Kiralık Aşk
uzak, gerçekten çok uzaktaki rüyalar ülkesinde sıradan bir günmüş.
" başlangıçta söz vardı" demiş komandante peri yanındaki bilge perilerden birine.
" katılmıyorum " demiş şişman muhalif peri " söz büyüdür , ancak sadece ehil ellerde var olup doğru yolunu bulabilir "
" kendinize gelin " demiş aşka aşık yüzü aşk, saçları aşk peri " söz ana vatanımız sudan ayrılsa, büyülü ormana girse ve o en büyük hakikate ulaşsa dahi oradan henüz geri dönen olmadı, bunu hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz malum ben hep 18 yaşındayım"
"ahahahah 18.000 demek istedin sanırım şekerim " diye atılır anarşist peri o sırada çılgın şair perinin kocaman kırmızı gözlerini kendisine diktiğini görünce afallar
" yerin bile kulağı varken illa yaşımızı ortaya çıkaracaksın yani, bana 200 yıl önce söz vermemiş miydin artık yılları yaşları saymıyoruz, hafıza sarayının temeline gömdük diye ? aah deli perim, ruhumun eşi, sözlerimi anlıyorsun sandım" ne diyarbekir anladı beni ne de sen oysa ne çok sevmiştim ikinizi de bir bilsen " demiş şair peri
" sükunet lütfen " demiş bir başka bilge peri " bunca gürültünün ortasında zihninizi bile duyamazsınız, peri dediğin zihninin kontrolünü elinde tutmazsa bedeni ve ruhu da peşisıra ona ihanet eder, her gün posa halinde gezen kadın insanından hiçbir farkınız kalmaz "
haşhaşlı cevizli açmayı henüz fırından çıkarmış eğlenceli ve maharetli peri " ay bi susun nolur bi saattir kafamı şişirdiniz. detox diye diye açlık başınıza vurdu, hadi gelin kahveli parfe ve mahlepli simit hatta bol çikolata soslu brownie ve tahinli kurabiye bile var.
periler masaya geçerken medya perisi :
"kakao çekirdeklerini ezip çikolatayı icat ettiklerinde senin de orada olduğun söyleniyor sinematografik peri, sen ne diyorsun buna?"
"oradaydım doğru ama johnny depp'le juliet binoche'un oynadığı "çikolata"yı izlemek inka'ları seyretmekten çok daha keyifliydi bunu söyleyebilirim. " demiş sinematografik peri.
sevginin, şefkatin hüküm sürdüğü; ezenin ezilenin olmadığı rüyalar ülkesinde yanyana cancana dizilirler bütün periler masanın etrafında: komandante peri, bilge periler, aşk perisi, aydınlık gökkuşağı perisi, sessiz periler, telkinci peri, sinematografik peri, seri üretim yapan peri, fantastik peri, romantik periler, şair periler, analitik periler, öğretmen periler,öğrenci periler...
perilerin şen kahkahaları yaklaşan atların nal sesleriyle bölünür. tahminci ve analitik periler atın nal seslerinden önce kilosunu, sonra o kiloya uygun at cinsini ve o atın optimum şartlarda yetiştirilebileceği ülkeyi bulup komandante ve bilge perilere anlatmışlar.
" kızıl kaplı defter açılsın, söz söylensin, kalem yazsın " demiş bilge perilerden biri.
" kızıl atlılar, atları rüzgar kanat " ulaşmışlar rüya ülkesine. kara kaş kömüş gözlü prens kendisini sürekli evlendirmek isteyen naip amca ve yengesinin üzerinde kurduğu baskıdan rahatsız olup dostu düşmanı tanımak üzere sefere çıkmıştır.
rüya ülkesine vardığında 3 at, 3 genç adam , yüzü aydınlık kendi gökkuşağı olan perinin ülkeye gelmek isteyenlerin niyetini tespit etmek için tasarladığı , ne sıcak ne soğuk , şeffaf jel bir balonun içinden geçmişler, geçebilmişler.
içlerinde , en derinlerinde tarifi imkansız bir huzur duymuşlar ve kömür gözlü genç adam " sana şükürler olsun tanrım ki içimden geçtim. "demiş.
gelen 3 atlıyı gören komandante peri " geçebilmişsiniz gençler, enterasan , öncelikle hoşgeldiniz ülkemize , şimdi söyleyin bakalım kırk katır mı kırk satır mı yoksa kırk peri mi?
neye uğradığını şaşıran kömüş gözlü prens ve yaverleri en makul cevap gibi gözüken " kırk periyi seçtik " demişler.
gürültülü bir kahkaha atan komandante peri " nereye geldiğiniz hakkında en ufak bir fikriniz yok öyle değil mi" demiş.
"hayır" demiş kömüş gözlü prens. biz krallığımızdan çıkıp yolumuz üstündeki diğer krallıkları keşfe çıkmıştık, sonra berrak ve ışıltılı sularıyla bu nehir dikkatimizi çekti, çok susamıştık . suyumuzu içtik, mataramıza doldurduk , atlarımıza bindik. ormana yaklaşmışken şeffaf bir perdenin içinden geçtik ve burada sizinleyiz işte "
" sizin için güzel haber genç insanlar: yaşayacaksınız ; kötü haber ise ülkemizden çıkmak için 40 gün beklemek ve 40. günün sonunda ülkemizin çıkış eşiğinde belirecek boğayla savaşmanız gerek. "
" neden?" demiş kömüş gözlü prensin yanında duran ve çevikliği her halinden belli devler ülkesinden çıkıp gelmiş gibi duran yaveri marsupilu.
"güç ve onur için savaşmaktan hiçbir zaman kaçmadık fakat gerçekten eğer makul bir sebep sunarsanız memnun oluruz" der diğer yaver kayu.
"4 kapıyla çevrili ülkemizde birbirinden farklı 40 makamda 40 perimiz var, suyumuzdan içtiniz, eşiğimizi aşıp kapımızdan geçtiniz. ülkemizde 40 gün 40 gece sizleri misafir etmek , geldiğiniz bu yeni dünyada size cenneti sunmak boynumuzun borcu ve ülkemizin kuralıdır. siz birinci ve en büyük sınav olanı geçtiniz. ruhunuzu kirletmemiş nadir insan ırkındansınız. içine girdiğiniz yeni dünyada olgunlaşma süreniz 40 gündür. 40'ınız çıktığında dünyanıza geri dönmek isterseniz burada olanları hafızanızdan silmemiz için boğayla savaşmanız şart; kalmaya karar verir yeniden doğmak isterseniz o zaman kuralları yeniden konuşuruz. " demiş komandante peri.
3 genç insan çaresizlik içinde omuzları çökmüş, başlarına gelecek olanları beklerken ağaçların arkasından gelen "şşşt" sesiyle irkilmişler.
" o kadar sesleniyorum size nihayet duyabildiniz gençler, acıkmadınız mı? haydi, buyrun soframıza " diye seslenmiş maharetli peri.
"eğğ, aslında siz hatırlatınca fark ettik, evet gerçekten açıkmışız" demiş kömüş gözlü prens
"çok teşekkür ederiz efendim nazik davetiniz için "demiş yaver kayu.
ve 3 genç, perilerin masasına oturmuş.
hep bir ağızdan " hoşgeldiniz ülkemize" demiş periler
"merhaba genç insanlar" der yüzü aşk, gönlü aşk, saçları aşktan peri " vakt-i şerifler hayrola, hayırlar fethola, şer defola, niyazlar kabul ola, allah, erenler her iki cihanda destekçiniz ola..., üçler yediler kırklar hâzır gâib ayn-ı cem erenleri yardımcınız ola... "
" ne kadar güzel bir duaymış " demiş kömüş gözlü prens "gerçekten çok etkilendim"
"teşekkür ederiz periler iyi niyetleriniz için"demiş yaver marsupilu.
"ellerinize sağlık maharetli perim hiç bu kadar lezzetli şeyler yememiştim. " demiş kayu.
" ben biraz su alabilir miyim, ülkenizin havası değişik geldi biraz" demiş kömüş gözlü prens.
" tabii, ben hemen size doldurayım" demiş sesi billur yüzü nur saçları kızıl peri. "ah yalnız sürahide de bitmiş , gidip nehir kenarındaki çeşmeden doldurup getireyim"
"sizi oraya kadar yalnız göndermek olmaz, ben de eşlik edeyim size "demiş kömüş gözlü prens
"ben bir periyim prensim, kötü ne olabilir ki , en fazla yağmur yağdırırım" demiş kızıl saçlı peri yüzünde görülebilecek en sıcak en ışıklı gülümsemeyle
" bana söylediği büyülü sözler, bu gülümseme, bu ışıklı yürüyüşü asla unutamayacağımı biliyorum "demiş içinden kömüş gözlü prens ve kızıl saçlı su perisiyle nehire doğru yürümeye başlamışlar...
devam edecek inşallah 😊