mavicim 19-06-2016 01:03'de defne ve ömer üzerinden kişilik farklılıklarıyla sevmek olgusunu açıkladığın yazına bayıldım. ellerine sağlık .

etrafımız bu denli sevgisiz, sevmeyi bilmeyen ve menfaatleri doğrultusunda hareket eden insanlarla dolu olmasa ve biz de çıkarsız, içinden geldiği gibi hesapsız sevgiye bu kadar hasret kalmasak, bu diziye de aşık olup birbirimizi bulur muyduk ?

modern insanın en büyük sınavı bu bence: fiziksel olarak olmasa da ruhsal olarak yapayalnız, sevmeye ve sevilmeye açken karşındakilere gücünü kanıtlayabileceğin gövde gösterilerinde bulunmak, özüne aykırı, olmadığın gibi davranmak, kişiliğini bölmek ve nihayetinde beyni ilaçlarla yatıştırılmış bir toplum ortaya çıkması.

hırslarının esiri olmuş, sürekli benim dediğim gibi olsun diye direten, var edilmiş her şeye karşı sevgisizliğiyle kafasındaki şüphe ya da fitneyi başkalarına bulaştıranları düşününce aklıma ilk olarak "matrix"te ajan smith'in neo'yu kendi safına katmak için elini vücuduna soktuğunda neo'nun tüm bedeninin önce smith gibi kurşuni bir hale gelmesi ; fakat özündeki erdem, adanmışlık, sevgi, inanç gibi değerlerle onunla mücadele etmeyi başararak eski haline dönmesi gelir.
sanırım buna benzer sebeplerle fuzuli kendisine "sevmek mi sevilmek mi " diye sorduklarında sevmek olarak cevaplıyor.
ve al yazmalım'ın dediği gibi anlaşılmak için değil anlamak için yaşasak , evren içerisinde kendimizi bu kadar özel sayarak dünyanın etrafımızda döndüğü yanılgısından vazgeçerek anlamaya, bilmeye, idrak etmeye çalışsak dünya daha yaşanılabilir bir yer olurdu.

gülçin ve gölcüklü yorumlarınız çok güzeldi teşekkürler.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.