Kiralık Aşk
hülya'm sen iyi ki varsın iyi ki diyelim mi? dedim bile.iyi ki varsın. çok teşekkürler canım.beni hiçlikten yokluktan varlığa kavuşturdun.
yazım görünüyorsa varım diye bilir miyim? atık.
yalnız benim üyeliğimi iptal etmiştim kendim o zaman yazılarım yasaklandığında.benim önceki imal adresim ile yeni bir hesap aça bilir miyim.
gamze bu kış günü yüreğimi ısıtmakla kalmıyorsun bir de bu yorgun kalbim de binlerce kelebek uçmasına sebep oluyorsun ya ellerine ve o güzel aşk dolu gönlüne sağlık.
ayşegülüm nefesimin beslendiği güzel mağrur ve özel kadın ,aynı zamanda burçtaşım özürler dileyerek daha o yayınlanan yazını okumadım dersem seni kırmam değil mi? aslında baktım ama malum yerde bulamadım tekrar bakıp okuyunca duygularımı paylaşacağım.
fenerli sen daha çok ve uzun yaz lütfen!
senin tespitlerin gözlemlerin yorumların bana hah! tamam!dedirtecek kadar reel ve anlamlı geliyor.
fragmana gelince beni benden aldı çok uzak diyarlara götürüp dolandırdı dolandırdı uçurdu yerin yedi kat dibine batırdı çıkardı uz oldum buz oldum şimdi dondum.yüreğimden sanki volkanlar püskürürcesine onlarca onlarca küntleşmiş kaskatı olmuş ziftimsi duygu ki duygumu duygusuzlaşma mı ? bilemedim şimdi?
bu fragmanı izlerken ki duygunun aynısı bende vizontele tuğba ve bana masal anlatma , babam ve oğlum filimlerini izlerken de olmuştu.boğazına düğümlenmek değil? bu midende kocaman bir kütle var da, midenden boğazına doğru baskı yapıyor da ama çıkamıyor ama sanki aklın ruhun fikrin zihnin her ne ise tümü güç birliği yapmış da önüne set olmuş tıkamışlar gibi.
çıkmasın kalsın çıkarsa yüzleşmen, onları yeniden görmen bakman alman zor gelecekmiş ,hayata tutunduklarının yerlerini sıralarını ,önceliklerini sonralıklarını altını üstüne getirip seni allak bullak edecekmiş gibi olur ya!
işte öyle oldu ;benim ,onum,senim hepsi birbirine girdi.niye derin oldu bu hüzünlenmeler ,yıkılmalar, dökülmeler hepsi çaresizliklerden çaresizliklerin bünyesinde barındırdığı kimsesizliklerden olsa gerek dedim.
sevmem ben hüznü sevmem ben kimsesizliği sevmem ben çaresizliği sevemedim de hiç birini lakin toplaşırlar da yürürler üstüne üstüne ta ki terk edildiğini gördüklerinde.
kimsesiz kaldığında.
kimsesizlik kor ateş yangın yeri,kimsesizlik tutunacak dalın olmaması ,garibanlık kimsesizlik.
kimsesizlik burnumuzun direğinin sızlamasıdır yer, yer.
bu gariban aşıkların kimsesizliği benim burnumun direğini ilk günden sızlatır ya!
defnenin tek başına verdiği yaşamda kalma mücadelesindeki lotus çiçeğinin(nilüfer) bembeyaz kalma mücadelesiyle özünden ödün vermeden yaşama sarılma becerisiyle benzerliğine hayranlığım ; adam gibi dimdik kalabilme azmi doldurur ya! gözlerimi .
ömer kimsesizliğine biçtiği kılıfını başkalarına göstermeden eğilmeden bükülmeden yaşar ya işte bu benim yürek burukluğum.bunu yaparken de lotus çiçeğinin yaşamda kalma mücadelesini verirken özünden ödün vermeyişine benzerliğine hayranlığım,belki de.adam gibi olmayı kalmayı becererek gelmiş ya!
ikisi de zor koşullarda adam gibi kalarak eğilmeden bükülmeden bozulmadan gelmişler ya!
işte benim meselem de bu! gelirken neler getirmişler çıkınları da yanların da yörelerinde.
şimdi yaşadıkları ya da yaşayamadıklarını hangi sebeplere hangi nedenlere bağlamalılar , arayıp bunlarla uğraşıp ortaya koymalılar.
sonuç daha elem mi? daha keder mi? daha çözüm mü?
ancak yaşamdan bellediğim bildiğim bir şey var ki yüzleşmeliler paylaşmalılar ki azaltabilsinler kederlerinin onlarda bıraktığı kekremsi tuaf izleri hatta anlamsız kılmalılar onlardaki acılarını .paylaştıkça azalır acılar bence ,hele ki paylaştığında yer edinip adres bulursa, yerine yeni yaşam adresleri verilirse.
adresin adı aşk olursa tam yerini bulur.
mavi