Kiralık Aşk
MDK
Bayan
istanbul / Türkiye
27/5/1979 (46)
herkese selamlar,
yorumları sürekli okuyor ve farklı farklı dünyalara gidiyorum sayenizde. hepinizin yüreğine sağlık.
bölümün kaldığı yerden ve kapanan kapının arkasını görmek süperdi. sıcak çikolatadan sonra defne nasıl eve döndü? gece nasıl bitti? sinan'ın evinde çorbayı içtiler mi??? umarım bu çekilen bölümler çöp olmaz ve kesilmiş geçişler daha önceki bölümler gibi umarım ilerde flashback'ler ile tekrar karşımıza çıkar.
bölüm sonu içimde ne fırtınalar yaşattı ve aklıma önce defne’in elini, göz yaşını (yanağını belki de ben gözyaşını öptüğünü hayal ettim) ve burnunu öpen ömer, sevgilisine yazdığı mektubu “gözlerinden öperim canım. en çok da burnundan. gülme, ciddi söylüyorum. yarı parçan.” diye bitiren ahmet arif’i getirdi. sonra çaresizlikle ömer’e bakıp yutkunan ve gerçeği söylemekle kendi kaybedeceklerinden çok sevdiğinin kaybedeceklerini düşünen, kendinden çok sevdiğinin tutunduğu dalları kesmek istemeyen defne ise kahraman tazeoğlu’nun şu dizlerini söyledi sanki kulağıma. defne’nin içinin nasıl ezildiğini anlatıyor biraz.
birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir,
dokununca renkleri yıkılan...
çünkü küskün çocuklar inanmazlar.
ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır.
susarım içimde bir yangın başlar.
dokunsam arta kalan sen, kül olan ben.
taş duvarlar yanmaz bilirim.
büyük yangınların isini giyinirler.
(ama nafile.. hiçbir kalem ve hiçbir ben, sonraki sayfada aynı seni bulamıyoruz.
uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya... sen yine de artık sesime düşme.)
her gece gözlerimden hatıralar çalınmış.
bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime...
düşmüşüm.
bir ses... giden gitmiştir demiş...
susmuşum...
bir baharın bedeliydi bu...
bence defne yine hiçbir şey söyleyemeyecek. ama umarım telefon çalar, bir şey olur ve konuşma yarım kalır. defne yine “anlatamam” demek zorunda kalmaz.
gelecek bölüm ile ilgili olarak aklıma gelenler ise; fragmandaki ömer defne konuşmasındaki "macera" konusu ne acaba? graffiti mi? bu sefer ömer & defne mi yapacaklar sorusunu getirdi ilk olarak aklıma. bilardo oynamanın pek de macera olacak bir yanı yok. birlikte giderler ve ömer orada görür defne'nin yaptıklarını.
barış bir hesabında fragmanın bilardo sahnelerinin parçalarını paylaşmış ve "defne iz'i kıskanıyor." yazmış. ama bu sefer defne şapşik olmasın bundan sıkıldım. daha güçlü, kendinden emin ve akıllıca hamleleri ile çevresindekileri en çok da ömer’i etkilesin. zaten iz marsilya'ya gitmeden önceki iddialaştıkları bölümde iz defne'nin bu kadar çetin ceviz olmasına şaşırmıştı. ama yine de içimden en çok ömer'in kıskanma sırası gelsin istiyorum... o zaman defne de rahatlayacak ve düğümler çözülecek bence.
2. fragmanı ve daha çok da sizin yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
sevgiyle