Kiralık Aşk
aysunum sen böyle mahsuscuktan sorar gibi yapıyorsun ya ...acaip üzülüyorum sen çok çok üst lügattan giriyorsun bunun farkında mısın acaba? seni çok sevdiğimi sevgiden daha kilometrelerce büyük saygı duyduğumu bil lütfen..
gelelim menem soruya...
bu soru bana kalırsa yüzyıllardır kadının aşağılanması adına çıkarılmış bir soru..
varoluşumuza bakarsak (gerçi ben darwinciyim)
erkek ve kadın anatomik fizyolojik açıdan asla eşit olamazlar..ancak hak hukuk dersek adli konular dersek elbetteki eşit olmalı.. yine çalılma emek üretme babında eşit olmalılar.. eşit miyiz dersen kocaman bir maalesef tabiki bu konularda... son dönemde artan istismar tecavüz yaralama öldürme vakalarına bskarsak ve biçilen cezalar fena korkunç.. yine mal paylaşımı hususunda çoğu toplumlar gibi yine koca bir maalesefle eşit değiliz..
çağlar boyunca düşünürleri incelersek mevlana descartes sokrates..hepsi erkek.. neden kadın yok aralarında.. çünkü kadınlar sadece doğurganlık üzerine görülmüş aşk layık görülmüş o bile çok çok gizli yaşanmış ya da yaşandıysa bile sonu ölümle bitmiş...
şimdi de üreten kadın tüketen kadın ayrımıyla kadının düşğnme yetileri ele geçirilmeye çalışılıyor.. uyananlarımız tabiki var ama kadını obje olarak görmek ve o çizgide tutmak işin en kolay yanı...
eşitlik konuşuldukça aslında eşitsizlik büyüyor kadınların aleyhine.. her iki cinsin adli merciler önündeki anne baba gözündeki eşitliği tartışılmaz ... uygulamalar adli konularda tamamen eksi bakiyede...
çağlar boyunca yapılan sıcak savaşlara töre cinayetlerine bakın.. hepsinin altında kadınlar vardır... kadının obje olma durumu her daim süregelmiştir.. oysaki en başta kadın da erkek de insan olan tek varlıktır... o yüzden çocuklarımızı yetiştirirken kadının önce insan olduğu vurgusu hezeyanla yapılmalı altı çizilerek hatırlatılmalıdır..
aysunum çok yazarım da burada noktalıyayım..sonsuz saygılar ..