Kiralık Aşk
güneş tutulması
eve dönerken yol boyu ağladı. artık bundan sonra olacaklari düşünmek bile istemiyordu.
apar topar eve donmenin şokunu atlatmadan annesinin aldığı ikinci bir karar karşısında üzüntüsü bir kat daha arttı. .
güneş ne kadar ayak diresede annesi ısrarcıydi
" amerikaya gidiyoruz tartışma istemiyorum "
" ama anne .."
" güneş lütfen her şey yeterince zor sende daha fazla zorlaştırma. ."
güneş cevap vermeyi bıraktı çünkü ne söylerse söylesin annesi kararını değiştirmicekti
onun üzüldügünü gören annesi yanına oturup kızıl saçlarını oksadi.
" yeni bir hayat kurucaz orda. .bak göreceksin çok mutlu olucaz. .
eğitimine çok daha iyi okullarda devam edersin. .
hem yabancı dilinde olur bu sayede. hadi asma artık suratıni. ."
onun saçlarına bir öpücük kondurur .
" şimdi benim bikaç telefon görüşmesi yapmam lazım. .
sende dinlen biraz. .sonra yine konuşuruz. .
tamam mi canım ?.."
güneş sadece kafasını salladı. .
babasıyla annesinin boşanmasi yeterince ağır değilmiş gibi. .
bi de yaşadığı şehirden, okulundan ve arkadaşlarından ayrılacak olmak güneşi yikmisti. .
annesi odadan çıkınca çantasından cem in verdiği deniz kabuğunu çıkardı.
kulağına dayayıp gözlerini kapattı cem'in dedigi gibi..
bütün sıkıntılarından uzaklaşmak ve
o an sadece cem'i ve onunla geçirdiği güzel günleri düşünmek istiyordu.
ondan bu kadar ani ayrılmak güneşi çok uzmustu.
buna henüz hazır değildi.
neyse ki ona bıraktığı mektup sayesinde ona veda edebilmis..
eğer isterse mektup arkadaşı olabileceklerini yazmayı unutmamisti. .
şu cem in eline hiç geçmeyen mektup. ..
annesi babasıyla bosanir boşanmaz birkaç ay içinde gideceklerini söylemişti. .
güneş onlar yurtdışına gitmeden mektup gelmesini diledi sessizce ve hayaller kurarak uykuya daldı. .
cem istanbula dönünce hala mutsuzdu.güneş hakkında keşke daha çok şey bilseydim diye düşündü.
soyadı neydi ?
hangi semtte oturuyordu?
aynı şehirde yaşadıklarını bilmenin dışında hicbirsey bilmiyordu. .
gittiği okulun adını bilmek için neler vermezdi. .
yaz bitipte okullar açılınca eski hayatına geri döndü ama her zaman aklının bir köşesinde güneş
vardı. .
ne zaman kızıl saçlı bir kızı görse kalbi yerinden çıkacak gibi olurdu. .
onunla aynı metrobüsu kullandıklarını..
aynı cafeye gittiklerini düşündü. .
belki aynı marketten alış veriş yapıyorlardı ve bir gün mutlaka karsilasicaklardi. .
hep bunların hayalini kurdu.
evet tekrar yolları kesisecekti ama bunun için uzun bir süre beklemeleri gerekecekti .
yıldırım nikahiyla büyük bir sevinçle evlenen güneşin anne ve babası aynı hızla ama bu sever nefretle boşandilar. .
güneş ve annesi hiç beklemeden yanlarına birkaç bavul eşya alarak bütün anılarını ve yasanmisliklarini geride bırakarak amerikaya gittiler. annesi her zaman hayalini kurduğu ama kocasının yüzünden kabul etmediği üniversitede calismaya başladı. .
evliliği için feda ettiği kariyerine kaldığı yerden devam etti.
kısa süre sonrada aynı okulda görev yapan kendi gibi orta yasli amerikalı meslektasiyla evlendi. babasının genç bir kızla evlendiğini duyunca annesi de birden evlenme kararı aldı nedense !?
herkes hayatina kaldığı yerden devam ediyordu tabi güneş hariç.
parçalanan ailelerde, her zaman kaybeden taraf çocuklar olur. onlarda da durum böyle oldu.
şen şakrak , arkadaşlariyla her zaman iyi ilişkiler kurmayı başaran o pozitif küçük kız gitmiş...
yerine her zaman mutsuz,asosyal ve negatif bir insan gelmişti. .
maddi durumu iyi olan ailesinin burslu okuyan başarılı çocuğu oldu her zaman. .
anne,babası ve üvey babası onunla her zaman gurur duydu ama bu onu mutlu etmeye yetmedi.
onun tek isteği aile sıcaklığıydi ama hayatındaki en büyük eksk her zaman bu oldu.
babası ilk zamanlar onu sık sık arar onunla saatlerce dertlesirdi.
ama bu aramalar zamanla seyreklesti sonra özel günler dışında birbirleriyle görüşmez oldular. .
önceleri telefonun başında heyecanla bekleyen güneş artık babasının onu aramamasini önemsemez oldu.
babası hep yogun çalıştığını bahane edip onu görmeye hiç gelmedi. .
üniversiteyi bitirdiği zaman onu görmeye geldi babası; onda da birbirini daha önce hiç tanımayan tesadüfen aynı istikamete giden iki yabancı yolcu gibi konuştular. .
mesafeli ve mecburi. .
okul bittikten sonra güneşte annesi gibi
üniversitede calismaya başladı.
aslında mesleğini sevmiyordu.
annesi her zamanki gibi onun yerine karar vermişti o da itiraz etmedi.
rutin bir çalışma hayatı vardı ve artık bundan çok sıkılmistir.
herkesten ve herseyden uzaklaşmak istiyordu ama bunu yapacak cesareti bir türlü bulamıyordu.
büyük bir gücün onu yolundan çevirmesini bekliyordu.
ve beklediği oldu. .
o gün üvey annesinden gelen telefon
onun hayatını tamamen değiştirdi..
devam edicek. ..