Kiralık Aşk
özlem
Bayan
15/10/1976 (49)
benim masalım*
dört kişilik muhteşem bir ailenin ikinci evladıyım.benden qaltı yaş büyük abim var.babam rahmetli asker'di.annem ise modelist ve ev hanımı.
çok düzenli bir ev ortamımız vardı.babamın asker olması sebebiyle sıkmayan ama kuralları fazla olan bir evimiz küçük ve bir okadar da sevgi doluydu.
mesela okuldan saatinde eve gelinecek,akşam yemeği saat yedi de yenecek.okul dışında sabah kahvaltılarımızda saat dokuzda masaya oturmuş olurduk.masada herkesin belirlenmiş kendi yeri vard, daha neler neler...
canımın içi sevgili eşimle aramızda beş yaş fark var. eşimle aynı mahallede büyüyen çocuklarız.biz :) aslında eşim,abimin kardeşim dediği arkadaşıdır.
ailelerimizin dostluk,komşuluk bağları çok güçlüydü.
eşimle ilk gözgöze geldiğimiz ilk bakışı ben henüz birinci sınıfa giderken yaşadım.aynı okulda ben birinci sınıfa eşimde beşinci sınıfa gidiyorduk.aktif bir çocuktum her türlü etkinliğe katılır şiir okur,sunucuk yapar,folklor oynardım.
günlerde 23 nisan sıra şiir okuma bölümüne gelmişti.okuduğum şiirlere fazlasıyla duygu katardım, o gün şiirimin bitiminde öğretmenler,öğrenciler,veliler annem babam,abim herkes çok alkışladı.alkış süresi o kadar uzun olduki teşekkür selamımı iki kez verdim. ve işte o an bahçenin en arkasında tam karşımda duran tüm alkış seslerinin kesilmesine rağmen vargücüyle devam eden aşkımla göz göze geldik.tüm dikkatleri üzerine çektiğini farkettiğinde kendiside şaşkın ve tedirgin olmuştu. (hala gülümseyerek espirisini yaparız).
aynı mahallede geçen dolu dolu bir çocukluk yaşadık.ben seksek oynayıp ip atlarkenionlar mahalle maçı yaparlardı.aralarda abim ve ben gibi kardeşleri olanlar mecburiyetten birlikte oyun kurmak zorunda kalır yakartop saklambaç gibi oyunlarla devam ederdik.tabii sevgili eşimin benim yüzümden çoğu kez ebe olmuşluğu vardır.(çok pisss çamura yatarım :) akşamı sonlandırıken mahalle bakkalımızdan çamlıca gazozlarımızı içer güle oynaya evlere dağılırdık.
neyse.. derken ergen olup büyümeye başladık.bu arada okullara devam aşkım liseyi bitirmiş ben ortaüçüncü sınıftayım abimse üniversite öğrencisi.
abim ilk olarak istanbul dışında bir üniversiteye gittigiderkende beni arkadaşına,kardeşine emanet etmişti :( her sabah beni okula bırakıp akşamlarıda mümkün olduğunca düzenli olarak okuldan almaya gelirdi.aramızdaki elektriğin farkındaydık ama henüz birbirimize bir açılım gerçekleştirememiştik.
ben liseli olduğumda eşim askere gitmek istedi.
abim üniversitede,ben lisede eşim askerde.derken çok büyük bir acıyla yıkıldık.babam geçirdiği kalp krizi sonrası vefat etti.
abim okulunu dondurup istanbul a döndü.bir yanımız eksk kendimize yeni bir düzen kurduk.abim istanbulda üniversitede eşim askerden geldi babasıyla yeni vir iş kurdu.vee eşimle aramızdaki adını koyamadığımız bilinmezsizlik nereye kadar gidecekti.eee artık büyüdük,güzelleştik bir okadarda yakışıklı olduk.etrafımızda dikkatleri üzerimize çekiyorduk.eee tabii herkes tarafından beğenilmek hoşumada gider olmuştu :) karşılıklı tatlı kıskançlıklar,inatlaşmalar başlamıştı.bilinçli kıskandırmalar,birbirimizi umursamazdan geldiğimiz davranışlar falanlar filanlar...aslında duygular aynı birbirimizi gördüğümüzde tavan yapıyordu. yada birbirimizi görebilmek için harcadığımız zamanlara ne demeli :)
üniversite ve kariyer planlarımı hedefledim.bu arada abim evlendi bir kızı oldu.
yıllar böylece geçip giderken tam birbirimize açılacağız hep küçük engeller çıktı.bir akşam yemeğe davet etti tamam işte tam zamanı deken yine olmadı :):)
başka bir akşam arkadaş toplatısı dönüşte bişeyler içelim başbaşa kalalım istedik olmadı :) kısaca birlikte yalnız zaman geçirmek için fırsat kovaladık. yok bir türlü beceremedik :) derken bir akşam sinemaya gittik.ben nasıl heyecanlıyım kalp çarpıntımın tarifi imkansız ( kalp dediğin atıyor zaten marifet ritmi değiştirebilende:)
ben onun omzuna doğru yaklaştım tabii oda bana bir süre sonra boynumda hissettiğim nefesiyle kulağıma seni seviyorum sözünü ilk kez duydum :(
bir yandan gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyor,diğer bir yandan ellerim buz kesti :( yıllarca beklediğim sözü duymamazsızlıktan geldim.bu arada film arası gören filme ağladığımı zannedemez çünkü (yüzüklerin efendisi) elleriyle gözyaşlarımı sildi ve kısa bir süre sessiz kaldı.ben birşey alıp geliyim dedi.ben mutlu ama tuhaf bir sesle peki dedim.ayyy nasıl bir heyecan nasıl bir mutluluk anlatamam.ee beklediğim an geldide ben neden böyle oldumki diye söylendim durdum kendi kendime :)
film başlamak üzere ama eşim ortalarda yok.reklam üstüne reklam herkes isyanda çok uzun sürdü vee eşim nihayet geldi.ışıklar kapandı.kapkaranlık bekliyoruz.eşimin tekrar boynumda hissettiğim nefesiyle,hala aralarda kullandığı o muhteşem başdöndüren parfümünün kokusuyla,hafif bir sesle ohh dedim. o anda elimi tuttu ellerimiz yine buz gibi ve ekranda seni seviyorum aşkım yazısı :( :)
devamı belki daha sonra...