Kiralık Aşk
cekimler bence de en gec 20 sinde başlamalı, en az iki bölum stoklu gitseler ne iyi olur.
tabi fragman günleri de belli olsa bizi yipratmasalar bu konularda.
suzal ömer 1- 0 malup artik ne yapar bilemem
türkan hoşgeldin,yanlıs hatırlamıyorsam sağlık sorunlarından bahsetmiştin simdi daha iyisindir insallah.
gölcuklü rica ederim, başvurular dün basladı kacırmadı yani..
senin tatil eylülde degil mi, nereye şimdi.
39.bölüm
defne ve ömer yataktadırlar.
defne: saat daha çok erken kalkıp birseyler içsek mi ?
ömer: yatakta sohbet etmeye ne dersin ?
defne: olur..
ömer: evleneceğin adamı hayal edermiydin hiç defne, nasıl bir tip vardı aklında mesela...
defne: cevaplamasam
ömer: söz sakin dinliycem
defne: ya aslında hep sarişın , renkli gözlü hirini hayal etmiştim ben,vücudu ve boyu tutturdum ama
ömer: hımm, selim öylemiydi
defne: yok oda esmerdi ama gözleri renkliydi.
ömer: çok sevmişmiydin
defne: o günkü aklımla evet.ama ben sevdalanmak tutulmak neymiş sende yaşadım gördüm.
ömer: peki kenan o neydi senin için.
defne: hicbirsey olmadı aramızda , platonik aşığımdı okadar.
beni birakta kendini anlat sen
ömer: neyi
defne: izi mesela
senin icin ne ifade ediyordu, nasıl bitti...
ömer: iz okuldan arkadaşım dı sonra sevgili olduk.
annemin hastalıği zamanlarında kenetlendik birbirimize...sonra o eğitimi için yurt dışına gitti ve hikâyemiz bitti..
defne: bende gitseydim eğer baslamaadan bitecekmiydik
yani
ömer: gitmene izin vermeyecektim ki.
defne: dinlemeyip gitseydim seni ne yapardın.
ömer: peşinden gelip orada rahat birakmazdım heralde seni.
defne: bu kadar kisa surede normal mi sence yasadıklarımız.
cok hizla gelisiyor hersey bazen korkuyorum , o hızla tükenir mi diye.
ömer: cok zaman ilişkileri garantilemez defne,
ben duygularımdan sana olan hislerimden öylesine eminim ki..yavaş yavaş tanıyıp keşfedeceğiz birbirimizi bunun için uzun yillar var önümüzde.
defne: buram buram güven kokuyorsun biliyormusun.
bazen diyorum ki kızım defne bu adam ne söylese inanırsın sen, niye öyle ya
bu acizlik değil mi ?
ömer: evet acizlik, bende tam olarak o noktadayım.
aşktan gözü kör olmak dedikleri bu işte.
simdi iki gözü kör deli divane aşığız seninle.
işte dogru insansa seni kör eden, mutluluktan havalara ucarsın, yanlış insansa kötü cakılırsın.
sen benim doğrumsun defne, ben bundan eminim.
sende aklından sil korkularını.
biz hiç tükenmeyeceğiz.
defne: ne zaman ilgi duymaya basladın bana, nezaman aşık oldun mesela...
ömer: seni sirkette bekleme salonunda mülakatı beklerken gördüğüm anda ilgi duymaya başladım.birseyler vardı sende herkeste olmayan , yüreğimi pır pır ederken buldum seni her gördüğümde.
o ana kadar yaşamadığım duygulardı bunlar.
ve kuşadasında otelde emindim artık duygularımdan aşıktım deliler gibi.
seni anlamak istedim dudaklarından ve sen nekadar gizlesende kendini, ben istediğim cevabı aldım dudaklarından.sende istiyordun beni.
defne: sonra hatırlamıyormuş gibi yaptın ama
ömer: ürkütmemek lazımdı nazlı ceylanı.
yastıklardan aramıza barikat yapmıştın o gece
cok mu korkuyordun benden.
defne: aslında korku degilde, huzursuz etti işte aynı yatakta olmak.
ömer: peki şimdi, yine aynı adamla yataktasın onu ne yapcaz.
defne: hic şikayetçi değilim halimden birsey yapmaya gerek yok..
ömer: birşeyler icmek istiyor musun hala.
defne: cok konustuk değil mi? kahve icelim ama türk kahvesi...
ömer:tamam falda bakarsın simdi sen..
defne: hadi ozaman kalk gidiyoruz.
mutfaga inerler, defne kehveleri yapar, bahcede masaya otururlar.
ömer: bak oturuyor seninki
defne: benim ki, kim benim ki
ömer: küçük defne işte, yumurtasının üzerinde oturuyor bak
defne: a sen onu diyorsun, ozaman üst tarafta duvara tüneyende ömer olmalı sanırım.
ömer: evet onda baba edası var.
e hadi bakacak mısın falıma
defne: tamam bakıyorum
fincanı eline alır, ömere belli etmese de şoktadır. sevincle kaygı arasinda gidip gelmektedir. gördüğü bir sey dışında herseyi söyler ömere .sonra fincanları mufaga götürür , ömerin fincanı fotoğraflayıp nihana yollar görüntüyü.
sonrada mesaj yazar" buna bak ve bana mesaj yaz, ne gorüyorsun, gördüklerini kimseyede anlatma sakın"
tekrar bahceye gecer.
beş dakika sonra telefonuna mesaj gelir...
defne mesajı okurken yüzü değişir, ömerde bunun farkın dadır
ömer: kimden mesaj , bisey mi oldu rengin kaçtı defne
defne: yo yok rengim niye kaçsın, nihan yazan, kadınsal mevzular işte
nihanın mesajında şöyle yazıyordu...
"eger bu fincan seninse bebek geliyor,ömerin se yine bebek geliyor :) gözümüz aydında bu ne hız kızım"
ömer : geçolduyarın iş var yatalım mı artık ?
defne: hadi gidip uyuyalım sevgilim
elele tutuşup yatak odasına çıkarlar, geceliklerini giyinip yataga uzanırlar..
ömer: olumsuz bir sey mi oldu sevgilim senin canın sıkıldı
defne: yok bitanem merak etme sen.hadi bana kitap okusana , öylece uyuyalım.
yataktan firlar gidip bir kitap secip tekrar gelir
ömer: gel bakalım benim küçük bebeğim
kitap okuyarak uyutayım seni..defne göğsüne uzanır,
rasgele bir sayfa acar ve başlar okumaya
" o dakikaya kadar saklambaç oynayan iki çocuk kadar çılgın ve manâsız bir sevinçle birbirimizi arıyorduk, ikimiz de henüz birbirimizi görmemiştik. fakat bu görmeden, konuşmadan çok taze ve tatlı bir haz alıyorduk. bundan daha manâsız ve çocukça bir şey olamazdı ve sırf bu manâsızlık içinde iki yaramaz çocuk gibi mesuttuk.”
“el ele ve göz göze duruyoruz. yüzü sapsarı, gözleri iki altın ışık gibi, dudakları durmadan titriyor; eli, içinde sıktığı elimin bir parçası, devamı kadar benim! ... "
(halide edip adıvar-kalp agrısı)
çok geçmeden defne uyuya kalır , ömerde kitabı bırakır sevdigine sarılıp geceye teslim olur.
sabah defnedeki hareketlenme ile ikiside gözlerini acarlar
ömer: günaydın defnelerin en güzel kokulusu,
defne: günaydın, sen okumamaya başlar başlamaz ben uyudum heralde (gülümser)
ömer: uykucu sevgilim benim , hadi kalk iş bizi bekler.
kahvaltı edip şirkete geçerler. ?
defnenin aklı hep faldadır, daha fazla dayanamz solugu bir eczanede alır.gebelik testini cantasına koyar ve şirkete geri döner.
ömer: yoklugunu fark etmiştir ,defnenin odasına gecmiş orda bekliyordur dönmesini
defne odasının kapisini acar acmaz ömeri karşısında bulur ve yaramaz bir çocuk telaşı yasar.zaten gizli işlerde hiç basarili olamamıştır o güne kadar
defne: ömer, ne yapıyorsun
ömer: seni bekliyorum, neredeydin haber vermedin merak ettim
defne: ufak bir işim vardı sevgilim, geldim işte.
sen evlenince bir fena oldun
ömer: ne var bunda, karımı merak etmek suç mu ?
defne: tamam tamam , merak edilecek bir şey yok hadi işimize bakalım (yanağından öper ömeri)
ömer: sepetle bakalım beni, bir işler ceviriyosun yakında çıkar kokusu
defne: ya ömer..
ömer odasına gecer, her ikiside yoğun çalışırlar o gün
gün akşam olur evdedirler, yemeklerini yer bahceye çıkarlar.
defne: lavaboya gidip geliyorum ben
ömer : bende uzanmak icin yer hazırlanayım
çimlere minderleri yanyana dizer, üzerine uzanıp defneyi beklemeye başlar...
defnede gelip yanına uzanır.
ömer: hadi anlatbakalım neler yapalım balayımızda
defne: bilmem
ömer: maldivlere gidelim bence, basbasa huzurlu bir tatil icin en iyisi.
defne: sen öyle diyosan.kiminle gittin daha önce itiraf et
ömer: yalnız kafa dinlemek icin gittim iki kere. (yana yan bakar defneye)
sen ne sandın defne hanım.
defne: bilemiycem artık, yalnız tatil mi olur ?
ömer: hayatımda sen yoksan olur
ama şimdi varsın, senle daha önce baktiğım her yere birbaşka gözle bakacağım, yaptığım her sey ayrı haz verecek. başbaşa verip yılların hasretini sileceğiz, sadece ikimiz...
defne: ömere döner, elini alıp kendi karnina koyar,
" belki de üçümüz"
ömer: defneye döner, nasıl yani üçümüz ?
defne: sen ben ve bebeğimiz ömer
test yaptım biraz önce, hamileyim
ömer: burdamı şimdi o, defnenin karnını öpücüklere boğar,
heyecandan gözlerinin içi parıldar
defne: tamam aşkım doğmadan yiyeceksin çocuğu.
ömer: şimdiden başladı kıskanmalar, annemiz çok kıskanç yavrum,
zamaninda kıskanclıkla kahve dökmüslugü var üzerime aman diyim.
defne: ömer , anlatılır mı bunlar fasulye kadar çocuğa
ömer: gülümser, yarın gidelim doktorada görelim fasulyemizi