Kiralık Aşk - fikret karakterinin gelişi neden bu kadar beni rahatsız ediyor

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
fikret karakterinin gelişi neden bu kadar beni rahatsız ediyor bilmiyorum.ömer ile olacakları da belli olmamasına rağmen sadece bir bakış için...
konu aslında ömer'in bakması falan değil .ben de yarattığı ilk izlenim defne ve ömer karışımı bir karakter.deli dolu ,ne yapacağı belli değil,yapmacık tavırları sevmiyor ,doğayı hissetmeye çalışıyor... ve anka amblemi ile ömer'in geçmişinden bir iz ile geliyor.ömer'in egosuna şahsına bir eleştiri yaparak ,ömer'in görüş alanına girdi.hatırlarsanız defne ilk işe başladığında çalışanlarla (derya ve bir kız vardı,arkasında da ömer sinan hakkında konuşuyordu bunu ömer anlamadı)sıcak ve samimi olmanın önemli olduğunu birine makamından dolayı kötü davranılamayacağını söylemişti.tabi canımı sıkan en önemli şey defne ve ömer oldular desek de birbirleri hakkında bildikleri gördüklerinden ve duyduklarından ibaret,tam anlamıyla kendilerini birbirlerine açmadılar ,iş dışında çok fazla bir şey de paylaşmadılar .defne ömer'in sevdiği her şeyi seveceğim diyerek adım atmış olsa da birbirlerinin hayatlarına da dalmadılar(ömer tarafı eksk bu konuda ). peki kaçmanın her zaman bir yolunu bulurum diyen fikret ,tutarsız defneyi hatırlatmadı size.neyse anlatmak istediğim bu aralar ömer karakterinin defneye karşı tutumu biraz canımı sıkıyor ,sorunları çözemediğinden mi uzak duruyor yoksa defnenin kurulmuş düzeninin orta meydanına panayır kurması mı canını sıktı anlamadım.hadi kendini tutamamaktan korkuyor desem ,çalışma odasına kaçmalar ne biliyim sürekli daral gelmiş havaları konuşmuyor da .onun dışında paylaşım desen sıfır ,konuşma tarzı canım istedi öptüm.
sonra yasemin defne ile dertleşmek istediğinde sinan hakkında konuşuyordu(33.bölüm) ,defne iso mu?dedi.bazen kalbimizin birine ait olduğunu hissederiz ,biri gelip aklımızı çeliverir gibi bir cümle kurdu.acaba dedim ...
denklem önceki hali ile bile zorken şimdi yeni karakterler ve olaylar giriyor işin içine ama benim kafamda takıldığım şeyler senaryodaki ,çekimdeki ,kurgudaki hatalar ya da kılık kıyafetler değil.sadece ilk başlarda ki bize anlatılan saflığı,aşkı,komediyi geri versinler .
beyin bile farklı olanı daha hızlı hafızaya alır sıradanlığı kabul etmez.hayatınıza bakarsanız hep sınırda yaşan uçarı ,farklı tipler aklınızda daha çok kalmıştır.sinemalara ,dizilere bakarsanız hep farklı hayatlar ele alınmıştır.
söylemek istediğim aşkınızın büyük olması için ne mecnun gibi çöllere düşmenize,ne ferhat gibi dağları delmenize gerek var .o kadar hayatımızda olağan üstü şeyler görüyoruz ki,belki de bizim ihtiyacımız o kadar olağan üstü bir hayat değil masum sıradan şeylerdir.ortalığın entrika ve arkadan iş çevirmeyle şenlendiği,kimin eli kimin cebinde belli olmayan ,duyguların turnusol kağıdından hızlı değiştiği (o kadar zıt ) şeyler değil ...bu aralar kafam karışık bu yüzden belki de ben yanlış yerdeyimdir ,ilk başta gördüğüm şey beni yanılttı ve hep böyle devam edeceğini zannettim .çünkü bir senariste şunu yap demek yanlış onun gözünden ,onun aklındaki ve hayalinde kilerini yönetmen aracılığıyla izliyoruz ve bu onun masalı ,anlatıcıya bu konuda karışamayız benim çelişkim bu ...,çünkü diğer saydığım eleştiriler (senaryodaki ,çekimdeki ,kurgudaki hatalar ya da kılık kıyafetler)yapabileceğim haklı eleştiriler ama beni o hataları yapmalarına rağmen kızdırmıyor,canımı sıkmıyor ama bu kızdırıyor...

herkesin eline sağlık,gerçekten sizin gibi insanların görüşlerini, yorumlarını,senaryolarını okumaktan zevk alıyorum yazmaya devam...

ziyaretçi

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.