz ver . hep yanımda olacaktın biliyorsun . söz ver .
s: tamam tamam söz . anlat bakayım
defne herşeyi anlattı , ömeri , fikret'i , dağ evini . sinan şok olmuştu .
s: yani bize bu kadar yaptığı şeyden sonra hala ömeri koruyorsun . bir de fikret'i .
d: sinan söz verdin . ben de ömere söz verdim . anlatamazsın .
s: defne , bu ada'm seni , bizi ortada bıraktı çekip gitti . ne aradı ne sordu . fikret desen az kaldı iflasımıza sebep oluyordu . biz onlar yüzünden neler yaşadık ne çabuk unuttun .
d: unutmadım sinan . ama ben ömere güveniyor , ona inanıyorum. bu defa beni bırakmayacak . biliyorum . ona güvenmem lazım . evet çok zor . şuanda ömer'in fikret'in yanında olduğunu bilmek inan ki hiç kolay değil.
s: fikret bu fikret . ömeri senden alacak ve bizi gömecek olan.
d: biliyorum .! ama sinan beni anla . ömer ile ilk defa birbirimize güvenmemiz için bir şansımız oldu . onun yanında olmam lazım . ona ihanet edemem.
s: ben ne ömeri ne de fikret'i affetmiyorum defne . ama sırf senin için hep yanında olacağım diye söz verdiğim için yardım edeceğim . ömer'in dağ evindeki evini söylemeyeceğim polise .
d: saol sinan
s: ( hala sinirli ) ada'ma bak ya yine kendini düşünmüş seni nasıl böyle bir suça ortak eder ? çok yanlış yapıyorsun defne çok . bu olay bitsin yine çekip gidecek .
d: hayır , olmayacak . ömer de griler olduğunu öğrendi artık . herşey siyah beyaz değil . sen de önceden bilirdin griyi .
birbirlerine sinirli bir şekilde ayrıldı sinan ve defne . ömer'i düşündü defne ve kendi kendine beni bırakmayacak diyebildi .defnenin bembeyaz yüzünü gören nihan yanaştı
n: nedir bu hal ?
defne sinan ile arasında geçenleri anlattı . sinan ın öfkesini ve sinan'a anlatarak ömere aslında ihanet ettiğini . ama ömeri koruması gerekiyordu .
d: kızım ben hala ömere köpek gibi aşığım !
n: biliyorum kızım ! bu yeni bir haber değil !
---/---
birkaç akşam sonra ömeri arka kapıda görünce yine mutlu olmuştu defne . ömeri uyarmak istiyor , sınandan bahsetmek istiyordu ama korkuyordu . sonra ömer'in gülüşü ile rahatladı . ömer'in elinde uzun, dar bir karton duruyordu .
d: bu ne?
ö: ya önemli değil . beğeneceğini düşündüm .
defne şaşkın , ömer ona hediye mi almıştı ?
d: ne gerçekten bu ?
ö: ya önemli değil . hani beğenmezsin belki .
defne paketi açarken heyecanlıydı .
ö: ya boş kalan duvar için ...
defne : yaa bu çok güzel .,
ömer van gogh un "starry night " ( yıldızlı gece) resminin bir kopyasını almıştı .
ö: hani duvar şu kısım çok boştu
d: bu.. inanılmaz ömer .
ö: inanılmaz değil . çok kolay bulunan bşr kopya . sadece çerçeve yaptıramadım doğal olarak
d: onu asmak için sabırsızlanıyorum .bayıldım!!
ö: onca yolu sana resmi vermek için gelmedim
d:( gülümser ) yaa gerçekten mi ?
ö: sana aslında bunu vermek için geldim ( yaklaşır ve defneyi dudaklarından öper )
d: hımm. bu da şahaneymiş
sonra yine yeniden birbirlerinin oldular . hiç konuşmalarına gerek yoktu .
d: ömer . yani istersen gelip dağ evinde sana yardım edebilirim . işte bilirsin fikret'e bakarken
ö: saol defne . ama fikret başka birini istemez . yani onun için karar vermek istemiyorum ama ölmek üzere olan biri herkesin kendini öyle görmesini istemez . bir de işte sen ...
d: tamam can'ım. sen nasıl istersen
ö: hem defne seni daha fazla bu olayların içine sokmak istemem . gitmem lazım defne . artık fikret daha da ağırlaştı ve ilaçlarını daha sık vermem gerekiyor