-yalan-

nikah masasına oturmuştu ömer ve defne
defne en güzel gününü kendi elleriyle katletmişti, ama hep kaçtığı, bazen yok sayarak kendini kandırdığı o sır artık defne ve ömerle o eve giremeyecekti, bunu biliyordu.

ömer duydukları ile yaşananları kafasının içinde eşleştiriyor, sanki görünmez bir el, kalbini sıkıp sıkıp bırakıyordu.
nikah memuru üzerine düşeni yaptı, defne ve ömerde öyle.
"evet " dediler "evet" konuklar bu titreyen sesleri düğün heyecanına verdi.

ilk dansları için pistteydiler, hiç konuşmuyorlardı.
defne tutamadı daha fazla kendini gözyaşlarına boğuldu.birşey söylemeyecekmisin dedi ömere...
ömer içi yana yana sildi defnenin yanaklarındaki damalaları, sonra dedi sonra...
sarıldı sımsıkı defnesine ve dans etti.
bu bir vedamıydı , affetmek mi bilemdi defne...

düğün bitmişti, herkes ömer ve defnedeki tuhaflığı, yorgunluğa ve düğün öncesi yaşanan kırizlere bağladı.
kırmızı kapı açıldı sevinçle, biliyordu çünkü birbirini deliler gibi seven bu iki insan arasındaki küslük uzun sürmeyecekti.

ömer ilerledi bir içki doldurdu ve bir yudumda içti, tekrarladı bunu, defne ayakta izliyordu ömeri,
sesi titreyerek birşeybsöylemeyecekmisin ömer der demez, ömer patladı, elindeki bardağı duvara fırlatttı, ardından tezgahın üstündekileri, bağırıyordu "ne söylememimi bekliyorsun" , böyle olmak zorundamıydı.heryer cam kırîklarıyla doluydu.
defne ağlayarak yukarı çıktı ve yatağın üzerinde ağlamaktan sızıp kaldı,
bembeyaz, pembe perdeli gelin odası hiçte böyle bir geceye hazır değildi.
ömer kapısına kadar geldi odanin ama defnesine dokunamadı, inip kanepede uyudu.

defne ertesi sabah uyandı, gelinliğini çıkarıp, duşunu aldı, öyle yorgunduki yüreği.asaya indi ömeri göremedi.

ömer içindeki öfkeyi yenebilmek için küreğe gitmişti.
defne ilk defa o eve bukadar yabancı hissetti kendini, kahvaltı bile hazırlamadan sadece bekledi.
ömer geldi, dusunu alıp asağı indi.
defne:konusmayacakmıyız ömer
omer: hazırlan saat 2 de uçağımız var.orda konuşuruz
defne: gitmesek mi
ömer: hazırlan defne gidiyoruz.

şükrü defne ile ömeri almaya gelmişti.birseyoerin ters gittiğinin farkındaydı.
onları hava alanina bıraktı ve eve döndü, eşini cam kırıklarını temizlerken buldu.
böylece sırrın ortaya çıktığına ilk şükrü şahit oldu ( ne çektin be şükrü abi)

ömer ve defne otel odasına gecmişlerdi.
defne ben konuşmak istiyorum artık dedi.
ömerse, biraz ikimizde kendimizle basbaşa kalalım defne, sonra konuşalım dedi.

evli bir cift gibi değilde ayrı ayrı zaman geçiriyorlardı,
ömer zamanını havuz başında kitap okuyarak ve yüzerek geçiriyor
defne ise hemen hemen odadan hiç çıkmıyor, çıktığı zamanlarda ise kumsalda uzun uzun yürüyüşler yapıyordu.
gizliden gizliye takip ediyorlardı birbirlerini,
defne yatakta, ömer ise odadakki koltukta uyuyordu.
ömeri sevdiği oadına dokunamamamk
defneyi sevdiği adama sarılamamak öldürüyordu.

tatilin 5. günüydü 2 günleri kalmıştı
defne yine plaja inmiş bir koşeye oturmuştu.gemileri izliyordu, gidenleri ve dönmeyenleri...
eline aldığı cakıl taşı ile bir kalp çizdi, içinede üç tane çöp adam.birinin sacları uzundu, bellliki defneydi bu.biri daha kısacıktı, kendi kendine, belkide hiç doğmayacak çocuğumuz dedi cizerken, biride ömeriydi defnenin.

arkasindan gelen sesle irkildi, konuşabilirmiyiz ?
defne hemen elleriyle çizdiği kalbi dağıttı, tabi tabi dedi.
omerde yanına oturdu defnenin

ömer: bana herseyi en baştan eksksiz anlat.
defne: sayıp döktü, en ufak birsey kalmamıştı ömerden saklanacak
ve ekledi, herşey bir oyunla başlasada " sana olan aşkım yalan değildi ömer".

ömer okadar üzgündiki, kendisi için mi, defne içinmi üzülecekti bilmiyordu.
onlara bunları yaşatanlara kızgındı aslında.
otele çıkalım dedi.
son iki günde öncekilerin aynisı gibi geçti.
eve döndüklerinde akşam üzeriydi.
omer defneyi birakıp cıkıp gitti,

defne bu eve ait olmadığını düşünüyordu, zordu omerin affetmesi, hatta imkansız...çıkar ı valizini hazırladı ömeri beklemeye koyuldu kapı önünde.

vakit gece yarisıydı, ömer yarı sarhoş girdi içeri, şaşırdı defneyi karşısında görünce.
defne: ben gidiyorum ömer.sen yokken gitmek istemedim.olmuyor ömer yapamıyorum böyle.

ömer afallar, neyi yapamıyorsun defne,(bağırmaktadır) amacınıza ulaştınız evliyiz işte.istediğin bu değilmiydi.ne istiyorsun.

defne ağlayarak haykırır, bu değildi, kahretsin ben bunu istemedim.
sevdiğim adamın yanında olabilmek istedim, mutlu olmak istedim
halimize bak ikimizde mutsuzuz, gidiyorum ben

ömer : bileğinden tutar defneyi, nereye
defne: evime
elini çeker defne , kapıya dönecekken, ömer belinden ceker ve duvara yaslar defneyi
"senin evin burası" "sana her zamankinden çok ihtiyacım var defne"
defnenin nefesi kesilmiştir.
ömer öpmeye baslar defneyi, defnede karşılık verir.
merdivenleri düşe kalka çıkarlar ve yatk odasındadirlar.
pembe perdeler ve beyaz mobilyalar, ciftimizin aşkına ilk kez şahit olur ...







hep ömer biliyor dedim, ama yanıldım sanırım.acemi yine oyuna getirdi bizi.
omerin bakışlarında kızgınlık var , bilmiyormuş bence.
nikah mecburen kıyılır, cünkü artık ayrı evlerde defömü kimse izlemez
küskünluk cok uzun sürmez ömerle defne arasında, cünkü baskalarina karşı samimiyetsiz olurlar buda ekrana iyi yansımaz bence.
en fazla 3 ,4 bölüme barışırlar bence.
ama ömerin diğerlerine oynayacağı oyunları merak ediyorum, ozellikle nerimana.
keske sirrı biliyo olsa, hersey daha acısız olur.

güzel bir tatili biz de hak ettik, hepinize ayrı ayrı teşekkur ederim.
güzel zamanlar gecirdik birlikte.dizi başlayana kadar yine haberlesiriz buradan.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.