YazarOkur TV Sudoku Türk Filmleri Kitap Özetleri - Giriş Yap Üye Ol

Kiralık Aşk - günaydın arkadaşlar, en başta hipokrat bey olmak üzere

Kiralık Aşk

günaydın arkadaşlar,
en başta hipokrat bey olmak üzere gamze, aşk'la kalın, hülya, masal, gökil, suzal ve diğer arkadaşların yorumlarını, senaryolarını, mutluluklarını, serzenişlerini, beklentilerini, umutlarını, hayallerini, atarlanmalarını vs. vs. zevkle okuduğumu söylemek istiyorum. iyi ki varsınız.
tamam deniz'in defne'ye tabiri yerinde ise köpekler gibi aşık olmasını, peşinde aptal aşık modunda, şapşal şapşal dolaşmasını istiyorum istemesine ama ömer ile defne'nin ayrı kalmalarına, üzülmelerine yüreğim razı gelmiyor, dayanmıyor işte...
hepimiz deniz'in defne'ye olan ilgisinin giderek artacağını ve bunu ömer'in duyması durumunda olacakları tahmin ediyoruz uzun zamandır. şimdi ben de bir tahminde bulunmak istiyorum. (tabii ki de olumlu bir versiyon:)
sude her ne kadar defne'nin yardımları karşısında defne'ye karşı düşüncesini ,tutumunu iyi yönde değiştirecek diye beklentimiz olsa da, ömer'e olan öfkesi henüz dinmiş gibi gözükmüyor. sude deniz'in defne'ye olan ilgisini fark eder etmez, yemeyip içmeyip soluğu ömer'in yanında alacak ve sırf canını yakmak için bunu ömer'e söyleyecek. çünkü sude, ömer'in evindeki itiraf konuşmasından önce ömer'in defne'ye olan aşkını "canım acıyor" diye tarif etmesinden sonra daha da net anladı diye düşünüyorum. sude'nin tek derdi ömer'in canını yakmak, canını acıtmak olacak. ve sude, ömer'in canını yakmanın bir yolunun da defne olduğunu öğrendi ...
tam da defne'nin peşinde pervane gibi dolaşan, bir arkadaşımızın tabiri ile kafasındaki molekülleri bir arada tutmak için sürekli elinden destek alan ömer, defne ile çok ta güzel baş başa geçirdiği bir günün ardından, bizler de "işte ya, buzları eritiyorlar, araları düzeliyor, buralar alev alacak" derken duyacak deniz olayını ve tabii ki de defne'yi anlamsızca kendinden uzaklaştıracak, kabini kıracak sözler söyleyecek. tıpkı defne'nin "sen marsilya'ya git" dediği, hani şu ömer'in defne'nin yatağında yattığı gecenin sabahındaki gibi...
henüz defo'muz olup bittiğini, ömer'in bu gel-git'lerinin sebebini anlayamamışken; yasemin'den beklediğimiz ömer'in güvenini kazanma hamlesi tam da burada devreye girecek. yasemin ömer'e işin iç yüzünü anlatacak. işte o zaman ömer kontrol edemeyeceği bir aracın içerisindeymiş hissiyle, yıldırım hızıyla soluğu defne'nin yanında alıp, şu beklediğimiz "seni seviyorum", sensiz nefes alamıyorum", "seni özlemeden duramıyorum", "nefesimi kesecek kadar güzelsin" yada içimizin yağlarını eritecek çok daha güzel cümleleri ömer'den duyacağız ve ömer kendini affettirmek için mükemmel organizasyonları peşpeşe sıralayacak.
beraber film izlemeler, sıcak çikolata içmeler, defne'ye yaşgünü partisi, tekne gezintisi, iz'in passionis partisinde iz'e inat muhteşem dans, zeynep'in (veya yaso ile iso'nun) düğünü, dağ evinde kalmalar, yüzüğü tekrar defne'nin parmağına takma, kız isteme, antalya'da otelde ve aynı odada sevgililer günü organizasyonu, alp'leri ziyaret ...
velhasıl kelam kırgınlık ve yanlış anlaşılmaların kıpkısacık olacağı, defne'nin maskarasının hiç akmadığı ama rujunun hiç dudağında durmayacağı, ortalığın alev aldığı ve bizimkiler'in içlerinin ısındığı sahnelerin bol bol olacağı, seyirlere doyamayacağımız bir bölüm...
ben megi.