Kiralık Aşk
Hülya ben
Bayan
İstanbul
10/3/1981 (44)
bölüm 2
defne'nin gitmesi sonrası ömer dikkatlice etrafı dinledi. defne'nin git gide uzaklaştığını tekrar hissetti . şimdi etrafında sadece sessizlik vardı . olması gereken de buydu .
ama kahretsin . az önce ne olmuştu ? yine defneyi görünce duygularına engel olamamıştı. tamda bulunmak istemediği bir zaman'da yakalanmıştı . hem de defneye .
defneyi görünce hala büyüyenmiş gibi olduğunun farkına vardı . hala çok güzeldi . ve aralarında hala o eski çekim devam ediyordu . istemeseler de birbirlerinin yörüngelerine girmeye devam ediyorlardı işte . aptalca defneyi öpmüş buna engel olamamıştı .
ömer bıkkınlık ve biraz çaresizlik içinde derin bir nefes aldı .
defne az önce ömer'in neleri tehlikeye attığını neden az önce büyük bir hata yaptığını anlayamazdı . ömer gerçekçi düşünmek gerekirse defneye güven konusunda , onun hiç birşey söylemeyeceği konusunda şüpheleri vardı . hiç güvenmiyordu defneye . sonra belki söylemez diye düşündü . hem ne anlatacaktı ailesine? ömer ile karşılaştık , önce öpüştük ve sonra beni istemedi mi diyecekti ? sonra düşündü . defneyi öpmüştü ama defne de hayır dememiş karşılık vermişti . ömer , bunu bilinçli yapmamıştı. kendiliğinden olmuştu. herzamanki gibi . sanki bir içgüdüydü .
ardından defne'nin herkese olanları anlatma ihtimali aklına geldi . ve ömer'in yapmaya çalıştığı herşey yerle bir olacaktı . hapse girebilirdi ve bu durum , burada olmasının ortaya çıkmasının getirdiği kötü sonucun sadece biriydi .
şimdi kendi kendine düşündü . şuanda defne ile evli evinde mutlu bir hayat sürüyor olmalıydım. kendimi bu işe hiç bulaştırmasaydım diye düşündü . sonra vazgeçti . olmalıydı olabilirdi geçmişte kaldı dedi.
eve dönmem lazım dedi . sadece yürüyüşe çıkmıştı . eve dönüş yolunda defne'nin düşürdüğü çantayı fark etti . bu aklına bir fikir getirdi .
--
ertesi sabah defne kapısının hızlı çıkardığı gürültü ile utandı . gelen nihan'dı ve dün akşam olanlardan sonra bunu unutmuştu .
nihan : günaydın
defne: sana da günaydın
n: neler oluyor? hasta misın ?
d: keşke
n: hasta olmak mı istiyorsun?
d: böyle bir ruh halinde olmaktan iyidir
n: ( kanepeye oturur ) hemen anlat . neler oldu ? evet anlat hadi
d: şöyle , şimdi gğn akşam yıldızlara bakmak için ömer'in çiftlik evine gittim .
n: ömer'in ?ömer orda yok !
d: tam da bu işte ! ömer oradaydı ..
n: ne ? dönmüş mü? ne zaman ? neden seni aramamış ?
d: oray'a gittim , ömerle karşılaştım , beni kovdu , sonra öptü , sonra yine kovdu.
n: dur bir dakka. az önce ömer öptü dedin dimi ?
d: evet doğru . bilmiyorum nihan işte . biranda oldu . ben onu öpmek istememiştim
n: yani sen de onu öptün ??!!
d: ya işte dediğim gibi biranda oldu .
n: nasıldı?
d: eskisi gibi .. tutkulu ve karşı konulamaz .. her ikimiz için de .ve olağanüstü.
n: e peki ne zaman dönmüş neden haber vermemiş ?
d: off.. unuttum tamamen .onun burada olduğunu kimseye söylememem gerekiyor . çok ciddiydi . o yüzden kimseye söyleme!
n: serdar'a bile mi ?
d: özür dilerim ama kimseye diyemezsin .
n: şuan gerçekten dehşet içindeyim
d: üff.. teleskobum .. onu orada unuttum ..
n: bu kötü işte
d: hem öpüşmeden önce hem öpüştükten sonra tartıştık . unutmuşum
n: yani oha yani
d: oray'a gidip teleskobumu almalıyım
bölüm 3
defne nihan'la birlikte tekrar oraya dönüp teleskobu almayı düşünürken , birden vazgeçer . ömer'in söyledikleri aklına gelir . ne kadar ciddi olduğu . oraya giderse her şeyin daha kötüye gideceğini düşünür .
nihan : defne olanlara inanamıyorum . sanki döneceği içine doğmuş . kesinlikle birşey var . sizin ikinizin arasında anlatılmayan birşey var .
d: nihan sana bişey söylemek istiyorum
n: e söyle bakalım
d: ben ömerle çok çok önceden karşılaştım sınırım. manu dan da önce . yanı şimdi şimdi düşününce bana eskiden sanki çok önceden de yollarımız kesişti gibi geliyor . bana çok eskilerden birini hatırlatıyor
n: kim o kız ? eski sevdalın mı ?
d: dalga geçme . ya öyle birşey değil . ama sanki ömeri çok eskiden tanıyor yani ne bileyim görmüşüm hatta birkaç defa yine birbirimizin yörüngesine girmiş gibi hissediyorum .
n: valla inanırım . acayip birşey sizinki . olay yani olay !!
---//
defne evde oturma odasında oturuyordu . ömer'in gidişi sonrası ne ömer'in evinde ne de annanesi ile kalabilirdi . sinan yine defne'nin yanındaydı . defne son birkaç aydır sinan'ın evinde kalıyordu . sinan da şehrin merkezinde başka bir evde . aslında bu durum her ikisine de iyi gelmişti . çünkü sinan yasemin ile birlikte yaşadıkları evde artık duramıyordu . yasemin tüm olaylar ortaya çıktıktan sonra sinan ile evliliğini sürdürmek istese de yapamamış ve yasemin de sinan'ı bırakıp uzaklara gitmişti .
defne odadayken sinan ve iso beraber defne'nin yanında konuşuyorlar .
iso: lanet ., şu klimada ne kadar çok bozuluyor böyle
d: belki de sizler daha sık gelmek için bilerek bozuyorsunuz .
iso: bak sen . kızım buraya gelmek için bshaneye gerek var mı?
d:( içinden) ömeri gördüm ve bunu kimseye söyleyemiyorum . bu kadar geçen şeyden sonra acaba sinan ve iso ne der? acaba onlar herşeye rağmen ömeri öptüğümü duysa ne der?
sonra birden aklına geldi . ömer o evde ne saklıyordu ? büyük bir sırrı olmalıydı ? acaba neydi? ciddiyetine bakılırsa çok önemli olmalıydı . tekrar derin bir nefes aldı .
dün akşam ömer onu tekrar öperken onu daha önce acaba ilk defa nerde gördüğünü düşündü . sonra kendi kendine " ömer sen yaptın böyle ?" diye telaşa kapıldı .
iso ve sinan gittikten sonra evde tek başına kalan defne hala eve yerleşmediğinin tekrar farkına vardı . hiç içinden gelmiyordu .bu defa başka bir koliyi boşaltırken evde yasemin'in tek başına veya sinan'la birlikte olan fotoğraflarını gördü. sinan hiçbirini kaldırmamıştı . acaba hala içinde bir umut kalmışmıydı? o fotoğrafları kaldırmak istedi . sonra vazgeçti. bu ev hala sinan ve yasemin'in eviydi onun için.
sonra sinan'ı düşündü . eski neşeli çılgın sürekli moral veren sinan gitmiş . hep üzgün hep suratsız bambaşka biri olmuştu. sonra kendi kendine " hepsi fotoğraflar yüzünden " dedi.
sonra koray'ın evinde toplanacakları aklına geldi . koray herzamanki gibi bütün herkesin neşe kaynağıydı . herkesi etrafında toplamayı iyi beceriyordu.
defne koray'da sinan'a yine takılmış ve artık yeni bir iliskiye başlaması gerektiğini söylemişti .
sinan : kimse yasemin'in yerini tutamaz . hem benim bir sürü arkadasım var .
d: sinan ama ne olursa olsun yasemin de artık senin kendi hayatın olmasını isterdi
s: ben böyle iyiyim defne . sen beni hertürlü problemde arayıp çağırabilirsin . ben hep yanındayım , unutma!
d: umutsuzca ) tamam
-//
defne , koray'dan sonra evde kendisine çay koyup arka bahçeye geçti . yalınayak dolaşıp yıldızlara bakarken aklına teleskobu ve dün gece olanlar geldi . belki ömer postayla yada başka bşr şekilde gönderir diye düşündü . ama bunun için ömer'in ortaya çıkması gerekiyordu . kendi kendine olanların ne kadar inanılmaz olduğunu söyleyip durdu.
sonra kanepede oturup tv de, polisiye hırsız ın eve sessizce girdiği bir film sahnesi seyrederken arka kapıdan gelen bir sesle aniden irkildi . bu saatde kim olabilirdi ? belki de sinandır diye düşünürken ömer olduğunu gördü
defne'nin nefesi kesilmişti sanki. ömer loş ışıkta duruyor ve yine büst gibi şahaneydi.
d: neden buradasın ? burada olduğumu nerden biliyorsun ? neden arkadan geldin?
ö: herhalde kimse görmesin istedim defne . neden olacak ! istanbul'a gelmedim hatırladın mı? kimseye söylemedin dimi ?
d: elbette hayır ( nihan sayılmazdı. ) o sırada teleskob çantasını gördü . şükür diye içinden geçirdi
ö: çekilir misin yoldan
d: efendim ?
ö: içeri gireceğim
d: hey bekle . neden ? teleskobu getirmişsin saol ama..
iş işten geçmişti . ömer çoktan mutfaktaydı .
ö: sadece bu sırrı tutmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak için geldim. herkesin bildiği gibi güven konusunda pek iyi değilsin .
d:( ömer'in evde oluşuyla tekrar heyecanlanıp, yutkunarak ) anlıyorum. söz veriyorum. gerçekten söylemeyeceğim
ö: sana inanmıyorum
d: ( defne derin bir iç çekişle hayran hayran ömere bakarken onu dışarı çıkarması gerektiğini düşündü ) sana yardım edemem . ayrıca gecenin bir yarısı buraya gelip ne yapmaya çalışıyorsun? seni çağıran olmadı !!
ö: ( defne ye işkence eder gibi çok daha yakın mesafede durup bir parmağı ile defne'nin çenesini kaldırdı ) seni ikna edeceğim
dedi
sonra etrafına bakındı . defne'nin bakışları korkmuş gibiydi . olması gereken buydu aslında ama ömer rahatsız oldu . defneyi endişelendirmek , üzmek aslında istemediği birşeydi .
defneye baktı . eski güzel günler , hatta bu evde geçirdiği mutlu anlar aklına geldi . gözlerini defne'den ayıramıyordu. sonra aslında defneyi tekrar öpmek istediğini fark etti . aralarındaki büyü defne'nin sesiyle bozuldu sanki.
defne: kahve istermisin?
ö: olur
d: otur istersen
ö: dinle akşam biraz sert ve kavgalıydım
d: evet aynen öyle
ö: ( hala gözlerini defne'den alamıyordu ) durum şu ki başka şansım yoktu . yani benim burada olduğumu kimse bilmemeli defne . bu çok önemli . nedenini söyleyemem . biliyorum bana yardım etmek için herhangibir nedenin yok , biliyorum ama bu neredeyse ... bir ölüm kalım meselesi
d: ( defne şaşkınlık içinde ) senin hayatın mı ?
ö: tam değil
d: kimin ?
ö: bu konuda fazla soru sorma . sorularına cevap veremem
d: ( kahve fincanını ömere uzatırken yine elleri birbirine değer ) bak ömer kimseye söylemeyeceğimi dedim . ama mesele demek ki o kadar ciddi ki buraya kadar gelip tekrar beni uyarmaya ihtiyaç duydun
defne ömer'in yüzüne dikkatle bakıp olanları anlamaya çalışıyordu
ö: teleskobunu da getirdim
d: teşekkür ederim . gerçekten benim için önemliydi
ö: senin eski evde olacağını düşünmüştüm
d: senden boşanmak üzereyim ömer . orda duramazdım
ö: neden ?
d: sen hiçbirşeyde değildin. sanırım başka biriyle yeni bir hayata başladın. ben de senin için bazı şeyleri kolaylaştırayım dedim
ö: lanet olsun!!
d: ben de buraya taşınıyorum . sen neden geldin ?
ö: bunu bilmemen iyi olur . hem seni ilgilendirmeyen bir mesele . bu arada ciddiyim kimse geldiğimi bilmemeli
d: sakin ol . yalan söylemek konusunda iyi olmasam da gerçekleri gizlemek konusunda iyi olduğumu bilirsin .
ö: iyi . teşekkür ederim. ama sana tamamen inanana kadar bunu hatırlatmam gerekebilir
d: yani ?
ö: geri gelebilirim . sadece kontrol etmek için . ne kadar ciddiyim hatırlatmak için
d: çoktan anladım . güven bana
ö: ( kendine engel olamadan güldü ) güvenmek mi sana mı? hem etrafında olmam bu kadar kötü mü?
d: ( gözlerini kısıp ömere baktı) neden olmasın ? etrafta olmana gelince . sanki tekrar eski günleri hatırlatıyor ve bu hiç iyi değil .
ö: eski ? yani biz eskidik mi ? o kadar çabuk mu?
d: hayır da
ö: ( ayağa kalkıp defneye iyice yaklaşır ) burda olduğumu kimseye söyleme . yakında görüşürüz ( bunu söylerken bir yandan defne'nin çenesini kaldırıp defne'nin dudaklarını okşayarak öper ve kapıdan sessizce çekip gider .