Kiralık Aşk
güzel bir cuma diliyorum hepinize arkadaşlar,
bugün size sirius tan bahsetmek istiyorum. bir hint efsanesinde şöyle der;
4 kardeş varmış. 1. iyi bir komutan, 2. si usta bir şair, 3. ünlü bir aşık olmak isteyen. en küçük 4. kardeşin ise gurur duyduğu bir köpeği varmış. bu dört kardeş cenneti bulmak amacıyla yola çıkmışlar. 4. kardeş, en büyük ağbisini bir savaş meydanında, 2. ağbisini düğünde, 3. ağbi yide güzel bir prensese bırakış ve köpeğiyle yola devam etmiş. en sonunda cennetin kapısına ulaşmış ama köpeğini kabul ettirememiş. kendi de köpeği olmadan girmeyi reddetmiş. cennettekiler merak etmişler ve diğer kardeşlerini bıraktığı halde, neden köpeğini bırakamadığını sormuşlar. o da diğerlerinin kendi kaderini izlediğini ama köpeğin ona bütün kalbiyle bağlandığını söylemiş. bunun üzerine cennettekiler köpeği bir takım yıldızı haline getirmişler. bu yıldız kümesinin en parlağının adı da sirius tur. yani köpeğin kalbi.
mö. 2000 yılında eski mısırlılar gökyüzüne bakıp yıldız hareketlerini gözlerlermiş. tabii bizim baktığımız gökyüzü değil. kirlenmemiş ışıl ışıl bir gökyüzü nasıl görünüyordu kimbilir. tıpkı defne nin çocukluğunda bademli sahilinde yaptığı gibi. ve mısırlılar, güneş siriusun bulunduğu burca yaklaşınca nil nehrinin taştığını farketmişler ve devam etmişler gözlemlemeye. gökyüzünün, canlılar ve doğayla uyumunu, etkilerini araştırmaya. buradan çıkardıkları anlamlar la yaşamlarına devam etmeye. bugünlük bu kadar arkadaşlar.
ömer ve defne nin havuz başındaki konuşması en çok iz bırakan sahnelerden biriydi. çocukluğunda bir yıldızdan diğerine atladığını hayal eden bir kalbin güzelliği, 4 kardeşin en küçüğünün kalbinin güzelliğiyle aynı değil mi. ve rahat olun diyorum. bize böyle bir kalbin derinliğini gösteren senarist, cennet kapısından döndürmez. onu en parlak yıldıza yerleştirecektir.
son sözüm arkadaşlar yıldızınızı iyi seçin. umudunuzu kaybetmeyin, her kapıyı açan anahtardır sevgi. gül
derici ben de şimdi okuyacağım. tüm kayıplarını için. annenin mekanı cennet olsun canım. gül