ezgin

yeni yetme yıllarında tanıştık aslında mesafeli başladı tanışıklığımız büyükçe bir atölyede çalışıyorduk dizideki erkek karakterle adaş arkadaşım vardı çok samimi olduğumuz o şimdilerde yedi tepeli şehirde önemli bir kuruluşun tepe noktasında irtibat devam etmekte ezginin isminin arkasına amca ekliyorduk getir götür işlerine bakardı birde taşlama ustası dayımız vardı ezginle yaşıt sayılacak mesafeli olmamız onun hitap seklineydi bir gün dayanamadım taşcı dayıya söyle şuna bana öyle gülümlü canımlı hitap etmesin dedim taşcı dayı aman benim hatırıma ses çıkarma büyük kayıpları var adam ezgin dedi kalakaldım bozkır terimidir büyük acılar çekmiş ezilmiş kişilere kullanılır dayı bozkırdan değil ama uzun yıllar oralı biriyle çalışmış bazı terimleri kapmış sustum
o dönem sık sık enerji kesintisi yaşanıyor şehirde sanayi patlamış enerji yeterli değil
çalışma ikiye bölündü sabahın köründe gelip öğlende gidiyoruz akşam üzeri tekrar geliyoruz arkadaşla elde kitap ve dergilerle gidiş gelişimiz atölyelerle evlerin içiçe olduğu semtte dikkat çekti kızlar kim bu mektepliler diye sorarken delikanlılar hanım evladı gözüyle bakmaya başladı kıyafette uygun altta kot üstte şile bezi pitikare gömlek şekil tamam atölyede durum farklı ikimizin konuşmasını ilgiyle dinliyorlar anlamadıkları terimler var dünya ve ülke için fikirlerimiz vardı karşı çıkanlar yüzümüze karşı söyleyemiyorlar deneyen tıkanıp kalıyor çünkü ezgin sesizce dinliyor bazen başıyla onaylıyor birine bir şey sormuş cevabı yeterli bulmamış geldi bizede sordu aynı cevabı alınca sorduğu kızdı bana niye inanmadın diye şöyle cevap verdi onlar okumuş doğrusunu bilirler çocuğu yaşındakilere saygıyı onda gördüm usta derdi oysa daha çok yolumuz vardı mahalledeki kızların ilgisine kızan delikanlıları durdurmasını çok sonra öğrendik önlem ilginçti tehlikeliler demiş bizden için ters tepebilirdi oysa tesadüf bulaşmak isteyen birinin arkadaşa değil bana denk gelmesi o kelimelerle izah ederdi ben anladığı dili tercih ettim kızlardan çıraklar aracılığı ile gelen mesajlara olumsuz yanıt verdik o günlerde sev genç olmak bize tersti ezgin durumu fark etti kapı önü sohbeti yaparken bakıp geçen kızlara bakmadığımızı ima ederek bugün böyle yarın kapınızı çalacaklar yinede hayır dermisiniz ikimizde güldük deriz işimiz olmaz dedik o gülmedi çok gençsiniz dedi kalktı gitti haklıydı bizimki büyük yanılgıydı kapımız çalındı ve açtık ardına kadar meraklı ustalardan biri sormuş derdin neydi diye ağlamış bir ben birde allah biliyor kimse yaşamasın demiş hiç sormadım yüzündeki hüzünlü ifade yetti bana arkadaş ankaraya gitti okumak için bende askere bir müddet sonra ezginin vedasıda farklıydı şöyle dedi ikiniz bana hocalık ettiniz gayrı dünya başka oysa o bize çok şey öğretmişti birbirinizi
bırakmayın diye tembihledi onu tuttuk ben askerdeyken mektuplar geldi arkadaştan yazıcı arkadaşım bir gün ya tamer mektupları okuyorum seninkiler farklı konuşur gibi yazıyor arkadaşın demişti askerden sonra bir süre görüştük ezginle o isimle hitap etmeye başladı bende sadece amca dedim hüzün yüzünden hiç gitmedi kısa öğütleride hep devam etti en çok ya ne oldum değil ne olacağım demeli derdi emekli oldu ben farklı yerlere gittim sonrasında gelen haberi duyunca artık çektiği acılar son bulmuştur diye düşündüm sadece arkadaşla aramızda kullandığımız terimi son defa yedi tepeyi telefonla aradığımda kullandım ezgini kaybettik dedim uzunca bir sessizlik sonrasında
çok üzgünüm tamer hayat hocamızdı o bizim çok şey öğretti hayata dair dedi

tamer

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.