bugün burası çok hareketli. bir dışarı çıktım fotolar çıkmış yorumlar oku oku bitmedi. açıkçası fotolar hoşuma gitmedi. üç tane el tutma fotosu koymuşlar gözümüze sokak soka. ne kadar beğenmişler demekki. ya kardeşim bizler sizin dizinizi sevdik, sahiplendik. siz bizi neden sevmiyorsunuz anlamadım. sinir etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. bir kere o el öyle tutulmaz, gelinini rahip karşısına götürür gibi. koskoca ömer iplikçi hiç mi podyuma çıkmamış daha önce. ne o cıvık cıvık bakışlar yaptırıyorsunuz öyle. benim defilelerini gördüğüm böyle beraber çalışan tasarımcılar, podyumun iki tarafından aynı anda havalı bir şekilde giriş yaparlar. burada birbirlerinden bağımsız, ekol sahibi kişiler olduklarını anlarsınız.
elele tutuşurlar, sonra erkek bayanın elini öper veya samimiyete göre dudağa bir buse kondurulur. flaşlar patlar o anlarda. böyle romantik görünüm veya elektrik hissetmessiniz dostluk hissedersiniz. tabiiki gelin damat gibi çıkarsan dedikodusu bol olacaktır. çok iyi biliyorum çünkü bütün ünlü tasarımcıların defilelerini seyrettim. bu seyirciyi gerek için taktik olabilir. ama böyle süzüle süzüle podyuma çıkan görmedim. ayakkabı tasarımcısının kulis te ne işi var. o kulise koray ve galo girebilir ancak. ne yapacaktın ömer cıbıl cıvıl mankenlerin arasında, uymayan ayakkabılarımı düzeltecektin.
defne cikte eğer ömer gibi birisiyle beraber olacaksa, bazı şeylere kendini hazırlaması lazım. galo gibi kadınlar hep olacaktır. biri gider, biri gelir. en azından iyi bir ders aldın. iki gün gördüğünü dost belleyip, yüreğini açmazsın. bir musibet bin nasihatten iyidir. bu da kulağına küpe olur.
buradan düzelir mi. düzelir tabii ama sancılı olur. bir daha eskisi kadar güvenemezsin. ben o podyumda işi gereği bile olsa o eli tutan ömer den yarine sıcak bir bakış beklerdim. o bank sahnesinin izdüşümü nü yaşıyabilir iz. yani güvenmiyorum diyen bir defne görebiliriz. o yüzük yine takılmıyacak gibimë geliyor. önce o evet cevabının ve altındaki anlamın sindirilmesi lazım. sonra yeni bir sayfa açılabilir. insan affetmek isterse mazeretlerini de bulur.

asiyecim rüya sahnesi bizi bu kadar etkilemedi. eğer galoya çilek yedirmek ömerin rüyası fantezi olsaydı, daha çok etkilenirdik. keza selime kahve ikramı da defnenin rüyası olsa idi. senaryo yazımında pskologlardan da görüş alındığını belirtmişti buraya isimsiz yazan bir arkadaş. defne gördüğü için rüyayı defnenin kabusu olarak yansıdı. etkisi de az oldu. bunun pskolojide bir adı var aklıma gelmedi şu an. algı yöntemi gibi. anlatmak istediklerini daha az tepki çekecek şekilde gerçekleştiriyorlar.
bu göndermeler var bu dizide. benim de aklım bu kısmını almıyor. ben değer verdiğim bir insana yapılacak gönderme , tiye alma gibi durumlara onay vermem. kafa karışıklığı burada başlıyor. bu haftada magazin haberlerinin içyüzü gösterilecek gibi. tabiiki bu işi yapıyorsanız, buna zemin hazırlamıyacaksınız ömer iplikçi gibi. on adım atman gerek podyumda çıkıp adam gibi yürüyeceksin. yürüyemezsen konuşurlar. herhalde sorularına cevap verebildim canım. gül

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.