Kiralık Aşk - sevgili kiralık aşk perilerim, mevlana aşkı tarifi

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
MDK
Bayan
istanbul / Türkiye
27/5/1979 (46)
sevgili kiralık aşk perilerim,

mevlana aşkı tarifi ederken “aşk sandığın kadar değil yandığın kadardır.” demiş… biz de cuma akşamları oturup başladık alev almaya…

bir yaz akşamı ufak bir esinti ile başladı her şey. zamanla esinti rüzgara dönüştü. bir yerlerden esen rüzgarı fark etmeye başladık ılık ılık… bir yanda içi kıpır kıpır alev alev yanan bir kızıl güneş bir yanda kendini hep saklamış, zorlamış bir buzlar prensi. ne derindi aslında her ikisinin de kendilerine sakladıkları; kitaplar, şiirler, müzikler anlatmaya çalışıyordu olanları. yaz rüzgarı bizi biraz serinletecek diye beklerken alev aldı her yer. kızıl güneşin alevi önce görünen sonrada görünmeyen buzlarını çözmeye başladı yavaş yavaş. birleştiler sonra bir oldular, bu sefer çağlamaya başladılar hiç durmadan birbirlerinin yüreğine. içlerindeki aşk ve tutku o kadar büyüktü ki önlerine hangi engel gelirse gelsin hızlıca aşıyorlardı. zamanla şiddeti akan ve karşı koyamadıkları akış hızı, duygu seli o kadar büyüdü ki hep birbirlerine çarpmaya başladılar. kış vakti gelip de sertleşen rüzgar canlarını acıtsa da yine bu acıları bir tek kendileri dindirebildi. göz yaşları ekleniyordu suya arada bazen sevinçten bazen acıdan.. soğuk sert kış rüzgarı dudaklarımızı çatlattı öpülerek iyileşmeyi bekledik. gözlerimizi yaşarttı, acıttı bir ufak buseyi bekledik akan yaşlarımızın üzerine. sonra birden, aniden duruldu tüm akan sular kızıl bir göl olup mucizelere inandıran yıldızları yansıttı bize… o yaz akşamı başlayan rüzgar hızlandı, kastı kavurdu, yordu tüm yürekleri, şimdi bahar rüzgarına dönüştü, taze çiçek kokularını getiren ruhumuza.. serin serin omuzlarımıza, boynumuza saçımıza çiçek kokuları bıraktı. sonunda vazgeçilemeyeceğini anlattı aşkın. içimizi serinletmedi hiç aksine bir kıvılcımla kırmızı, turuncu, mor renklere bürünüp koskoca bir yangın çıkardı. ruhumuzdaki ateşi körükledi.. şimdi burnumuza metabolizmamızı hızlandıran, koklayınca öksürten :) ama yüzlerce baharattan kendilerine has acı tat ve kokuları ile vazgeçilemez olan tarçın ve karabiber kokusu getirmeye başladı. tadını aldık bir kere artık ne bizim ne de vuslatla daha da harla yanmaya başlayan çiftlerin vazgeçilemezi oldu. şimdi sıra artık karabiber ve tarçını kahveye atmaya geldi…

topraktan ateşten ve denizden
doğanların
en mükemmeli doğacak bizden...
... ve insanlar ellerini
korkmadan
düşünmeden
birbirlerinin ellerine bırakarak
yıldızlara bakarak:
- "yaşamak ne güzel şey!"
diyecekler; …. (nazım hikmet)

sevgiyle

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.