Kiralık Aşk - merhaba, defne ci ya da ömer ci olma terimleri bana uzak

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
merhaba,

defne ci ya da ömer ci olma terimleri bana uzak terimler. ben iki farklı karakterin birbirlerine olan tutkularına âşık bir seyirciyim. şimdi bana göre çok önemli bir noktayı naçizane sizlerle paylaşmak istiyorum. kesinlikle amacımın bakış tarzınızı değişmek olmadığını da ayrıca belirtmek isterim.
pskoloji ile ilgilenen değerli arkadaşlar zaten çok iyi bilirler. çok öncelerde yine yazmıştım. sigmurd freud’a ait “pskoloji” kitabını muhakkak bilirsiniz. güneş bunları niye anlatıyor diyen arkadaşlar ne gariptir ki freud bu denli başarılı kitabında insan bilincini gustav fechner’ tan esinlenerek buzdaği benzetmesi ile ele almıştır. nedense ömer karakteri için dizinin ilk bölümlerinden bu yana hep bu benzetme ile yaklaşımlar olmaktadır. size bu konu ile ilgili detaylı bilgi aktarıp sıkılmanızı istemem. yalnız hemen belirtmem gereken; kişiliği oluşturan üç farklı temel den bahsetmem gerekiyor. bunları isimlendirdiğimizde arzu, mantık ve vicdan karşımıza çıkmaktadır. 6 yaş ve ergenlik döneminde yaşananlar kişiliğimizin oturmasında “ben” duygusunun ya da “biz” duygusunun oluşumundaki önemi vurgulanmaktadır.
ne gariptir ki ömer karakteri için 6 yaş devresi “biz” ergenlik ve sonrası “ben” özelliklerini yansıtıyor. ve ne gariptir ki defne karakteri için 6 yaş devresi ”biz” ergenlik devresi “biz” özelliklerini yansıtıyor. defne hiç “ben” diyememiş yani..
“ben” olgusunu ağırlıklı olarak hisseden karakter ömer’in yaptığı yanlışların, çelişkilerin, mükemmelliklerin nedeni sanırım daha açık anlaşılmaktadır. ya da şöyle bakalım defne karakterinin bu denli öz verili, kendini unutup etrafı için sevdikleri için yaptığı benim fedakârlık olarak adlandırdığım davranışları daha net görülebilmektedir.
şimdi “ben” surlarının aşılıp …“ben” olmayı öğrenmesi gereken sonrasında… “biz” olunacak dönemdeyiz.
kişinin kendine ait haklarını tamamı ile unutup karşısındakinin düşüncelerine kanalız olması yanlıştır. sadece “ben” ya da sadece “biz” oluşabilecek birliktelikler zaten yıkıcı olur. yalnız bir birliktelikte de bireyin önce “ben” olmayı bilmesi gerekmektedir der ilgili bilim insanları. kişinin kim olduğunu, ne hissettiğini, korkularını bunların sebeplerini önce kendine itiraf edebilmeli ya da fark edebilmelidir. ”biz” olmaktan bunların büyük bir olasılıkla farkında değildir.
burada sandalın kullanım hikâyesi açıklayıcı olacaktır. “ben” olan kişilik sandalı tek kişi olarak kullanır ve elinde iki tane küreği tek başına kullanırsa( iki kişi olmaları gereken zamanda tabi) diğer kişi hiç kullanmazsa sandal kendi etrafında döner ve hiçbir şekilde yol alamaz. yapılması gereken çok nettir. küreğin tekini elden çıkarmak değil birlikte kullanmayı öğrenmek olacaktır.
sevgi, ilgi, övgü vs. gibi durumlarda genelde istemsiz “biz” oluşurken sorumluluk, maddi problemler gibi konularda “biz” gözlemlenemez. değişime direnç gösterilir. defne ömer karakterindeki gibi kişilik sorunları gibi görünen tepkiler sorunlar oluşur. değişim olarak bakılınca ürkütücü ve zor gibi gelir ancak bu aslında sağlıklı bir birliktelik için gelişimdir. kişinin kendinden bir şey yitirmeden “biz” olması önemli olandır.(kesinlikle önce ben olmayı bilmek koşulu şart olandır.)
umarım anlatmak istediklerimi kelimelere dökebilmişimdir.

okuyan okumayan beğenen beğenmeyen herkese çok teşekkürler.
sevgiler saygılar

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.