örf, adet, gelenek ve görenek kavramlarının sözlüksel ve toplumsal tanımlarından epey uzak bir kimliğe sahip olmakla birlikte bu kavramları tamamıyle yok sayarak türkiyenin çoğu bölgesinde yaşanamayacağının bilincindeyim. bununla birlikte toplumun genelinde çifte standart diyebileceğimiz bir takım tutum ve davranışların yeri geldiğinde bireyleri cezalandırırken benzer davranışları sergileyen "diğer" bireyleri görmezden geldiğini hatta hayranlıkla izlediğini artık kanıksayarak izlemekteyim. magazinde yer alan kimi " sanatçıların " mevsimsel aşkları, tamamen duygusal paylaşımları, evlilik dışı çocukları, içi boşaltılmış sosyal içerikli mesajlarla parlatılan sığ hayatları gençlere kötü örnek olmazken hatta lüks hayatlara yapılan vurguyla bilakis özendirilirken kiralık aşk hakkında son 1 haftadır yapılan paylaşımlar benim açımdan sözün bittiği yer oldu...

bu platformdaki herkesi özellikle bekaret = masumiyet denklemini savunan izleyicileri 1 dak. samimiyete davet ediyorum ( konu benim için çok hassas maksadını aşan bir ifadeden imtina ederim ama üslubumu değiştirmek mümkün olmuyor )

bir hukukçu olarak yaşadığımız toplumda mevcut değerler sisteminin ( örf - adet ve gelenekler ) giderek artan şiddetde özel bir hukuk sistemine dönüştüğünü hatta kadın cinayetleri, tecavüz olayları, çocuk istismarı gibi cinsiyete yönelik olaylarda yasaların da üstünde tutularak nihai kararlarda etkin bir rol aldığını tedirginlikle izlemekteyim. hakimler kanunların ilgili maddesinde bir boşluk söz konusu olduğunda takdir yetkilerine bağlı olarak o boşluğu öef ve adet hukukuna göre doldurabilirler. bu takdir yetkileri de maalesef çoğunlukla medeni kanun gibi özel hukuk konularını içerir. mesela uluorta öpüşen çiftlerin örf ve adet teamülleri gözönüne alınarak yargılanıp suçlu bulunabilecekleri bir coğrafyada yaşıyoruz. bu muhafazakar gözdağı hukuku ne yazık ki yukarıda bahsettiğim şiddet olaylarında dikkate alınmamakta, toplumda da yeterli tepki yaratılamamaktadır.

ka dizi karekterlerini örf ve adetlerimiz çerçevesinde değerlendirecek olursak,
çok eşlilik yaşayan inşaatçılar, nikahsız çocuk sahibi olan medya patronları, yılda en az 2 defa aşık olan stil ikonları, evlilik sayılarını karıştırdığımız toplumun güvendiği şarkıcılar, seviyeli birliktelik yaşayan akil insanlar toplumunda olabilecek en naif kurguda kirletilemeyecek bir masumluğu aktarıyorlar...

yetişkin sorumluluk sahibi ve çok aşık insanların cinselliği üzerinden örf ve adet sağlaması yapmak ne kadar yerinde tartışılır ama duygularıma hakim olamadım.
kimseyi kırmak değil maksadım sadece eğri oturup doğru konuşalım istedim...
aşkla kalın asla tutkularınızdan vazgeçmeyin sevin sevilin ...

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.