Kiralık Aşk
gamzecim zamanı olmayan ve hiç eskimeyecek bir şarkı bırakmış, frank sinatra bir gece vakti karşılaşıp bakışları buluşan iki yabancı demiş. 7 fil ve bir güneş evine , sana bereket, şans ve aydınlık getirsin gamzeli tatlı insan.
özlem, derin, mavi, ülker hn çok geçmiş olsun. dikkat edin kendinize.
nihalce, ülker , hasret, aysunn, fanes, gölcüklü, gül, nevin , hasret çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için
aşk'la kalın, annen için acil şifalar dilerim. bir de mabedimiz en güzel evdeki herkes uyuduktan sonra oluyor biliyor musun :)
kara kedi, içimde büyümeyi reddeden çocuğa büyük bir emek verip zaman ayırarak öyle güzel bir masal anlattın ki artık huzur içerisinde uykuya dalabilir. ellerine sağlık. yalnız suskunlara çok üzüldüm, keşke hayatta kalsalardı. bir de sadece masallarda olduğunu bilsek de " sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ne kadar rahatlatıcı bir cümle öyle değil mi?
oğluma caillou'yu izletirken bölümlerin başına hiç denk gelememiştim ve ailece kurulmuş o cam fanustaki mükemmel dünya acayip sinirimi bozuyordu. sonra bir gün dizinin başında bir anneannenin torunlarına elinde kitapla "gelin bakalım çocuklar, acaba kayu bugün ne yapmış" dediğini duyduktan ve dizinin etrafını kaplayan beyaz masal bulutunu anladıktan sonra gönül rahatlığıyla beraber izledik kayu'yu çünkü sonsuza kadar mutlu olma hali sadece masallarda olur ve tazecik bir beyinin gerceklik algilariyla oynamamak gerek.
gül, kenny rogers "lady" çok anlamlı gerçekten. teşekkür ederiz
bir de dedim ya geriden takip ediyorum sizleri diye, geçmiş günlerde defneci ve ömerci olmak konusu konuşulmuş fakat neden taraf seçmek zorunda olduğumuzu anlamadım.
defne olmadan ömer'in ; ömersiz defne'nin bir anlamı yok bana göre. onları özel kılan ikisinin bir araya geldiklerinde eşsiz ve tek oluşları, etrafa yaydıkları ve bizi mutlu eden hissiyat.
ziyaretçi, aylar önce seninle defne ve liyakat üzerine konuşmuştuk, senin defneci olduğunu oradan biliyorum fakat bir aşk ilişkisi neden rekabet ve hamle hesaplamaya dayalı satranç oyunu olsun ki? klask deyimle, oyunun sonunda şah da piyon da aynı kutunun içine girecek. ve aşkta satranç oynarsan kazanan kaybedendir aynı zamanda. bu masalsı aşk için başından beri defne ve ömerciyim, birini birinden ayırmadım. bir bütün olarak görüyorum onları ve aşklarını. 1989 yapımı evli ve birbirinden ölesiye nefret eden bir çiftin anlatıldığı " güllerin savaşı" filmi, satranç ve hamleler o ruha daha uygun gibi geliyor bana.
sila35 , seriliğine ve dirayetine hayranım, ellerine sağlık.
güneşçim, anlattığın tilki hikayesi çok güzeldi, doğamız, özümüz neyse onu çok da değiştiremiyoruz demek, tilkinin doğası kurnazlığı , akrebinkiyse iğnesini saplamak ve zehirini akıtmak. insan doğasını ise dönüştüren, içinden yeni ve güzel bir ben çıkaran yegane şey ise "aşk". gururu da, önyargılarını da bir kenara kaldırır.
sevgilerimle