Kiralık Aşk
yorumları ayrıntılı okumadan şunu söylemek istedim.
bazen deli gibi sevdiğiniz ve onun da sizi deli gibi sevdiğinize inandığınız insanlar öyle hatalar yapar ki kafanızı ellerinizi arasına alıp oturur düşünürsünüz ben bu acıyla ne yapacağım, acının neresinde olacağım diye..
ömer de aynen doğu felsefesi ustalarından sanki sun tzu "savaş sanatı" kitabından bir cümleymiş gibi "acının üzerine çıkmayı " tercih etti.
bu dizi bir komedi dizisi olmasaydı defne'den önce annesi babası ve kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ömer karakteri gündüz işinde gücünde , geceleri ise suçun ve adaletsizliğin peşine düşerek dünyayı güzelleştiren ve günü kurtaran mükemmel bir antikahraman olabilirdi.
sevdikleriniz sizi hayal kırıklığına uğratacak sözler söylediğinde ya da incitecek davranışlarda bulunduğunda, yapılanı sorgulamanın, unutmak, affetmek veya intikamını almak, kin gütmenin ötesinde bazen sadece hissetmek istersiniz sizi incitenin özünü ki bu öz de şu ana kadar yaşamış olduğunuz o herkesten farklı hayata sizi yeniden normal ve sıradan bir insan olarak bağlamış özdür. sonsuz bir huzur ve ışık kaynağına görünmez bir damarla bağlamış olandır . bu sonsuzluğu bir kez hissetmiş olan da bir daha iflah olmaz; hissetmek yaşamaktır ve varoluş nedenidir artık, bundan gerisi de sadece oyundur...