Kiralık Aşk
hülyam şimdi açtım ve hemen senin yazın .bir engel atmış bu duygu bana da.
yazamadım bir şey bir engel tamlayamadığım bir duygu şimdi seni okuyunca evet dedim zorda kalıp o daralmışlık ile neyi neden yaptığını pek de idrak etmeden o an karşıdaki de senin en ince ayarın ise, hatta inceldiği yerden kopsun ile çaresizliğe teslim olmak mıydı ? bunun adı.
en sevmediğim çaresizlikle yapılan işler çaresizlik karşısında var olan hisler işte defne yapayalnız ,çaresiz ve aşkı.ama?
ben de düşündüm acaba çaresizlikten inceldiği yerden kopsun mu? yoksa ben ömere tüm şuurlu halimle mi teslim oluyorum mu? aslında o kadar yoğurduktan sonra tüm çıkmazlarını 200 bin ,neriman,sude,deniz,fikret ve ömer ve ailesi :çözümsüzdü sonuç ve tüm bu paradoksların içinde var olma sebebi nefes aldığı tek yer, tek kişi ömer sessizlikte tuttu elinden çekip aldı o kaosun tam ortasından ve artık hiç bir kavramın, kimsenin ,sorunun esamesi okunamazdı orada tek duygu vardı koşulsuz teslimiyet, koşulsuz aşk ve ömere defne ,defneye ömer. hesap kitap yapılsa aşk olmazdı zaten .
yani ömer ve defne bu anda da daha özenli hazırlanan bir ortamda da beraber olsalardı çok da önemli değildi çünkü bu son ikisinin de kaçınılmaz sonuydu bir sürü engele rağmen, bunca yaşanılanlara ve onca özlemden sonra.
manıtık bitti...
akıl dağa kaçtı...
dağ yandı bitti kül oldu...
bir tek ömer ve defne ve birbirlerine yoğun hissettikleri o derin o tertemiz ve tutkulu aşk gerisi teferruat dediler. özet buydu, bence tabi ki.
mavi