Kiralık Aşk - bu da benim yeni ka senoryom. episode 1: ömer’in

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
bu da benim yeni ka senoryom. episode 1:

ömer’in galoş’un partisinde tanıştığı bodur tekstilci orhan tamay, kendisiyle görüşmek üzere randevu istemiştir. sahnemizin başında ömer’in odasında orhan bey ve karşısında çok yakışıklı 35 yaşlarında bir adam oturmaktadır. adamımız: şakaklarda hafif kırlarla birlikte siyah saçlı, sinek kaydı traşlı, esmer, ve mavi gözlüdür (neden bilmiyorum, öyle istedim), dudaklarında hafif çarpık bir gülümseme, soğuk ve alaycı bir duruşu vardır.

ot: ömer bey, oğlum erol (bu yakışıklı nasıl onun oğlu diye sormayın, bu da benim senaryom işte) yıllardır şirketimizin fransa’daki işlerini yürütüyordu, ama artık geri dönüp benim yerimi alacak. ben de emekliliğin tadını çıkartacağım inşallah, ama tabi gözüm hep üzerlerinde olacak, hah, hah. sizinle hayata geçirmeyi planladığımız ayakkabı piyasasına girme projemizi de bizzat kendisi yürütecek. tabi, onun yerine fransa’ya gidecek küçük oğlum engin’de projenin fransa ayağı ile ilgilenecek.

ömer: öyle mi orhan bey (suratı hafif asılmıştır, nedense erol’dan hoşlanmadığı hissini bakışlarından okuruz)? erol bey’le gayet iyi anlaşacağımızdan eminim, bizim için de çok heyecan verici bir proje olacak bu.

et: ömer, (bir kaş hafif kalkar) ömer diyebilirim değil mi? (cevabı beklemeden devam eder). ismini ve şöhretini duydum tabi ki, ama bu kadar genç birisini görmeyi beklemiyordum açıkçası, şaşkınlığımı mazur gör. yine de seninle çalışmanın çok keyifli olacağına dair bir his var içimde. (gülümser). bu arada, ortağınız sinan, kendisiyle de görüşme imkanımız olacak mı bugün?

ömer: tabi erol bey, kendisi yemekte bize katılacak. isterseniz buyrun çıkalım artık.

ot: gençler, müsaadenizle ben yemekte size katılamayacağım, başka bir randevum var, zaten bundan sonrası size kalmış artık

hep beraber kalkarlar, ofisten dışarı doğru çıkarlar, tam asansör koridoruna dönecekken, erol’un gözü duvardaki defne’nin mankenlik yaptığı resme takılır. duraklar, geri döner. “pardon, bir saniye” diyerek resme doğru ilerler. ömer sinirlendiğini belli etmeden arkasından gelir.

erol: (resmin karşısına geçmiş, bir elini çenesine götürmüş, dikkatle bakmaya başlar) ömer, çok muhteşem bir resim bu, kim bu şahaser? yıllardır türkiye’de firmamıza uygun manken bulmakta zorlanıyoruz. yabancı herhalde değil mi?

ömer: (sert bir ses tonuyla) hayır, türk.

erol: (kafasına hafifçe ömer’e çevirip, yine tek kaşını kaldırıp bakar, sonra tekrar resme döner). sana inanmıyorum. böyle bir mankeni gözden kaçırmış olmamız mümkün değil.

ömer: profesyonel manken değil, tanımıyor olmanız normal.

erol: öyle mi? beni mutlaka tanıştırmalısın o zaman bu şahane kadınla. inanılmaz bir aurası var. kıyafetlerimizi onun üstünde görmeyi çok isterim. kendisini ikna edeceğimden hiç şüphem yok. (hafif bir kahkaha atar) tabi sonrasında o elbiseleri üstünden çıkarmak da çok zevkli olacaktır eminim. (ömer’e döner) ne zaman tanıştırırsın beni? sabırsızlandığımı itiraf etmekten çekinecek değilim.

ömer: (kaşlar çatılmış yüzü sertleşmiştir). söylediğim gibi, kendisi mankenlik yapmıyor.bir defalık bir çekimdi.

erol: (ellerini arkasında kavuşturup, bir resme bir ömer’e bakar). seninle çalıştığına göre, benimle de çalışmak ister belki, ne dersin? sen telefonunu bana ilet, gerisini merak etme dostum (hafifçe ömer’in omzuna vurur, dönüp yürümeye başlar, sonra arkasına bakıp) hadi gelmiyor musun?

asansörlere ilerlerler. beklerken, biri açılır, içinden defne çıkar.

d: aaa, ömer! ben de seni görmeye geliyordum, bugün birlikte yiyelim mi diyecektim. (diğerlerini fark eder, kızarır). pardon, siz zaten çıkıyordunuz galiba. neyse, sonra görüşürüz o zaman.

ömer: tamam, defne, akşam evde görüşürüz hayatım.

defne: (ömer’in kendisiyle başkalarının önünde böyle konuşmasına şaşırmış, kızarmıştır). hı, tabi olur, ben işe döneyim o zaman (dönüp onlarla asansör beklemeye başlar)

erol: ömer? bu güzel hanımefendi kim? bizi tanıştırmayacak mısın?

asansör gelir, kapılar açılır. ömer hızla asansöre dalarken yarım ağız cevap verir “hayır”. tam defne de asansöre binmek isterken, ona engel olur.

ömer: koray seninle acil görüşmek istiyordu, gelmişken ona bir uğra istersen.

defne: (anlamaz) yok, ben daha sonra gelirim.

ömer (sert bir ses tonuyla): acil dedim defne.

defne: eee, tamam, ben bir bakayım o zaman. (hafifçe diğerlerine gülümser ve geri döner).

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.