Kiralık Aşk - ka perşembe sendromunu savmak için yepyeni ve değişik bir

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
ka perşembe sendromunu savmak için yepyeni ve değişik bir lezzetle dördüncü bölümümüz geliyor. artık ara veriyorum, tükenmişlik sendromuna yakalandım.

kiralik aşk defne’nin yolu bölüm 4
(ömer’in evi, gece, defne ve ömer televizyonun karşısındaki kanepede oturmaktadırlar. tv’de survivor açıktır. defne çekirdek çitleyerek pür dikkat tv’ye bakarken, ömer defne’yi iyice kendine çekmiş, gözlerini yüzüne dikmiş, bir taraftan da omzuna attığı kolu ile omzuna masaj yapmaktadır)

defne: ay, hadi inşallah, bu sefer şeytanın bacağını kırsalar da şu sayıyı alsalar (dalgın dalgın), ömer, dün hani asansörün önünde karşılaştığımız bir adam vardı ya. kimdi o? çok garip baktı bana, tanıyor gibi..
(ömer defne’nin omzuna bir öpücük kondurur, defne irkilir)
defne: ömerr!
ömer (tekrar öper, başını kaldırmadan) hımmm?
defne (kızarark) bir şey sordum ya!
ömer: ne sordun defne?
defne: of ne biliyim, unuttum birden, (ömer’e döner), sıkıldın mı sen survivor izlemekten?
ömer: survivor mı izliyorduk? dalga mı geçiyorsun defne, sana sarılmışken sıkılmam mümkün mü benim?
defne: ne biliyim işte, senin sevdiğin filmler gibi değil tabi ama, biz ailecek seyrederiz bunu. biliyor musun, ananem bile bayılır, ordaki kızlara çok saydırır ama “evde anneniz bir kaşık su istese kalkıp vermezsiniz, şu yaptıklarınıza bakın” der.
ömer: defne, sen istediğin kadar survivor seyret, ben de seni seyredeyim, tamam mı?
defne (gülümser), başını hafifçe ekrana çevirir, birden bağırarak yerinden fırlar, kalkarken kafasını ömer’in çeneye çarpar, çekirdekler yere dökülür): ayy gitti, vallahi gitti, kırıldı kızın bacağı. ay ben şeytanın bacağı kırılsın dedim, gitti kızın bacağı gitti, eyvah eyvah. ay dilim kopsun benim…
ömer (hem çenesini oğuşturmakta hem de kahkahalarla gülmektedir, defne ise hala söylenmektedir) kumandayı eline alıp tv’yi kapatır, sonra kolundan tutup çekerek defne’yi kucağına oturtur.
defne (şaşkın): ömer ne yapıyorsun?
ömer: hiiiç, sen daha kalıcı bir yerlere zarar vermeden televizyonu kapatayım dedim.
defne (kızarır, kıpırdanır, kalkmaya çalışır)
ömer: kıpırdayıp durma defne
defne: ama, sen demiştin ki hani, yani biz
ömer: ne dediğimi çok iyi hatırlıyorum defne, senin ne dediğini de. tamam, yanıma otur, sadece sarılalım, şimdilik başka bir şey istemiyorum, kızarmana bayılıyorum ama benden korkmana gerek olmadığın biliyorsundur herhalde değil mi?
defne: biliyorum ömer, aslında ben ,korkmuyorum yani, şey, yani demek istiyorum ki, işte…
ömer (gülümseyerek defne’nin burnuna bir öpücük kondurur) hayır defne. henüz hala erken, biliyorum odadaki fili görmezden gelemeyiz, bunları konuşmamız da lazım, ama erken daha defne. bunu söylediğime de inanmıyorum o ayrı. ben sana evlenme teklif ettiğimde çok ciddiydim, seninle evlenmeyi çok istiyordum, hala da istiyorum (alnını defne’nin alnına yaslar) ama sen haklıydın, bizim için doğru zaman değildi. daha sevgili olmayı beceremeden evlenmeyi düşünmek yanlıştı. olmadı da zaten. ama artık inanıyorum sana, bir gün o da olacak, şimdilik her aşamanın tadını çıkaralım defne, olur mu? arkadaş olalım, dost olalım, sevgili olalım, gerisi kendiliğinden gelir zaten.
defne (alnı ömer’in alnına dayalı, kollarını beline sarar) olur ömer, o da olur? ne yapmak istersin şimdi.
ömer (kafasını kaldırır, muzipçe gülümser) biraz düşüneyim. pişti oynamak ister misin mesela?
defne (geriye çekilip ömer’in omzuna bir yumruk atar) çok kötüsün. o geceyi hatırlatmak zorundasın değil mi?
ömer (defne’nin kolunu tutar): tamam, tamam, bir daha açmam. bak ne yapalım, ben şöyle senin kucağına kıvrılayım sen de konuş olur mu? (defne’yi köşeye oturtur ve başını dizlerine yaslayarak kanapede kıvrılır)
defne: konuşayım mı? ne konuşayım ben şimdi, adam bütün ayarlarımı bozdu, bana konuş diyor ya.
ömer, defne’ye bakıp güler. ne konuşursan konuş defne, istersen kek tarifi anlat, sadece sesini dinlemek istiyorum
defne (iç geçirir): pekala, sen istedin. sonra kızmak yok ama. bir düşünelim…aaa, bak aklıma ne geldi? ben sana nihan’la nasıl tanışıp, dost olduğumuzu anlatmış mıydım? hiç sevmemiştik başta birbirimizi, hatta gıcık olmuştuk…..
(defne, bir eliyle ömer’in saçını okşarken, ömer de defne’nin diğer elini kalbinin üstüne koymuş, yüzünde huzurlu bir tebessümle onu dinlemektedir, yavaş yavaş gözleri kapanır)

end of episode 4

Oy Ver

5.2
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Sıkıcı

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.