Kiralık Aşk
kırk peri ve kara prens
ortadaki kapı ;
sürgün peri ve kara kedi kapıdan girer girmez kötü koku suratlarina tokat gibi çarptı. .
peri peleriniyle burnunu kapattı bir nebze olsun bu kokudan kurtulmak için ama zavallı kedi yüzünü burusturmakla yetindi. .
bir süre sonra kokuya alisinca yürümeye başladılar. yerler ıslakti ve havada ağır bir rutubet vardı. .
kötü kokuyu da eklersek peri buranin bir lağım olduğunu anladı.
sonra karanlıkta sağa sola koşturan küçük ayaklar gördü.
peri dönüp kediye baktı onun biyiklarini yaladigini görünce bu küçük canlıların fare olduğunu anladı. .
sürgün peri : bugün şanslı günün kedi. .
kedi etrafta kosusan farelere bakmakla meşgul olduğu için perinin sözlerine kulak asmadi. .
fareler onların ayak seslerinden urkmus olucak ki duvarlardaki deliklere sakllanıyorlardi. .
o delikten diğer deliğe kaciyorlardi
en güvenli delik hangisi karar veremiyorlardi sanki.
kedi farelerin hangisini takip edeceğine karar verememis gibi kafası sürekli hareket halindeydi
peri farelerin kediden korktuğunu sandı ama yanılıyordu.
yürümeye devam ederken birden bir ses duydular.
bir ayak sesi ama bu öyle küçük farelerin ki gibi zararsız değildi.
ayakların altındaki su birikintilerini titretecek kadar kuvvetli bir ayak sesiydi bu. .
köşeden önce sesi geldi sonra gölgesi göründü gelen şeyin .
duvara yansıyan gölgesi bile az sonra görecekleri şey hakkında ön bilgi verir gibiydi. .
peri yutkundu.. kedi kulaklarını havaya dikip tedirgin bir halde beklemeye başladı. .
bekleyiş sanki çok uzun geldi onlara. .
gelecek olan şey onlar beklettikce korkularınin arttığını biliyormus gibi hiç acele etmiyordu. .
ayak sesleri gitgide yaklaştı . ..
sonra ağır ağır geldi ve karşılarında durdu..
gördükleri şeyi anlamamis gibi incelediler onu aşağıdan yukarıya doğru. .baya yukarı yalnız !!
bu dev kedinin bile korkacagi büyüklükte dev bir fareydi. .
peri bir ona birde kediye baktı ...
"anneleri de geldi. ."..diye mirildandi. .
kedi dönüp ona baktı. .
"tamam kötü espriydi" diye mahçup mahçup baktı
kedi hemen perinin zarar görmemesi için öne çıktı. .
fare iki ayaginin üzerinde durarak ön ayaklarini ovusturdu. .
karanlıkta parlayan sarı renkli gözleriyle kediyi süzdü ağzından salyalar akiratak..
sanki ağzına layık bir av bulmuş gibiydi. .
kedinin sinirden tüm tüyleri havaya kalmış halde fareye bakti .
keskin yeşil gözleriyle düşmanıni korkutmaya çalıştı
bakismalari birbirlerinin etrafında dönerek devam etti. .
sanki ikiside gözleriyle "hazırım!" demiş gibi aynı anda atladilar. .
o kadar şiddetli çarpıştilar ki ikiside bir tarafa savruldu. .
ama hemen tekrar ayağa kalktilar.
ikinci saldırı için bu sefer beklemediler. .
ikinci çarpışmada penceler havaya kalktı ve yere düştüklerinde artık ikiside yaralanmisti. .
birbirlerinin kan kokusu her ikisinide daha çok tahrik etmişti. .
tekrar kalkıp birbirlerine saldırılar ama bu sefer ikiside geri çekilmedi. .
o kadar uyumluydular ki sanki dövüşün kurallarını daha önceden kararlaştırmis gibi ikiside diğerinin bir sonraki hamlesini biliyordu. .
altlı üstlü bir süre bogustular.ikisininde pes etmeye niyeti yoktu.
ama fare kedinin,kraliçenin köpekleriyle girdiği kavgadan kalan taze yarasına saldırınca kedi kontrolü kaybetti ve yere düştü. .
fare düşmanınin zayıf noktasını bulmuş gibi dişlerini gıcırdatti. .
kedi bir süre yerden kalkamadi
fare onun yerde yatmış acı çeken halini keyifle izledi.
uzaktan olanları izleyen peri kedinin yerden kalkmasını bekledi tırnaklarını kemirerek. .
ama kedi kalkmadi peri ona bişey oldu sandı önce sonra daha dikkatli bakınca onun inip kalkan
karnını farketti ve derin bir "oh !" çekti. .
ama bir önce bir şey yapmazsa hersey olabilirdi. .
fareye baktı onun için fazla büyüktü ..
ama can dostuna da yardım etmesi gerekiyordu.
"bişey yapmalıyım ama ne ? hadii !! düşün bulabilirsin " diye kendi kendine kızdı.
zamani daralıyordu fare her an avını öldürebilirdi. .
sonra birden gözünün önüne bir sahne geldi. .
sanki daha dün gibi hatırlıyordu .
genç ve güzel bir periyken yine burnunu olmadık bir işe sokmuş ve kızıl perinin istedigi dağ çileklerinden toplamaya gitmişti.
ormanda çok oyalanmis ve hava kararınca kaybolmuştu
çok korkmustu. bir ağaç kovuguna siginip ağlamaya başlamıştı. .
bu orman çok tehlikeliydi ve bu gece burda kalırsa neler olabileceğini düşünmek bile istemiyordu. .
sonra bir mucize oldu ve ordan geçen yaşlı bir büyücü ağlama seslerini duydu. .
büyücü onun çok korktuğunu görünce
"gel benimle bu gece misafirim ol sabah olunca evine döner sin" dedi bir anne merhametiyle ama peri o kadar çok korkmustu ki bu garip görünümlü kadına güvenmedi.
büyücü çok ısrar ettiysede peri yi ikna edemedi ..
"peki madem al bunu nefes alan uğurlu uğursuz her şeyi öldürebilir" diyerek ona bir hançer uzattı. .
peri ürkek gözlerle ona baktı. .
"kendini koruman için ..korkma al hadi. ."
peri titrek ellerle hançeri alıp sıkı sıkı tuttu elinde. .
"çok değerlidir ha. . bir gün kullanman gerekirse beni hatırla "
büyücü nün sesi kulaklarinda yankilandi sanki. .
peri o gece sabaha kadar elinde hançer gözünü kırpmadan oturdu ağaç kovugunun içinde. .
o günden sonra hançeri hiç ayırmadi yanından. .
"demek ki gün bugün mus "diye fisildadi hançeri kınından çıkarırken. .
hançeri eline alınca heyecanı bir kat daha artmıştı az sonra yapacağı şeyi düşünerek. .
kalbi ağzında atıyordu sanki. .
sonra kedinin üstüne eğilmis fareye bakıp. .
"hey! ! mini fare !!!.. sana diyorum baksana "
diye bağırdı. .ama farenin dikkatini cekemedi. .
sonra yerden bir taş alıp fareye attı ama dev fare taşı hissetmedi bile. .
sonra etrafına bakinip daha büyük bir taş aldı ve fareye attı. .
fare birden ona baktı ..çok küçük olduğu için önce onu göremedi. .
peri onun dikkatini çekmek için hoplayip zıplamaya başladı. .
fare önce ona sonra kediye baktı. .
yerdeki avı kaçacak durumda değildi nasıl olsa. .
onu orda bırakıp dört ayak üstünde perinin yanına gitti ağır ağır ne olduğunu anlamaya çalışarak. .
farenin yanına gelmesiyle perinin korkusu daha da arttı.
boğazının kurduğunu hissetti bayilacak gibi oldu elindeki hançeri daha sıkı kavradi ve fareye doğru koşmaya başladı. .
fare hızla ona doğru gelen periye baktı ama ne yapmaya çalıştığını anlamadı. .
peri hızla koşup farenin ön bacaklarının arasından geçip onun altına girdi.
fare eğilip baktı nereye gitti bu der gibi. .
peri elindeki hançeri onun karnina saplamasiyla altından çıkmasi bir oldu. .
fare onu ararken peri çoktan kaçıp kuytu bir yere saklanmışti bile. .
fare dönüp onun olduğu yöne doğru bir iki adım attı yaralandigini anlamamis gibi..
sonra sanki govdesinden kesilmiş bir ağaç gibi yere devrildi. .
ayakları havada bir süre cirpindi.
gözlerindeki ışık sönünce vücudu da kendini bıraktı..
peri bir süre bekledi. onun öldüğünden emin olunca saklandığı yerden çıkıp kedinin yanına gitti. .
kedinin yarası açılmıştı tekrar ve yürümesi mümkün değildi. .başını oksadi küçülmesi için.
sonra onu kucagina alıp tünelin sonuna doğru yürüdü. .
pat diye önüne çıkan kapıya şaşırmış olsa da..
kapıyı açıp içeri girdi kucağındaki yaralı kediyle birlikte. .
iceri girince odada gezinen bilge peri ve suskunla karşılaştı. .
saskinliklarini üzerlerinden atmaya firsat olmadan arkalarında ki kapı uçup gitti sanki hiç olmamış gibi.
bilge peri : tuzağa hosgeldiniz!
dedi acı bir gülümsemeyle. ..
devam edicek. ..