kırk peri ve kara prens

kara prens boynunda sürgün peri nin verdiği tilsimli kolye ve aklında kızıl prensesin hayaliyle yola düşer.

 dört nala kara vadiye giderken zihninde bir bir çok soru vardır. .
kimdi bu kız? ?
diğerleri gibi bir peri mi? ?
neden maske takiyordu?
prensese hissettiği neydi? ?
aşk mi? yoksa onu çeken
prensesin gizemli hali mi? 
ve en önemlisi..
onu bir daha görebilecek mi?
yol boyu bu soruların cevaplarını düşünürken bir an olsun nereye gittigini ve gallomu unutur ta ki
kara vadi nin sisli atmosferine girene kadar. .
henüz hava kararmamisti ama kara vadi adı üstünde kapkaraydi. .
prens tepeden vadiye bakar bir süre..vadi devasa ağaçlarla  kaplidir..ama guzel çiçekler açan,meyve veren, altında çocukların oyunlar oynadığı ağaçlar değildir bunlar ..
insanı uzaktan gördüğünde bile korkutan kimsenin yaklaşmaya bile cesaret edemeyeceği tekinsiz ağaçlar. .

ağaçların arasındaki saray sisten belli belirsiz görünür. .gallomun sarayı görkemli ve bir o kadar korkutucudur. . içi ürperir eli boynundaki kolyeye gider ister istemez. .
beklemenin onu, oraya gidip gitmeme konusunda tereddüte düşerecegini farkeder ve atını tepeden aşağı vadiye doğru  sürer..

sarayın kapisina yaklaşmadan çalilarin arkasına gizlenip bir süre izler. .kapıda iri yarı iki nöbetçi olduğunu görünce..
"keşke şunlar yerine iki deli peri olsaydi..saçma sorularına da razıyım. ." diye kendi kendine söylenir.
"iki kişiye karsi bir  kişi riskli olabilir.."   
atinin kalcasina vurup onun nöbetçilerin göreceği yöne doğru gitmesini sağlar. .
nöbetçiler ati görünce şaşırırlar. .
"böyle bir yerde ay gibi parlak beyaz  bir atın ne işi olabilir. .." diye homurdanir biri. .
"ben gidip bakiim sen burda dur" diye cevap verir diğeri. .
nöbetçilerden biri,atın yanına gider.
bunu fırsat bilen kara prens koşarak diğer nöbetçinin yanına gider. adam daha  ne olduğunu anlamadan cesur ve güçlü prens onu bir vuruşta yere indirir.
 adamı bi kenara çekip migferini ve elindeki silahı alıp diğer nöbetçi dönemden koşarak kapıdan içeri girer..

soğuk ve karanlık sarayın koridorlarında nereye gidecegini bilemez halde etrafına bakınir. .
küre nerde acaba ?? 
periler de hiç bişi söylemedi ..
nerden başlasa?
 sağa mi gitse..yoksa sola mi? 
sersem sersem bakınirken karşıda.. duvara çizilmiş bir resim görür. .karanlıkta resmi tam seçemez. .
biraz daha yaklaştığında bunun kuyrukları alev almış bir simurg olduğunu farkeder. .
çok fazla "abartılı" ve zevksiz çizilmiş bir resim olduğunu düşünür. .birden  perilerin sarayındaki " defne" ağacı aklına gelir ve tabiki kızıl prenses. .
onu düşününce yüzüne bir gülümseme yayılır. .prensi kurduğu hayalden çalan boru sesi uyandırır.
 nerden geldiği belli olmayan bu sesle irkilir. .
"bu seste ne ?"
sonra bir gürültü kopar..ayak sesleri ve homurtular...
az sonra gördüğü manzara karşısında donup kalır prens. . her bir köşeden erkekler çıkar..
binbir çeşit erkek sanki buyulenmis gibi bir yöne doğru gitmeye başlar.
.prens biraz şaşkın ve birazda korkarak onları takip etmeye başlar. .yüzlerce erkek kocaman bir salonda bir ordu asker misali dizilirler. .
kara prenste dikkat çekmemek için
aralarına girip onlar gibi beklemeye başlar. .
birkaç dakika sonra salonun diğer kapısında bekleyen iki asker ellerindeki borazanlari üfler..
"kraliçe geliyor. .kraliçe geliyor. ."
fısıltılar dolaşır kalabalık arasında
kapı gicirdayarak açılır. .
kapıdan belden aşağısı sürüngen belden yukarısı kadın olan bir yaratık girer. .bütün erkekler pür dikkat kesilir ve hayran hayran ona bakmaya başlar.
kara prens yürüdükce arkasında kötü bir koku bırakan bu kadının "gallom"olduğunu anlar. .
ama bu kadar çirkin bir yaratigin, bu kadar erkeği kendine  hayran  olmasını sağlayan ne diye düşünürken birden aklına perinin sözleri gelir. .

" büyüyle kendine esir ettiği erkekler"..
kara prens bunu hatırlayınca etrafındakilere daha dikkatli bakar..
aslında bu hayranlık değildir. .
"kara büyü"  diye fisildar.. 
yanındaki ona dönüp parmağını dudaklarına götürüp 
"şitt" diye onu uyarır. .
kara prens onunla göz göze gelince adamın göz bebeklerinin kırmızı olduğunu farkeder ..ve durumun ne kadar ciddi oldugunu anlayip korkudan yutkunur.

gallom erkekler arasında sürünerek dolaşır onları inceler bazılarına göz süzer.. 
bazılarına tislama gibi sesler çıkarır. .
sanki bir arayış içindedir. .
kara prens onun kendine doğru yaklaştığını farkedince biraz gerilir.
kraliçe onunla ilgilenmeden yanından geçip gider.. ama sonra birden durur ve havayı koklar...
geri döner ve kara prensin önünde durur. .
onu baştan aşağı süzer. .
prensin kasli vücudu onu etkiler. . bir hayvanın avını kokladigi gibi eğilip kara prensi koklar. .
aldığı koku onu tatmin etmiş gibi gülümser. .
gallom: hımm !! bu koku. .sen yeni misin ??daha önce seni nasıl farketmemisim !?
kara prens onun yüzüne bakmaya cesaret edemez. .
gallom  arkasındaki iki askere dönüp. .
"bunu istiyorum"..diye emreder ve arkasını dönüp salondan çıkıp gider. .

prens ne olup bittigini anlayamaz ta ki iki askerin ona doğru geldiğini görene kadar. .
kraliçe bu erkek sürüsünün arasından o geceki kurbanıni seçmiştir. .ve bu geceki kurban..

"kara prenstir..."

devam edicek. ..

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.