Kiralık Aşk
dünkü yazıda bazı kelimeler yazım hatası olarak gözükünce bende alternatif kelimelerle yazdım kusura bakmayın. bu sefer yayınlanır mı acaba ...
chili çok sağ ol. helen için kızıl saçlı deyince aklıma defne geldi doğal olarak.zaten ömer'in kuzeni de helen helen diye dolanıyordu ortalarda.gerçi dediğim sahnede (15.bölüm ödül gecesi ömer-deniz karşılaşması) sinan " paris ben mi oluyorum.helen o zaman bana aşık olurdu " diyor.bunun üzerine ömer'in kuzeni kendini kastederek "helen kim ona bakmak lazım diyor".o zaman bu söz senin anlatımına göre günümüze atıf olarak söyleniyor ve iki senaryo ortaya çıkıyor.1. senaryo paris -sinan,helen- ömer'in kuzeni ,hector-ömer,aşil-deniz.2. senaryo paris - ömer,helen-defne,hector -sinan,aşil-deniz.ama iki senaryo ilgimi çekmiyor.çünkü ben denizi anlamaya çalışıyorum.aşk oyunlarını değil.ve bunun geçmişe atıf olduğunu düşünüyorum.
bundan sonrası burada bir arkadaşın yazdığı bir teoriye beni yaklaştırdı ve onun teorisini desteklemek adına yazıyorum bunları . necmi ve babasının satranç sahnesinde necmi babasının abisi ahmet'i daha çok sevdiğini ve sürekli ona onu örnek gösterdiğini söylemişti babasına.dede aşırı kontrol manyağı biri(aslında tüm ebeveynlere has bir duygu bu .çocuğunun mutluluğunu düşünerek doğru kararlarını çocuklara dayatırlar).böyle biri oğlu ahmet'i necmiye göre neden daha çok sever.bir dediğini iki etmediği için .yani aslında ahmet babasının istediği hayatı yaşayan biri şirketin başına da geçmesinin sebebi bu yüzden büyük ihtimalle.dede oğlunu eşraftan birinin kızıyla evlendirmek ister. ahmet babasının dediklerini aynen yaptığı için bunu kabul eder başta(neden bu sonuca vardım emineyi(ömer'in annesi) gelini olarak görmemiş.demek ki işler biraz ciddileştikten sonra ahmet emine ye aşık olmuş ve vazgeçmiş. hulusi dedenin emine ye ve ahmet'e kök söktürmesinin sebebi bu).nişan ya da düğün hazırlıkları kıvamına girildi mi belli değil.olayı burada bırakıyorum ve denize geçiyorum.
denizin babası ayakkabıyı çaldırdığında 4.bölümdü galiba yasemin sinan konuşması. yasemin "denizin şirketi bu ayakkabıyı ömer'in ayağını kaydırmak için çaldırdı" demişti.neden şirket değil de ömer.denizde şirkete değil ömer'e savaş açmış gibi yani herkes gibi bende bunun bir eski olaydan kaynaklandığını düşünüyorum.
hector ve aşil olayını nereye koyduysam fazlalık gibi geldi ve hikayede tutarsızlık oluşturdu.sonra ikisinin de bir ortak yönünü fark ettim ikisi de kendi için savaşa girmemişti. aşil şan,şöhret,hırs artık ne derseniz . hector ise kardeşi için sonuçta helen onun değildi ve kan bağından dolayı savaşmıştı ve sadece şehrini savunuyordu.(yani ömer'in yaptığı gibi şirketi )
seri katillerin pskolojilerine ve suçları neden işlediğine bakarsanız.ailelerindeki bir takım olaylardan kaynaklandığını fark edersiniz.yılbaşı partisinde yasemin ne demişti denize "sen kadınlara kötülük yapmak için mi geldin dünyaya?".deniz kadınları basit ve aşağılık varlıklar olarak görüyor(bu bir karakter tespiti benim düşüncem değil).kadınlar ile ilgili sorununu anlamak için ailesindeki en yakın kadına bakıyoruz yani annesine(bakamadı).denizin annesiyle ilgili bir sorunu olduğu kesin ama annesi hakkında hiç bir şey bilmiyoruz.şimdi olayları biraz daha ilginç hale getirelim.fark ettiyseniz denizin babasıyla da arası iyi değil adam ölmeden ortaya çıkmadı.öldüğü için pek üzülmedi.hatta bıraktığı mirası ömer'i yıkmak için bir araç olarak kullanmaya kalktı hiç vakit kaybetmeden(bari kırkı çıksaydı).
yasemin önceden denizin şirketinde çalışmış.denizin eski sevgilisi .deniz işi bitince her kadına yaptığı gibi bir kenara bırakmış.fark ettiyseniz 2.bölümdü galiba ayakkabı çalınmadan önce koray yaseminle konuşurken denizin şirketi seni aramadı mı?gelirken ömer'e denizin şirketinin koleksiyonunu getirebileceğini söylemiştin. ömer kabul etmedi demişti.yani yasemin denizin canını yakmak için başta ömer ve sinan'ın tarafına geçti.aralarında husumet olduğunu biliyor.belki de ömer takıntısı bundandır demek istiyorum ama zaten çok uçtum biraz fren yapıyım konudan uzaklaşmamak için...
ömer ve deniz benzerliğini gördünüz.(ben hala düşünmüyorum ama çoğunluk böyle düşünüyor. hatta denizin evini gösterdiklerinde ömer'in evine benzemesi,denizin boş vakitlerinde ömer gibi kitap okuması,boy,tarz.deniz hiç babasına benzemiyor.annesine çekmiş.)
gelelim konuya dedenin evlendirmek istediği kişi denizin annesidir ve annesi de ahmet'e aşık olmuştur.hatta ahmet bir gece denizin annesiyle isteyerek ya da istemeyerek birlikte olmuştur ama evlilik olmayınca denizin annesi söyleyememiştir ahmet'e. sonra ahmet emineyi kaybedip içmeye başlayınca sonra da kaza yapınca denizin annesi sevdiği adam ve oğlunun babasını kaybettiğinden bunu denize söylemiş ve canına kıymıştır.deniz annesinin bu kadar kolay biri olduğunu ve aşağılık bir şey yaptığını duyunca tüm kadınlara kin beslemiştir.gerçek babası olmadığından babasıyla ilişkisi de eski baba -oğul ilişkisi gibi olmamıştır.denizin babası karısının ahmet yüzünden intihar ettiğini bildiğinden ömer'den intikam almaya başlamış.deniz ise hem ömer'i kıskandığından hem de annesine karşı nefretinden bunu yapmıştır. ha ha ha olayı dallasa çevirdim.neyse buda böyle bir şey.biraz deniz karakterine bakıyım dedim bu çıktı.herkesin eline sağlık.herkesin yazısının okuyorum ve beğeniyorum.
zeynep yazın çok güzeldi.
ziyaretçi