Kiralık Aşk
Nilgün
Bayan
İstanbul
26/7/1966 (59)
günaydın periler!
benim korkum ne biliyor musunuz? (( son bölümde ki mutluluk bana fazla mı geldi ne, )acayip bir çıkmaza. girdi acemi.
hiçbir yazar eserini yazarken birileriyle yazmaz. esin alır ama senaryo tamamen kendisine ait olur. bütün karakterleri kendi oluşturur.( düşüncelerini , fiziklerini, bakış açılarını , sözlerini ,vs vs)
burada çıkmaza girilmesini ben bu 10 kişilik senaryo ekibine bağlıyorum. her kafadan farklı bir ses çıkıyor. eğer her biri ayrı karakteri yazıyor sa( repliklerini mesela, ya da fiziki görünüşlerini) yine de acami bunları birleştirirken kontrol ediyor dur!( ya da olması gereken bu)
ama kopukluklar , karakterlerin fizikleri , eğer bunlara dikkat etmeden birleştiriliyorsa senaryo , hatalar böyle bizi rahatsız eder.
dikkatli izleyici bunları da takip eder. fakat ne yazık ki bizim dizimizde kopukluklar çok fazla . karakterler bir türlü otur muyor! neden?
ben hülya gibi düşünmek istiyorum; galo ile ilgili bir tuhaf durum var . bize göstermemiş olsalar, kabul ederdik fiziki farklılıkları. ya da selimim sucu nun değil tüpçünün oğlu olduğunu. tabii ki uzun diziler de karakterler evrilebilir! ama bu şekilde değil ! özellikle fiziki görünüş !
izleyici dikkatli.
bizi bu diziye bağlayan , gerçekliği, olabilirliği!
ütopik bir yer , karakterler yok ki! hayatımızın içinden hepsi!
her bir seyirci , kendin den bir şey buluyor, ve ya umutlarının gerçekleşebileceğini görüyor!
işte acemi bu nokta da ne kadar dikkatli olursa ( neticede senarist o) yanındakilerin fikirlerine , seyircinin isteklerine cevap verebilir se dizimiz , bir o kadar daha güzel ve seyredilesi olur!
bu dizide yan karakterler yok hepsi başrol gibi dikkatle izleniyor! neriman da nec mi de , mine de( ki kendisi bizim evin yardımcısı olur. - ta bii şaka canım benimsemek babında yani)şirkettekiler, mahalledekiler hepsi bu dizinin ( hatta yapımda ve yayında emeği geçenler dahil buna) bütününü oluşturuyor.
ama bu dizinin iki ana direği var , defne ve ömer! olmazsa olmazları onlar!
deniz ve suda bile ben de bazen ilgi ve acıma uyandırıyor.
galıya gelince ; yine söylüyorum , dizimizin ana direklerinin biri olan defciğimin yerine kimseyi koyamam!
ilk 20 bölümden aldığım tadı son bölümden aldım . ve bunun için 19 bölüm bekledim!
hiçbir dizi izleyicisi bu kadar vefakar değildir ! sadece k.a izleyicileri böyle. bu böyle biline!
galo ya hiçbir sempatim yok! bu oyunculukla ilgili değil . yani çok iyi oynuyor da o yüzden , tepki topluyor diye bir şey yok!
senaryonun gidişi değişiyor diye tepki gösteriyoruz galoya!
neyse fikrimi söyledim . acemi dikkate alır diye umuyorum!
dizimize gelince , bu kadar zamandır , o kapının dışında bir p.k. var . ama ne hikmetse ilk defa iplikçi pk baktı. ve evet o sarı zarf kalınlığı ile , benim de dikkati mi çekti! o kadar kalın bir zarf şirkete gelir di . ama eve gelmiş. demek ki şirkettekilerin bilmemesi gereken bir yerden geliyor!
galo söyler mi söylemez mi , bilmiyorum. bence ömerin defneye olan söylem ve davranışına göre değişir! eğer ömer defneye olan aşkını gösterirse iki şık var. ya galo kabullenicek bu aşkı , ve ya haksızlığa uğradığını düşünüp ömer e anlatıcak! acemiye bağlı !
çek olayı bir şekilde çözülecek. ben yavaş yavaş , bu aşka artık herkesin yardım ediceğini düşünüyorum! ama bir kırılma olduktan sonra!!
defnenin o sözü ( nerimana ilk söylediğinde) benim de dikkatimi çekmişti" ömer beni sevdiği sürece" demişti. ömer yine kendini dinlemek için uzaklaşıcak diye düşünüyorum. ama kesinlikle defoyu kırmadan! işte biz bu surada geri dönüşler le , o seyrdemediğimiz sahneleri görücez gibi.
ya aslında ben bazen senaryoları öyle bir karıştırdım ki. hangisi gerçekti diye . hatta ömerin kıskan ma sahnesinde , sinana bakarken , sıla35 in yazdıklarıyla karıştırdım.
kara kedi sen yok musu sen! sadakat süpersin. yani seni okuduktan sonra ( sen sahnenin devamını yazıyorsun ya) " keşke böyle olsa" diyorum.
kanlı nigar seni unutmadık ! hadi sinirin geçtiyse gel !
hepinizi öpüyorum! ( beni sonuna kadar okuyanları - bıkmadan-bir daha öpüyorum)
ps . çok nadir yazıyorum . işlerim çok yoğun , biraz kafam dağılıyor sizleri okuyunca. bana iyi geliyorsunuz .ama hepinizi tek tek okuyorum!
hipokrattan sonra bir erkek peri daha var galiba( tamer)
ne güzel , ne güzel!