Kiralık Aşk
nirvanadaki perilerimizden feyz alarak ben de dizimizle ilgili küçük sahneler yazayım dedim, bakalım tutturabilir miyim?
ömer, defne ve galoş ömer’in odasında masanın üstündeki çizimleri incelemektedir. kapı açılır, koray içeriye dalar.
koray: ömüüüüüüşş, ben geldim. (yüksek sesle) ayyy, yine mi bu galoş burda? ay, bunun da gözler tıpı ömer’in maviş gibi kenafir, ıyyy….
ömer: koray!
koray: ne var hayatım, ne yapıyorsunuz bakıyim siz üçünüz yine? ay, üç silahsörler oldunuz başıma. bi dartanyanınız eksk. ay beni de alın aranıza. sahi, ne yapıyorsunuz?
defne: fikret hanım’ın tasarımlarını gözden geçiriyoduk koray bey. hani defilesi için ayakkabı çizicez ya.
koray: çekil bakıyım, sen anlamazsın, ben anlarım. (koray resimleri karıştrır ve gülerek şarkı söylemeye başlar.)
“katina’nın elinde makasıııı, çizemez ah çizemez.
çizmesini bilmeeezz…”
ömer: koray keser misin, bırak da bir çalışalım.
defne: bir de koray bey o çizemez değil, kesemez olacaktı.
koray, sus kız, kuru şey. üflesem uçucan, bana akıl mı öğretiyon. ben bilirim. en güzel tangoyu ben yazdım, ben, ben, koray sargın
defne: ama koray bey bu tango değil, kantoydu.
ömer: defne , bir uyma şuna allasen
koray: sensin kanto. yok yok şu galoş kanto, hatta karto. bana mı öğreticeksin galoş? yırtarım ben bu galoş’un ağzını. ayy, pardon sen bir şey dememiştin hayatım di mi?
ömer: koray, sen niye geldin, söyleyip çıksana
koray: ben mi geldim, nereye geldim, sen çağırmadın mı beni?
ömer: hayır, koray çağırmadım!
koray: niye çağırmadın, beni çağırmayıp bu kuru erikleri mi çağırdın, parti mi hapıyorsunuz bensiz? ay, kara bahtım, kem talihim. kimseler beni sevmez mi oldu? yaşlanınca yalnız mı kalıcam ben? ay, eve kedi mi alsam…..
ömer: koray’cım bak, necmi amcam birazdan happy hour organize edicekmiş, sen şimdiden çık organizasyona el koy, sonra yiyecek bir şey bulamazsın bak.
koray: neee……? ay, o nazlıcanla derya ne var ne yok silip süpürür şimdi, duruuun, beni bekleyin…(koray koşarak çıkar)